BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

İki aile arasında katliam gibi kavga!

Şanlıurfa'nın Suruç İlçesi'nde, çocuklarının kavgası yüzünden iki aile arasında çıkan tartışma, silahlı kavgaya dönüştü.

Abone ol

Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde çocukların tartışmasına büyükler de katılınca çıkan kavgada 5 kişi hayatını kaybetti, 12 kişi de yaralandı. Taşlı sopalı başlayan kavgada uzun namlulu silahlar da kullanıldı.

Ölenler arasında 3 de kadın bulunuyor. Yaralılar Şanlıurfa'da çeşitli hastanelere kaldırıldı. İki aile arasındaki gerginlik sürüyor.

Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde yaşanan kavgada ilçe savaş alanına döndü. Çocukların tartışması ile başlayan kavgaya büyüklerin karışması ile olay büyüdü. İddiaya göre olay şu şekilde gerçekleşti: Daha önce de aralarında çeşitli nedenlerden dolayı kavga yaşanan Şahin ve Pesen ailelerinin çocukları bu sabah tartıştı. Daha sonra iki ailenin büyükleri olaya müdahil oldu. Öğle saatlerinde Pesen ailesinden İde ve Sevim Pesen, Şahin ailesinin kapısına dayanarak küfür ve hakaretler ettiği iddia edildi. Bunun üzerine Şahin ailesinin fertleri kalaşnikof ve tabancalarla evlerine gelenlere ateş açtı. Açılan ateş sonucunda İde, Sevim, Şemse, Veli Pesen ve adı öğrenilemeyen bir kişi olmak üzere 5 öldü. Saatlerce süren kavgada 12 kişi de yaralandı.

Olay yerine çok sayıda Çevik Kuvvet ve Özel Harekat polisi sevk edildi. Yaralılara müdahale için şehir merkezinden ambulanslar gönderildi. Yaralıların bir kısmı Suruç Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı, bir kısmı ise Şanlıurfa merkezdeki çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı. 500 Yataklı Devlet Hastanesi'ne gelen yaralı yakınları sinir krizi geçirdi.

Hastanede de aynı ailenin fertleri kavgadan dolayı birbirlerini suçlamaya başladı. Hastanelerde olası kavgaya karşın geniş güvenlik önlemi alındı. Suruç Devlet Hastanesi bahçesinde ise gergin bekleyiş devam ediyor. Olay ile ilgili soruşturma sürüyor.

86'LIK DEDENİN KISKANÇLIK KRİZİ KANLI BİTTİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Kocasinan İlçesi Fevzioğlu Mahallesi'nde oturan H.D., kıskandığı eşi B.D ile tartışmaya başladı. Tartışmanın kısa sürede kavgaya dönüşmesi üzerine H.D., mutfaktan aldığı bıçakla eşine saldırdı, kolundan ve boğazından yaraladı.

Kocasının bıçak darbeleriyle yaralanan B.D.'nin çığlıklarına oğulalları koştu. Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan B.D., tedaviye alındı.

B.D.'nin sağlık durumunun iyi olduğu belirtilirken, şüpheli H.D. ise polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.

 

GURBETÇİ AİLE BU HABERLE YIKILDI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Aileleriyle birlikte Almanya'dan Sinop'a tatile gelen 12 yaşındaki Fikriye Tuğçe Özay ile kardeşi 8 yaşındaki Nurcan Özay girdikleri denizde boğuldu

Almanya'danailesiyle birlikte memleketleri Sinop'a tatile gelen Nurcan ve Fikriye Tuğçe Özay kardeşler, anneleri 32 yaşındaki Huriye Özay ile birlikte dün saat 18.30 sıralarında Akliman mevkiinde serinlemek için denize girdi. Bir anda dalgalara kapılan iki kardeş, gözden kayboldu. Çevredeki vatandaşların arama çabaları sonucu Fikriye Tuğçe Özay'ın cesedi yaklaşık bir saat sonra denizden çıkarıldı. Kardeşi Nurcan Özay'ın cesedi ise saat 23.00 sıralarında Sivil Savunma Arama-Kurtarma Birliği ekipleri tarafından bulundu.

Çocuklarının boğulması üzerine gurbetçi aile sinir krizleri geçirirken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

SAPIK BABA ÖZ KIZINI TACİZ ETTİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Bir süredir öz babası H.G. (49) tarafından elle taciz edilen 16 yaşındaki İ.G. tacizlerin artması üzerine durumu annesi N.G.'ye anlattı.

Annesi N.G. ile birlikte jandarmaya başvuran İ.G. babası H.G.'nin geceleri kendisini taciz ettiğini, üzerindeki kıyfetleri çıkarmaya çalıştığını iddia etti.

16 yaşındaki ev kızı İ.G. ve annesi N.G.'nin şikayeti üzerine harekete geçen jandarma ekipleri çiftçilik yapan baba H.G.'yi gözaltına aldı. Sorgulamanın ardından mahkemeye çıkarılan şahıs, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

KURAN KURSUNDA AKILALMAZ DAYAK

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Tarabya'daki Şenevler Camii'nde Kuran kursuna gönderilen 10 yaşındaki S.S. derste arkadaşı ile konuşunca cami imamından dayak yedi. İmamın kafasına kitapla vurup tokat atttığı çocuk, başını sandalyeye çarpıp yaralandı

İstanbul'un en lüks semtlerinden Tarabya'da meydana gelen olay, iddialara göre şöyle gelişti: Bu yıl 4. sınıfa geçen S.S.'yi okullar yaz tatiline girince babası dini bilgilerini alması için Tarabya Şenevler camisine Kuran kursuna gönderdi. S.S. 11 Temmuz'da ders verilen Şenevler camisine gitti. Derste arkadaşının kendisine soru sorması üzerine cevap verin S.S., cami hocası Mustafa Aktağ tarafından darp edildi.

Elindeki kitapla S.S.'nin kafasına vuran Akdağ, ardından da küçük çocuğa tokat attı. Tokatın etkisiyle dengesini kaybeden S.S. ise yan taraftakin sandalyeye yüzünü çarptı. Çarpmanın etkisiyle S.S.'nin sol gözünde ve kafasında şişlikler oluşurken gözünden hafif kan aktı. Bunun üzerine cami hocası Aktağ S.S.'ye "iyi oldu sana" diyerek yanından ayrıldı. Tedavisinin ardından babasıyla çocuk büro amirliğine giderek ifade veren S.S. cami hocasından şikayetçi oldu.

OYNARKEN TERLEYİP CAMİYİ KİRLETİYORLAR

İmam Mustafa Aktağ savcılık ifadesinde suçlamaları redderek teneffüste çocukların "simit" diye tabir edilen oyunu ikaz etmesine rağmen oynadıklarını görünce çocuklara sözlü olarak kızdığını belirtti. Aktağ, "Çocuklar terleyerek cami içerisini kirlettikleri için cami cematinden tepki görmekteydim. Çocuklar beni görünce hemen rahlelerinin başına oturdular. Sözlü olarak kızdığım sırada çocuklar kendilerine fiili müdahalede bulunacağımı düşünerek kafalarını rahlelerine doğru eğdiler. Bu esnada S.S. kafasını eğerken rahleye çarptı ve ağlamaya başladı. Herhangi bir kanama olmadı. "İyi oldu sana" şeklinde bir söz de söylemedim" dedi. S.S.'nin babası Sadık S. ise cami hocasından davacı ve şikayetçi olduğunu belirtti. Mustafa Aktağ hakkında "kasten yaralama" suçundan işlem yapıldı.

SEN MİSİN BOŞANMAK İSTEYEN!

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Tekirdağ'da kendisinden ayrılmak isteyen eşi 25 yaşındaki Ş.E.'yi plastik kelepçelerle yatağa bağladığı, üzerine tuz ruhu dökmekle tehdit ettiği ve boşanması halinde 50 bin liralık tazminat ödeme ve nikah hediyesi olarak verdiği evin tapusunu iade edeceğine dair kağıt imzalattığı ileri sürülen 34 yaşındaki E.E. tutuklandı.

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ

Tekirdağ'da oturan işsiz E.E., geçen yıl 2 kez evlenerek boşanan 2 çocuk annesi 25 yaşındaki Ş.E. ile tanıştı. Arkadaşlıkları kısa sürede aşka dönüşen çift, 25 Aralık 2010 tarihinde evlendi ve önceki evliliklerinden 4 çocuğu olan E.E.'ye ait Ertuğrul Mahallesi'ndeki evde yaşamaya başladı. E.E., evin tapusunu eşi Ş.E.'nin isteği üzerine kayınvalidesinin üzerine yaptı.

İkiz çocukları olan Ş.E., eşi E.E.'nin evlerine gelen misafirlerin ehliyet, nüfus cüzdanı gibi özel eşyalarını çantalarından çaldığını fark ederek neden hırsızlık yaptığını sordu. E.E. bunun üzerine sinirlenerek eşi Ş.E.'yi dövdü. Ş.E. dayak yiyince 2 çocuğunu da alarak İstanbul'da oturan babasının yanına yerleşti.

EŞİNİ PLASTİK KELEPÇE İLE YATAĞA BAĞLADI
Tekirdağ'da kalan E.E., evi terk eden eşi Ş.E.'nin Malkara'da bir çiftlikte yeni işe girdiğini öğrendi. Bunun üzerine eşini bularak bir daha dövmeyeceğini söyleyince ikna olan Ş.E., 2 çocuğunu Kırklareli'nin Lüleburgaz İlçesi'nde yaşayan annesine bırakrak geçen hafta yeniden Tekirdağ'a döndü. Eşini alarak tatil beldesi Kumbağ'da pansiyon kiralayan E.E. ile eşi Ş.E. arasında ikinci gün hırsızlık suçlamaları nedeniyle yeniden kavga çıktı.

E.E., kendisinden boşanmak istediğini söyleyen Ş.E.'yi döverken, pansiyonda gece yarısı plastik kelepçelerle genç kadını ellerinden ve ayaklarından yatağa bağladı. Ş.E.'nin kendisinden boşanması halinde tazminat ödeyeceğine dair boş bir kağıda yazı yazdıran E.E., ayrıca üzerine tuz ruhu dökmekle tehdit etti. Ardından da, "Benden ayrılamazsın seni öldürürüm şimdi bir senet imzalayacaksın 'Eğer ayrılırsam eşime 50 bin lira tazminat ödemeyi kabul ediyorum' diye yoksa seni öldürürüm" diyerek tehditler savurdu.

TUZ RUHU DÖKMEKLE TEHDİT ETTİ
Ş.E. kurtulmak istediği sırada kapağı açık olan şişeden Ş.E.'nin üzerine tuz ruhu damladı. Bunu su ve havlu ile temizleyen E.E. bir elini çözdüğü eşine boğazına dayadığı bıçak zoru ile önceden hazırladığı senet ve tazminat ödeyeceğine dair yazıyı imzalattı. Bir gün boyunca yatakta plastik kelepçelerle bağlı kalan genç kadın rahatsızlanınca korkan E.E., eşini 'Hava alması' için pansiyon yakınındaki çay bahçesine götürdü. 

İÇTİĞİ SİGARAYA BİN PİŞMAN OLDU

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Erzurum'da iftar öncesi sokakta sigara içtiği gerekçesiyle saldırıya uğrayan kadın, 'Provokatör değilim, İmam Hatip mezunuyum. Kuran-ı Kerim'i hatmettim' dedi

Erzurum'da iftar öncesi sokakta sigara içtiği gerekçesiyle mahallede M.Y. ime B.G. adlı iki kişinin müdahalesiyle karşılaşan ve karakolluk olan Z.B., internet sitelerinde kendisi için 'provokatör' yorumu yapanlara, "İmam Hatip Lisesi mezunuyum, Kuran-ı Kerim'i hatmettim" yanıtını verdi.

Erzurum'a, İmam- Hatip Lisesi'ni bitirdikten sona üniversiteyi kazanarak geldiğini belirten Z.B., üniversiteden mezun olduktan sonra yüksek lisansını da burada tamamladığını anlattı. Bir genç kız olarak Erzurum'da nasıl davranılacağını, Ramazan ayında nerede yemek yenilip nerede sigara içilebileceğini iyi bildiğini anlatan Z.B. yaşadığı bu talihsiz olayın ne kendisini insanlara karşı saygısız, ne de Erzurumluları tutucu yapacağını söyledi. 'Provokatör' suçlamasını asla kabul etmediğini belirten ve olaya böyle bakanları kınadığını belirten Z.B., şunları söyledi:

"Yanımda oruçlu olan iş arkadaşım İ.M. ile bir iş görüşmesi çıkışında, korku hem de saygıdan dolayı bir mahallenin en kuytu köşesine saklanarak sigara içmek istedim. Sigara içmek beni nasıl provokatör yapıyor anlayabilmiş değilim. Bana, 'Sigaranı söndür terbiyesiz' denildiği anda bile, 'Affedersiniz, söndürüyorum' diyerek olumlu bir tavır sergilediğimi düşünüyorum. Ama ağza alınmayacak küfürler savurup 'Hemen söndür o sigarayı' diyen insana daha ne kadar boyun eğebilirsiniz? Ben bana hakaret eden insana, 'Ben insanım, bunu neden görmek istemiyorsunuz sadece insanım. Farz et ki ben Müslüman değilim, oruç tutmak zorunda mıyım? Oruç tutmamayı tercih etmiş olamaz mıyım? Sen bana neden hakaret ediyorsun?' dediğim halde erkek gücüyle bana saldırmaya çalışan insanın hiç mi kabahati yok? O insana ağlayarak, 'Ben insanım' derken kadın oluşumu ve inançlarımı boş verip sadece insan oluşumu hatırlaması için çaresiz haykırmışım. Yaşadığım ruh halini anlatmamın imkanı yok, bütün bedenimin nasıl zangır zangır titrediğini, Tanrıya beni koruması için nasıl dualar ettiğimi kime nasıl anlatabilirim?"

Kendisine müdahale eden kişi ve çevresindekilerin gelen polislere de saldırdığını belirten Z.B., "Devletin polisine de bana davrandıklarından farklı davranmadılar, hiç düşünmeden yumruk attılar, tehdit, küfürler savurdular. Bir polis memuru sırf beni korumak için o insanların şiddetine maruz kaldı. O iki kendini bilmez, hiç o polis memuruna yumruk atarken polis memuru oruç tutuyor diye gözü dönmüş cinnet halinden vazgeçti mi? Asıl mesele benim sigara içiyor oluşum mudur gerçekten? Yoksa içindeki kötü enerjiyi nasıl atacağını bilemeyen iki kendini bilmezin ortalığı karıştırmak için 25 yaşındaki bir insanı taciz etmeleri midir?" diye sordu.

Yanında bulunan ve oruçlu olan iş arkadaşı İ.M. ile kendisine sandıranların adalet önünde hesap vereceklerine inandığını belirten Z.B., "Gürcükapı Polis Karakolu'nda görev yapan bütün polis memurlarına, yurda sığındığımızda bana bir bardak su getirip bizi saklayan o güzel insanlara, bu olaydan haberdar olduktan sonra beni hiç tanımadıkları halde acımı paylaşan, bana destek olan, beni yargılamayan, Türkiye'nin dört bir yanından bütün insanlara" dedi.

13 YAŞINDAKİ GENÇ KORKUNÇ ŞEKİLDE CAN VERDİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Sakarya'nın Akyazı İlçesi Dokurcun Beldesi'nde evlerinin önünde motorlu testere ile odun kesmek isteyen 13 yaşındaki Cumhur Kul, kesim sırasında motorlu testereye hakim olamayıp elinden kaçırdı. Testerenin boynunu kestiği Kul, hastaneye kaldırılırken kan kaybından öldü.

Olay, dün saat 21.00 sıralarında Dokurcun Beldesi Gökçeler Köyü'nde meydana geldi. Cumhur Kul evlerinin bahçesinde babası İbrahim Kul'un tüm uyarılarına rağmen motorlu testere ile odun kesmek istedi. Kul, kesim yaptığı sırada motorlu testereye hakim olamayınca elinden kayarak doynunda derin kesik oluşturdu.

Cumhur Kul minibüsle 20 kilometre uzaklıktaki Akyazı Devlet Hastanesi'ne götürülmek istenirken yolda öldü. Cumhur Kul'un cesedi Akyazı Cumhuriyet Savcılığı'nın otopsisi ardından ailesine teslim edildi.

ZONGULDAK'TA AKILLARA DURGUNLUK VEREN OLAY

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Zonguldak İl Sağlık Müdürü Rüstem Albayrak, liman arkasındaki boğulma olayı ile ilgili olarak "Ölü olarak Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine getirilen Olgun Güneş'in, yaklaşık 1 saat süren müdahale sonucu hayata döndürüldüğünü öğrendik" dedi.

Albayrak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dün akşam, Zonguldak Limanı arkasındaki denizde Olgun Güneş (26) adlı kişinin boğulduğu ve sudan çıkarılan cesedin Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi morguna kaldırılacağına yönelik kendisine bilgi aktarıldığını söyledi.

Biraz önce hastane yetkililerinden, cesedi ambulansla hastanenin acil bölümüne götürülen Güneş'in, burada yapılan yaklaşık bir saatlik müdahalesi sonucu kalp atımlarının geri geldiğini öğrendiğini anlatan Albayrak, şöyle dedi: "Suyun üzerinde uzun süre kalan Güneş, emniyet ekipleri tarafından denizden ölü olarak karaya çıkarılmış. Dün akşam bana da bu şekilde bilgi verilmişti. Ancak, cesedi hastanenin acil servisine götürülen Güneş, yaklaşık bir saat süren doktorlarımızın gayretleri sonucu hayata döndürülmüş. Kalp atımları geri gelmiş, fakat şu anda diğer hiçbir hayati fonksiyonu bulunmuyor. Şu anda makineye bağlı yaşam mücadelesi veriyor." Dün akşam, liman arkasında denize giren bir kişinin boğulduğu yönünde ihbarda bulunulması üzerine 112 Acil Servis ve polis ekipleri bölgeye gelmişti.

Denizde kaybolduğu bildirilen ve adının Olgun Güneş olduğu öğrenilen kişinin, İl Emniyet Müdürlüğü Deniz Liman Şubesi ekiplerinin botla başlattığı arama sonucu cesedi bulunmuştu.

Ceset, Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesine kaldırılmıştı. 

EŞİNİN KURTARILMASINI BÖYLE BEKLEDİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Konya'da bir evde çıkan yangında alev ve yoğun dumanın etkisiyle binada mahsur kalan 6 aylık hamile Gülhan Dikicioğlu (27) ile eşi Mehmet Ali Dikicioğlu (28), yatak odasının camını kırarak nefes almaya çalıştı. İtfaiyenin aşağıya indirdiği Gülhan Dikicioğlu yukarıda kalan kocası kurtarılana kadar ağladı.

Çift, mahsur kaldıkları 2. kattan itfaiye merdiveniyle kurtarılarak hastaneye kaldırıldı. Yangın, önceki gece 23.30 sıralarında merkez Selçuklu ilçesi Ferit Paşa Mahallesi'ndeki 10 katlı bir apartmanın 2. katında başladı. Mehmet Ali Dikicioğlu ve eşi Gülhan Dikicioğlu uyudukları sırada oturma odalarında yangın çıktı. Dumanın etkisiyle uyanan çift, yatak odasında mahsur kaldı. Bina sakinleri apartmanı tahliye etti.

Eşinin dumandan etkilendiğini fark eden Mehmet Ali Dikicioğlu, pencerenin camını kırdı. Çift, kırdıkları camdan nefes almaya çalışarak kurtarılmayı bekledi. İtfaiye ekipleri, çifti kurtarmak için 2. kata merdiven uzattı. Hamile Gülhan Dikicioğlu, merdivenlerde yürümekte güçlük çekince, itfaiye eri Dikicioğlu'nun sırtında yere indi.

Camı kırdığı sırada elinden yaralanan eşi Mehmet Ali Dikicioğlu da itfaiye ekipleri tarafından indirildi. Çift ile binayı saran dumandan etkilenen komşuları Cengiz Aslanpınar (18) ambulansla hastaneye kaldırıldı. 

YAŞLI KADININ ÇIĞLIKLARI KURTULUŞU OLDU

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Adana'da bir gaspçı, yaşlı kadının evine kiracı olduğunu belirterek, kaporayı vermeye gitti. Kaporayı ödediği sırada, yaşlı kadının boğazına bıçak dayayıp altın kolye, küpe ve bilezikleri isteyen gaspçı, kadının çığlık atması üzerine, verdiği kaporayı da alamadan korkup kaçtı.

Merkez Yüreğir İlçesi'ne bağlı Sarıçam Mahallesi'nde meydana gelen olayda,

Adana Yüreğir ilçesinde yaşanan olay şöyle gelişti: Elif Boz (84) adlı kadın, 3 katlı evinin birinci katını kiraya vermek istedi. 38 yaşlarında, isminin Zeki olduğu iddia edilen kişi evi kiralama bahanesiyle 1 hafta boyunca yaşlı kadının yanına gelip gitti.

'YETİŞİN KOMŞULAR...'

Yaşlı kadın sıkı pazarlığın ardından, zanlıyla kira ücreti için aylık 150 liradan anlaştı. Zanlı, yaşlı kadına 200 lira verdi. Yaşlı kadın para üstünü vermek için koynuna elini uzattığı sırada zanlının bıçaklı saldırısına uğradı.

ÇOCUĞUNUN ÖNÜNDE İŞKENCE GÖRDÜ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Antalya'nın Kaş İlçesi'nde oturan 18 yaşındaki Huriye Ç., eşi Arif Ç. ve 2 kardeşinin kendisini dövdüğünü iddia ederek şikayetçi oldu. Eşi ve 2 kardeşi gözaltına alındı. Genç kadın çocuğunun gözleri önünde işkence gördü.

Olay, Kaş'a bağlı Karadağ Köyü'nde meydana geldi. Huriye Ç., 3 yıl önce ailesinin karşı çıkması üzerine kaçarak 28 yaşındaki Arif Ç. ile evlendi.

Bu evlilikten 'Fatmagül' adlı kızları olan çiftin arasında bir süre sonra sorunlar yaşanmaya başladı. Arif Ç.'nın kumar oynadığını iddia eden Huriye Ç., cumartesi günü gece eve gelen eşinin kendisini kızının yanında dövdüğünü iddia etti. Eşinin eve geldikten sonra cep telefonunun rehberini incelediğini belirten kadın, "Telefonumda ortak bir erkek arkadaşımızın numarasını görünce 'Bu numara neden sende var' diyerek vurmaya başladı" dedi.

"ÇOCUĞUNUN ÖNÜNDE SENİ ÖLDÜRÜRÜZ"

Huriye Ç., Arif Ç.'nin daha sonra saat 00.30 sıralarında eve gelen ağabeyi 36 yaşındaki Fedai Ç. ile birlikte kendisini dövmeye devam ettiğini iddia etti.

Huriye Ç., "Çocuğumun önünde acımasızca vuruyorlardı. Acımasızca dayak attılar. Evden kaçacağımı anlayınca bir odaya hapsettiler. Kızım Fatmagül, çığlıklarımı duyuyordu. Beni çocuğumun önünde öldüreceklerini söylediler. Sabaha kadar bir odaya hapsettiler" diye konuştu.

"SABAH DA DÖVDÜLER"

Sabah saatlerinde eşinin diğer ağabeyi Ali Ç.'nin da eve geldiğini belirten Huriye Ç., şunları söyledi:

"Ali Ç., seni öldüreceğim diyerek boğazımı sıktı. Bu sefer diğerleri onun elinden alarak, yeniden odaya kilitledi. Saat 10.00 sıralarında Ali Ç. beni yeniden dövmeye başladı. Sonra da beni eve gelen babama teslim ettiler. '15 gün sonra hakim karşısına çıkacağız' dediler."

Genç kadın, babasının evinde rahatsızlanarak ambulansla Finike Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Kadın "Eşim olayı kapatmak için burada hastanedekilere ikinci kattan düştüğümü söylemiş. Polis ifademi almaya gelince gerçeği anlattım" dedi. Huriye Çoban'ın ifadesi üzerine harekete geçen polis ekipleri, Arif Ç. ile ağabeyleri Fedai ve Ali Ç.'yi gözaltına alarak jandarmaya teslim etti. Kardeşlerin sorgusu sürüyor. Başında ve vücudunun çeşitli yerlerinde izler olan Huriye Ç., 1 hafta iş görmezlik raporu aldı. 

BALIKESİR'DE 3 KARDEŞTEN HABER ALINAMIYOR

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN...

[PAGE]Balıkesir'in Kepsut İlçesi'nde, balık avlamak için Simav Çayı'na giden, yaşları 18 ile 25 arasında değişen 3 kardeşten haber alınamıyor.

Balıkesir'in Köseler Köyü'nde yaşayan oto tamircisi Erdoğan Bozkurt (25), kardeşleri kasap kalfası Ali Bozkurt (22) ve kaynakçı Raşit Bozkurt (18) dün saat 10.00 sıralarında, balık tutmak için Kepsut İlçesi yakınlarındaki Simav Çayı'nın Kışla Mevkisi'ne gitti. Üç kardeşin telefonlarına cevap vermemeleri ve akşam eve dönmemeleri üzerine yakınları durumu jandarmaya bildirdi. Gece boyunca el feneri ile bölgede arama yapan jandarma, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Ali Bozkurt'un 10 V 0388 plakalı motosikleti ile kardeşlerinin geldiği 10 AC 323 plakalı otomobile ulaştı. Az ilerdeki bir kayanın üzerinde de balık ağı ile bir terlik bulundu. Üç gencin telefonlarının motosiklette, kıyafatelerinin ise otomobilde olduğu görüldü.

SUYA GİRMİŞLER

Jandarma, en son saat 15.30 sıralarında görülen üç kardeşin kıyafetlerinin otomobilde olması nedeniyle, serinlemek için suya girmiş olabilecekleri ihtimali üzerinde durarak, Balıkesir Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nden (AFAD) yardım istedi. Bunun üzerine Balıkesir AFAD Müdürü Bekir Bahar, üç dalgıçla birlikte olay yerine gelerek, suda arama kurtarma çalışması başlattı. Bölgeye takviye olarak Balıkesir Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) de sevkedildi. Çayın suyunun bulanık olduğu bu nedenle dalgıçların aramada güçlük çektikleri belirtildi.

Kepsut Belediye Başkanı AK Partili İsmail Cankul da olay yerine gelip, çalışmaları izleyerek bilgi aldı.

JANDARMADAN İZ TAKİP KÖPEĞİ İSTENDİ

Balıkesir'in Kepsut İlçesi'nde, balık avlamak için gittikleri Simav Çayı'na giden ve bir daha kendilerinden haber alınamayan üç kardeşi arama çalışmaları sürüyor. Balıkesir İl Jandarma Komutanı Albay Gürcan Sercan ile aranan üç kardeşin babaları Ahmet Bozkurt (58), bugün saat 14.00 sıralarında olay yerine giderek, çalışmalar hakkında Balıkesir AFAD Müdürü Bekir Bahar'dan bilgi aldı. Görüşmenin ardından Albay Sercan, Bursa Bölge Jandarma Komutanlığı'nı arayıp arama- kurtarma çalışmalarına destek için özel ekip ve iz takip köpeği istedi. İz takip köpeğine aranan üç kardeşin otomobillerinde bulunan elbiselerinin koklatılarak bölgeye salınacağı belirtildi.

KARDEŞLERDEN BİRİNİN CESEDİ BULUNDU

Balıkesir'in Kepsut İlçesi'nden geçen Simav Çayı'nda balık avlarken kaybolan üç kardeşten Ali Bozkurt'un (22) cesedi, Afet Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) dalgıçları tarafından bulundu. AFAD Sualtı Timleri, bugün saat 15.00 sıralarında 5.5 metre derinliğindeki çayın içinde bir olta buldu. Dalgıçların gösterdiği oltanın Bozkurt kardeşlere ait olduğunun belirlenmesinin ardından o bölgede aramalar yoğunlaştırıldı.

Kısa bir süre sonra da çayın dibindeki kayalar arasında Ali Bozkurt'un cesedine ulaşıldı. Baba Ahmet Bozkurt oğlunu teşhis etti. Dalgıçlar, diğer iki kardeşi bulmak için de çalışmalarını yoğunlaştırdı.