BIST 9.916
DOLAR 35,05
EURO 36,40
ALTIN 2.941,82
HABER /  GÜNCEL

İhsanoğlu’nun en büyük özelliğini açıkladı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’ye ziyaret gerçekleştiren Ekmeleddin İhsanoğlu ile ilgili, “Onun en büyük özelliği toplumun bütün ...

Abone ol

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’ye ziyaret gerçekleştiren Ekmeleddin İhsanoğlu ile ilgili, “Onun en büyük özelliği toplumun bütün kesimlerini kucaklaması ve hiçbir kesimle ilgili şu ana kadar ve bundan sonra da negatif bir dil kullanmaması” dedi.
CHP ve MHP’nin 10 Ağustos’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gösterdikleri “çatı aday” Ekmeleddin İhsanoğlu, siyasi parti temsilciliklerini ziyaret ediyor. Bu kapsamda BBP ve DSP’yi ziyaret eden İhsanoğlu, daha sonra da CHP’ye geldi. CHP lideri Kılıçdaroğlu ile İhsanoğlu, ilk kez kameraların karşısına geçti. Ziyarette bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı adayımızı buradan görmekten mutluyuz. Siyasetle ilgisi yok ama ülkenin sorunlarını yakından takip eden, dünyanın sorunlarını yakından izleyen birisi. Toplumun her kesimi kucaklayacak. Onun en büyük özelliği toplumun bütün kesimlerini kucaklaması ve hiçbir kesimle ilgili şu ana kadar ve bundan sonra da negatif bir dil kullanmaması. O nedenle biz onun cumhurbaşkanlığı adaylığını destekliyoruz” dedi.
Ekmeleddin İhsanoğlu da konuşmasına Kılıçdaroğlu’na teşekkür ederek başladı. İhsanoğlu, CHP ve MHP arasında başlayan uzlaşmanın giderek büyüdüğünü belirterek, “Bugün yaptığım ziyaretlerde de, bu uzlaşmanın temelinin ne kadar sağlam olduğunu, atılan adımların bu inisiyatifin ne kadar milli menfaatlere, milli hedeflere uygun olduğunu ve Türkiye’yi büyük bir badireden kurtaracağını gördüm” dedi.
“Türkiye kutuplaşmak istenilen, cepheleştirmek istenilen, toplumun büyük bir kesiminin ötekileştirmek istenilen günler yaşamaması lazım” diyen İhsanoğlu, “İçeride huzurun, dışarıda itibarın yeniden sağlanması lazım ve bu bence her Türk vatandaşının hedefidir. Çok huzursuzluklar, sıkıntılar var. Bunları gidermek siyasette alternatif yaratmakla mümkündür. Siyasette alternatif olmadığı zaman demokrasiden bahsetmek mümkün değildir. O bakımdan ben bu görevi, bu anlayış içerisinde kabul etmiş bulunuyorum” ifadelerini kullandı.

“BİR ŞEYE ‘AK’ DEYİP ERTESİ GÜN ‘KARA’ DİYEN, BİR İNSAN DEĞİLİM”
Herkesin kısa zamanda kendisinden duymak istediği bazı hususlar bulunduğunu ifade eden İhsanoğlu, “Bazı çevreler, beni tanımıyor, onlara kendimi tanıtmak benim görevimdir. Bazı çevreler de beni yanlış tanıyor. Onların bu yanlışlarını düzeltmem gerekiyor. Bazıları tezvirat yapıyor, onlarla ben hiç meşgul değilim. Ben okur-yazar bir insanım, ilgilendiği konularda fikrini yazan, beyan eden bir insanım. Onun için böyle gizli gündemi olan ve günlük politika peşinde, bir şeye ak deyip ertesi gün kara diyen, pozisyon değiştiren bir insan değilim. Yazılarım mevcuttur, hatta bir kısmı internettedir. Herkes bunlara ulaşabilir. Ben cumhuriyetin kurulu olduğu ilkelere ve Anayasada beyan edilen vasıflarına sadık bir Türk vatandaşıyım. Ayrıca Atatürk konusunda, her zaman Atatürk’ün büyük bir milli kahraman olduğunu, İstiklal Savaşı’nı bu ülkeye kazandıran büyük bir insan olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olduğuna ve ona karşı herkesin saygılı olması gerektiğine inanıyorum” şeklinde konuştu.

“DİN VE SİYASET İŞLERİNİN BİRBİRİNDEN AYRILMASI LAZIM”
Laiklik konusuyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan İhsanoğlu, “Ben bu konuda ‘Yeni Yüzyılda İslam Dünyası’ adlı kitabımda, 6-7 dile tercüme edildi, orada açıklıkla söylüyorum; din ve siyaset işlerinin birbirinden ayrılması lazım. Ne din siyasete tahakküm etmeli, ne siyaset dine tahakküm etmeli. Bir sahayı diğer sahanın tahakkümüne sokmak iki tarafı da sıkıntıya sokar. Zaten tarihte de bunun yanlış örneklerini görüyoruz. Bugün İslam dünyanın çekmekte olduğu sıkıntıların baş müsebbiplerinden bir tanesi bu dini siyasete, siyaseti dine karıştırmaktır” dedi.
Son günlerde “aşırıcılık-radikal gruplarca şiddet kullanarak belli dini anlayışları zorlamak” ve “mezhepçilik” olmak üzere iki meselenin ortaya çıktığını söyleyen İhsanoğlu, şunları kaydetti:
“Bunlar hakikaten İslam dünyasını perişan eden ve bunların hiçbirisinin doğru bir hedefi bir amacı olan siyasi ve dini hareketler değil, bunlar çoğu karanlık hareketlerdir. Bunlar ne kendi ülkelerinde, ne mensup oldukları bölgelere, ne temsil etme iddiasında oldukları dine hizmet etmiyorlar. Bütün bu değerlere ters düşen ve o değerleri yerle bir eden hareketlerdir.”
9 yıl İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Genel Sekreteri olarak görev yaptığını hatırlatan İhsanoğlu, bu sürede şiddetle, aşırıcılıkla ve mezhepçilikle uğraştığını anlattı. Irak’ta siyasilerin, daha önce yapılan çalışmalarla söndürülen ‘mezhepçiliği’ kullanması üzerine bugünkü sorunların yaşandığına dikkat çeken İhsanoğlu, “Bugün yine seçimler yapıldıktan uzun bir süre hükümet kurulamadı. Bu sebepten dolayı ve Irak’ta gördüğümüz manzara hepimizin malumudur. O bakımdan aşırılık, mezhepçilik ve dini siyasete alet etmek, siyaseti dine alet etmek konusunda benim fikirlerim çok açıktır” diye konuştu.

“BİZ, TÜRKİYE’NİN ÖNÜNÜ AÇMAK İSTİYORUZ”
Önümüzdeki günlerde de temaslarını sürdüreceğini dile getiren İhsanoğlu, “Ben herkesten destek istiyorum. Bu büyük uzlaşma hiçbir parti adına değil, evet CHP ve Sayın Genel Başkan bu konuda çok önemli inisiyatif almıştır, çok cesur bir inisiyatif, sorumluluk almıştır fakat bu sorumluluk kendi şahsına ait değildir. Bütün Türkiye’ye ait bir şeydir. Ben şahsen bu teveccühe mazhar olan bir insan olarak bunu memnuniyetle kabul ettim. Biz, Türkiye’nin önünü açmak istiyoruz, cepheleşen, kutuplaşan bir Türkiye değil, huzur içerisinde yaşayan bir Türkiye ve yine dünyada itibar gören bir Türkiye yaratmak için bu uzlaşmanın önünü açarak, daha büyük hale getirerek, bu değerlerimizi de gelecek yıllara taşımak için el birliği ile çalışmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

ANITKABİR, HACI BEKTAŞ-I VELİ VE MEVLANA ZİYARETLERİ
Kampanya kapsamında Anıtkabir, Hacı Bektaş-ı Veli ve Mevlana gibi simgesel yerlere yapacağı ziyaretlerinin anlamının sorulması üzerine İhsanoğlu, şunları söyledi:
“Benim esas hedefim Türkiye’nin birliğini, beraberliğini göstermektir. Türkiye büyük bir millet, büyük bir devlet ve uzun tarihi olan bir ülke. Burada asırlar boyu bir arada yaşan insanların, bugünümüzü bizi yapan bu değerlerin hepsinin saygıya değer olduğunu, hepsinin bizim müşterek mirasımızın olduğunu ifade etmek istiyoruz. Onun için bu saydıklarınıza ilave başka yerlerde olacaktır. Onların hepsini hep beraber göreceğiz.”
Kılıçdaroğlu ve İhsanoğlu, açıklamaların ardından el sıkışarak basın mensuplarına poz verdi. Kılıçdaroğlu, bu sırada “Sayın Cumhurbaşkanı adayımızın eli de bayağı sıkı” dedi.
(İHA)