Minibüsün altında kalarak hayatını kaybeden Didem Zeynep Çakar (15) ile Ezgi Nil Topuz'un (15) ölümüyle ilgili dava, karara bağlandı.
Abone olLiseli kızların ölümüne sebep olmakla suçlanan minibüs sürücüsü Güner Çalışkan, önce 6, ardından duruşmalardaki iyi hali gözönünde bulunduralarak 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Duruşma sonrası, liseli kızların aileleri karara tepki göstererek, gözyaşlarına boğuldu.
Bursa'nın Nilüfer ilçesinde, 25 Kasım 2010'da meydana gelen trafik kazasında, Fatih Lisesi öğrencileri Didem Zeynep Çakar ve Ezgi Nil Topuz'a, okula gitmek için İzmir Yolu üzerinde karşıya geçmek isterken, Güner Çalışkan'ın kullandığı 16 GD 730 plakalı minibüs çarptı. Kazada ağır yaralanan Didem Zeynep Çakar aynı gün, Ezgi Nil Topuz ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Kazanın ardından, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanan sürücü için Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne 'Taksirle Birden Fazla Kişinin Ölümüne Sebebiyet Vermek' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Sanık Çalışkan, davanın ilk duruşmasında, saatteki hızının 80 kilometre olduğunu, liseli öğrencilerin aniden yola çıktığını öne sürmüştü. Davanın geçtiğimiz aralık ayındaki duruşmasında tahliye edilen sanık, karar duruşmasına katılmadı. Davanın son duruşmasına Zeynep Çakar ve Ezgi Nil Topuz’un aileleri ve avukatları katıldı. Mahkeme heyeti, sanık Güner Çalışkan’ı 6 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanığın duruşmalardaki iyi halini gözönünde bulunduran mahkeme heyeti cezayı 5 yıla indirdi
DURUŞMA SONRASI GÖZLAŞLARINA BOĞULDULAR
Mahkeme heyetinin, kararını açıklamasının ardından liseli kızların aileleri gözyaşları içerisinde adliyeden çıktı. Ezgi Nil Topuz’un annesi Zeynep Topuz, şunları söyledi: “Kızlarımızın tek suçu yaya geçidinden karşıya geçmekti. Size karşı işlenmiş bir suç var. Sizin canlarınız alınıyor. Sizin içiniz alev alev yanarken, su serpintisini adaletten bekliyorsunuz. Adaletin yerine gelmesini bekliyorsunuz. Ama bir bakıyorsunuz ki su da o ateşin içerisinde yanıyor. Çünkü bir damla serptiğiniz su ateşin içerisinde buhar olup gidiyor. Ezgi 15 yıl yaşamış pırıl pırıl bir çocuktu. Didem de öyle. Onların ne kabahati vardı. Bu kadar hayatlarına ve adalete kast edilebilecek ne suçları vardı. Biz önce konuştuk. Sonra mahkemenin konuşmasını bekledik. Şimdi mahkeme konuştu. Ben bundan sonra Meclis'in konuşmasını bekliyorum. Türkiye Cumhuriyeti Meclisi’nin trafik yasasıyla ilgili insanları koruyacak, mağdurları koruyacak yasaları çıkartmasını bekliyorum. Bundan sonrası artık Meclis'in. Meclis, lütfen bu kadar insanı mahvetmeyin, yüreklerini yakmayın.”
"TEMYİZ EDECEĞİZ, GEREKİRSE AVURPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ’NE GİDECEĞİZ"
Baba Sinan Çakar ise kararı temyiz edeceklerini açıkladı. Çakar, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gideceklerini ifade etti. Kazada hayatını kaybeden öğrencilerden Didem Zeynep Çakar’ın annesi Ümmügülsüm ve babası Sinan Çakar da kararı gözyaşlarıyla karşıladı.
Adaletin yerini bulmadığına inandığını belirten Sinan Çakar, “İki canın bedeli bu olmamalı. İçimiz yandı. Sözün bittiği yer. Ben artık ne diyeyim. Mahkemeye güvenmeyeceğiz, kime güveneceğiz?” diye konuştu. Adliye bahçesinde sinir krizi geçiren Didem’in ablası Sinem Fatma Çakar’ı ise yakınları güçlükle sakinleştirdi.