Taraf gazetesine konuşan Ekmeleddin İhsanloğlu, Kürtçenin bilim dili olmadığını söyledi. Bu açıklamaya Kürtlerden ne tepki geleceği ise merak konusu oldu.
Abone olCumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, anadilde eğitim konusunda Kürtleri kızdıracak bir açıklamaya imza attı. İhsanoğlu, “Kürtçe eve hapsedilmemeli ama bir dilin bilim dili olması kolay değil” dedi.
İhsanoğlu, kürtaj konusunda ise, “Din insanın inancıdır, pazarlık meselesi yapılamaz. İnanıyorsanız, ona göre hareket ederseniz. Başkası farklı düşünüyorsa, o onun görüşüdür. İnançlı bir insansa, çocuk alma konusunda dinin tespit ettiği ölçüler vardır” diye konuştu.
Taraf gazetesineden Tuğba Tekerek'in Ekmeleddin İhsanoğlu'yla yaptığı mülakatının ilgili kısmı şöyle:
Siz, “Anadili, insanın vatanıdır” diyorsunuz ama hemen ardından eğitim dilinin Türkçe olmasını gerektiğini söylüyorsunuz. Sizin tarifinizden gidersek, Kürtçeyle büyüyen bir çocuk, altı yaşında okula gittiğinde kendini sürgünde hissetmez mi?
TEK RESMİ DİL OLMALI
EKMELEDDİN İHSANOĞLU SERVETİNİN KAYNAĞINI AÇIKLADI Ekmeleddin İhsanoğlu Cumhurbaşkanlığı adayları resmi malvarlığı bildirimine göre en zengin isim olarak görünüyor. İstanbul'da hayli fazla sayıda daire sahibi olan ve dolar hesabı ile gündeme gelen İhsanoğlu servetinin kaynağını ilk kez açıkladı (TIKLA OKU) CUMHURBAŞKANI ADAYLARININ MAL VARLIKLARI KİMİN NEYİ VAR? (TIKLA GÖR) |
Hayır. Ben diyorum ki, anadil vatandır. Ben gurbette doğmuş bir insanım, ailemin çevresiyle, Türklerle bir araya geldiğimizde kendimizi vatanda hissederdik, çünkü orada Türkçe konuşulurdu. Bir insanın anadilini yasaklamak kadar insanlık dışı, temel hak ve hürriyetlere aykırı bir şey olamaz. Gelelim eğitim diline ve devlet diline. Şimdi bakınız, biz rasyonel düşünmek durumundayız. Değişik etnik yapısı olan tek ülke biz değiliz. İngiltere’de İngilizler Welsch’ler, İskoçyalılar, İrlandalılar var. Ama devletin bir resmi dili var, eğitim dili ülkenin her yerinde İngilizce.
KÜRTÇE BİLİM DİLİ DEĞİL
Bu, Kürtçenin tanınmaması manasına gelmez. Kürtçenin zaten bilim dili olmasını sağlamak o kadar kolay değil ki. Bir dilin, bilim dili olması için en azından bir asrın geçmesi lazım. O dile bütün bilim dallarında zengin literatürü tercüme edeceksiniz; terminoloji yaratacaksınız; fizik, kimya, matematik, psikoloji, felsefeyle ilgili binlerce terim yaratacaksanız. Bunları bir günde yapabilir misiniz?
Eğitim dili olmazsa, bilim dili olması için gereken bir yüzyıl dediğiniz süre iki yüzyıl olmaz mı?
FRANSA'DA TEK DİL VAR
Hayır, olmaz. Ben size örnek verdim. Fransa’nın güneyinde İtalyanca, Alsas’ta Almanca, İspanyol sınırına doğru İspanyolca konuşulur. Ama Fransa’da bir dil vardır.
Çoklu eğitim dili olan da çok sayıda ülke var... Mesela İspanya.
O başka. Problemi bu noktaya sıkıştırmamak, müzakerenin ve gelişmenin önünü açmak lazım. Biz bu işi halletmek istiyorsak, suhuletle, adım adım yapmamız lazım.
Bir dilin, eğitim dili olmaması onun gelişmesine engel olmaz mı?
O ayrı mesele.
Ama mühim bir mesele...
KÜRTÇE EVE HAPSEDİLMEMELİ
Kürtçenin “evde, çarşıda konuş” şeklinde dar bir kullanım sahasına hapsedilmesine de katılmıyorum. O dilde şiirlerin, romanların yazılması lazım. Bu dili geliştirelim. Sizin bahsettiğiniz olaya gelince, onu o zaman konuşuruz ama bugün için şahsi kanaatim böyle.
ALLAH'IN VERDİĞİ CANI SİZ ALABİLİR MİSİNİZ?
Kürtajla ilgili kadınların “Benim bedenim benim kararım” sözüne bazı dindarlar karşı çıkıyor. Siz ne diyorsunuz?
Din insanın inancıdır, pazarlık meselesi yapılamaz. İnanıyorsanız, ona göre hareket ederseniz. Başkası farklı düşünüyorsa, o onun görüşüdür. İnançlı bir insansa, çocuk alma konusunda dinin tespit ettiği ölçüler vardır. Ruhun oluşması meselesi var. Ben bunu ezbere bilmiyorum, yanlış bir şey söylemek istemiyorum. Herkes bu konuda saygılı olmalı. İnanç meselesi ve hayat meselesi... Verilen canı, insanın alma hakkı var mıdır? Ben size soruyorum: Allah’ın verdiği canı, siz alabilir misiniz? Bunu da sormak lazım, değil mi?