Bilim adamları ikinci bir dil öğrenmenin beyin gücünü artırdığına ve gürültülü ortamlarda sesleri ayırdetme yetisini güçlendirdiğine inanıyor.
Abone olBilim adamları ikinci bir dil öğrenmenin beyin gücünü artırdığına ve gürültülü ortamlarda sesleri ayırdetme yetisini güçlendirdiğine inanıyor.
ABD'deki Northwestern Üniversitesi'nden bilimadamları iki dil birden kullanmanın bir beyin egzersizi olduğunu ve düşünme becerilerini artırdığını ortaya çıkardı.
Yapılan deneyler iki dili akıcı olarak konuşabilenlerin sinir sistemlerinin sese verdiği tepkinin değiştiğini ortaya koydu.
Uzmanlar deney sırasında 48 sağlıklı öğrenciyi çeşitli testlerden geçirdi. Deneklerden 23'ü iki dili akıcı olarak konuşabiliyordu.
Bilim adamları bağladıkları elektrotlar yardımıyla deneklerin beyin dalgalarını inceledi.
Sessiz laboratuvar ortamında her iki gruptan deneklerin beyin dalgaları aynı özellikleri gösterdi ve sesleri ayırdetmekte aynı oranda başarılı oldular.
Ancak gürültülü ortamda iki dil bilenlerin sesleri ayırdetme oranlarının tek dil konuşanlardan oldukça yüksek olduğu görüldü.
Bilim adamlarına göre iki dil bilenler duymak istedikleri ses ile arkaplan gürültüsünü birbirinden ayırmayı daha kolay başarıyor.
Güçlü yararlar
Ve bu farklar beyinde görülebiliyor.
İki dil bilenlerin beyin dalgaları daha hareketli ve bu kişiler çevrelerine daha hızlı tepki veriyorlar.
Araştırmayı yürüten Prof Nina Kraus " İki dil konuşabilenler daha fazla sese aşina oldukları için duyma yetenekleri tek dil konuşanlardan daha gelişmiş oluyor. Bu da zorlayıcı dinleme koşullarında sesleri ayırdetmeyi daha kolay başarmalarını ve söyleneni daha kolay anlamalarını sağlıyor'' dedi.
Araştırmada görev alan Viorica Marian ise: "İnsanlar bulmaca çözerek ya da benzer işler yaparak beyin egzersizi yapabilirler. Ancak iki dil bilenlerin bunu yapmasına gerek kalmıyor. İki dil bilmek ve kullanmak otomatik olarak avantaj sağlıyor'' dedi.
Araştırmacılar müzisyenlerin de benzer duyma avantajlarına sahip olduğunu söylüyor.
Geçmişte yapılan araştırmalar çift dilli insanların bunama riskinin de daha az olduğunu ortaya koymuştu.