BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,82
ALTIN 2.966,17
HABER /  GÜNCEL

İhsanoğlu: Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili bir iki söz söylemek istiyorum

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, cumhurbaşkanlığı adaylık görevini, askerlik görevi gibi, namus görevi gibi gördüğünü söyledi.<br/>...

Abone ol

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, cumhurbaşkanlığı adaylık görevini, askerlik görevi gibi, namus görevi gibi gördüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Bilecik ziyaretlerinin ilk ayağı olan Söğüt İlçesinde, ilçede bulunan Çelebi Sultan Mehmet Cami’sinin çay bahçesinden halka seslendi. Türk vatandaşı her Türk gibi ilham alabilecek çok kıymetli değerli olan tarihi hadiseler olduğunu Osmanlı Devletinin 700 sene önce Söğüt’te kurulduğunu ve bugün bu devletin devamı olarak Cumhuriyetin evlatları olarak bu tarihten büyük bir asırdan dersler almaları gerektiğinin söyledi. İhsanoğlu, bu çıktığı şerefli yolda onunla birlikte beraber olan bu sevgili kardeşleri ile Söğüt’te olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili bir iki söz söylemek istiyorum. Türkiye tarihinde çok önemli bir sınavla karşı karşıya Pazar günü Türkiye Türk Milleti sandığa gidip ilk defa Cumhurbaşkanını oylarıyla seçecek daha önce biliyorsunuz hep mecliste oyların yoluyla seçiliyordu ama bu sefer Milletin kendisi seçecek Milletin önünde 3 tane aday var. Mecliste 4 tane aday var bu 4 partiden 2’si aday gösteriyor. AK Parti aday gösterdi, BDP aday gösterdi ondan sonra CHP ve MHP geldiler bir araya dediler ki biz birer aday göstereceğime müşterek bir aday gösterelim bizim partinin üyesi olmasın ama öyle bir aday isteyelim ki bulalım ki bütün milletin etrafında toplanacağı bir partili olmasın Milletin kucaklayacağı Milleti kucaklayacak birisi olsun sağ olsunlar beni düşündüler” dedi.

“BEN EMİN Kİ TÜRKİYE BU GÖREVE GELEBİLECEK ÇOK KIYMETLİ İNSANLAR VAR”
Türkiye’de bu göreve gelebilecek ve bu görevi yapabilecek çok kıymetli insanlar olduğunu belirten İhsanoğlu, “Siyaset adamları, devlet adamları var millet adamları, bilim adamları, yüksek yargıçlar var. 76 milyon millette yüce birçok insan var ama sağ olsunlar dediler ki biz sizi istiyoruz. Bende sizdeyim dedim siz böyle bir şeyin karşısında ne dersiniz kaçabilir misiniz? Değerli aziz kardeşlerim bu milletin evladıyım ben Yozgatlı bir ailenin çocuğuyum babam, dedem, dedemin dedesi soyumuz sopumuz bellidir. Bizde Orta Asya’dan gelmiş bir ailenin evlatlarıyız. Şimdi hal böyle olunca bu iki parti arasındaki uzlaşma orada durmak bu aslında tarihi bir uzlaşma düşünebiliyor musunuz CHP ve MHP bir araya geliyorlar uzlaşıyorlar. Bu çok güzel bir şey değil mi? bu çok güzel uzlaşıyorlar ve ben kendi adayım CHP’den aday vermiyorum ben MHP’den aday vermiyorum ben müşterek bir adayım peki bu ilan edildikten birkaç gün sonra 12-14 tane parti sağcısı solcusu bütün partiler birleşti dedi ki? İhsanoğlu’na oy vereceğiz bu kötü bir şey mi?” dedi.

“BEN BU GÖREVİ ASKERLİK GÖREVİ GİBİ NAMUS GÖREVİ GİBİ GÖRDÜM”
Cumhurbaşkanlığı adaylık sürecinin askerlik görevi gibi şeref görevi gibi gördüğünü dile getiren İhsanoğlu, “Bayrak hizmeti olarak gördüğüm bu görevi onun için bana diyorlar ki proje diyorlar ne projesi, milli proje, milli mutabakat projesi. Şimdi sevgili kardeşlerim siz sağcı olunuz solcu olunuz muhafazakar olunuz sosyal demokrat olunuz hangi partiden olursanız olunuz AK Partili olunuz siz cumhurbaşkanlığında başa gelecek insanda hangi vasıflar bekliyorsunuz. Her şeyden önce bayrağına saygılı bayrağını düşürmeyecek bayrağını düşüreni kulağından tutup ensesine vuracak Türkiye’nin içinde huzuru sağlayacak kavga etmeyecek sen Alevisin sen Sünnisin sen şusun busun demeyecek bütün milleti bir sayacak ondan sonra siz ne istiyorsunuz ikilik mi istiyorsunuz yoksa birlik mi? istiyorsunuz bütünlük mü? İstiyorsunuz yoksa parçalanmak mı istiyorsunuz siz cumhurbaşkanını siyasi bir hipodromun sonucu mu? Olmasını istiyorsunuz yoksa bütün siyasi partilerden yana eşit mesafelerden mi? olmasını istiyorsunuz” diye konuştu.

“ANAYASA DİYOR Kİ SEÇİLDİĞİN ANDAN SİYASİ PARTİ İLE OLAN İLİŞKİNİN KESECEKSİN”
Anayasanın cumhurbaşkanı seçildiğin an partinle olan ilişkinin keseceğini belirten İhsanoğlu, “10 Ağustos akşamı cumhurbaşkanı belli oldu. Kazandı o an itibariyle partisi ile olan ilişkisi kesilir. Şimdi birisi çıkıyor diyor ki? Ben Hasan’ı getireceğim, Hüseyin’i getireceğim böyle particilik olur mu? Böyle particilik olur ama böyle devlet reisliği olmaz. Onun için bunu düşünmesi lazım peki Cumhurbaşkanlığına göndereceğiniz kişi orada devletin tepesinde otururken öfkeli kavgalı etrafına tekme tokat atan birisini mi istiyorsunuz. Yani Çankaya’da sorun yaratan birisini mi istiyorsunuz. Yoksa sorun çözen birisini mi istiyorsunuz. Şimdi ben size bir şey söyleyeceğim örnek vereceğim İtalya birkaç sene önce büyük siyasi krize girdi. Ekonomik krize girdi. Memleket çökmek üzereydi İtalyan cumhurbaşkanı bir yönetim üyesiydi hala görevde 2’inci dönemi yapıyor ve onun yetkileri Türk cumhurbaşkanı yetkilerinden daha az o adamcağız hikmetiyle erdemiyle soğuk kanlılığıyla bütün siyasi partileri toplayarak bütün siyasetçileri toplayarak sabırla onlarla uğraşa uğraşa İtalyan’ın batık gemisini yüzdürerek selamet sahiline ulaştı ekonomisini düzeltti siyasetini düzeltti ve şimdi İtalya büyük bir millet olarak düzlüğe çıktı işte devlet reisi budur. Devlet reisinden beklenen budur. Bunu yapmak bunu yapmak önemli değil yol göstermek yol Cumhurbaşkanı yol gösterir”.

“HEPİMİZ BU MÜBAREK TARİHİ YERDEYİZ”
Cumhurbaşkanı seçimlerinde yanında tüm arkadaşları ile mübarek ve tarihi bir yer olan Söğüt’te bulunmaktan dolayı çok mutlu olduğunu belirten İhsanoğlu, “Osmangazi’nin, Orhangazi’nin, Şeyh Edebali’nin olduğu yaşadığı yerler bakın Şeyh Edebali, Osmangazi’ye ne diyor. Herkes bunu biliyor ama ben bunu okuyacağım diyor ki, hoca kendisine beye söylüyor. Artık sen beysin, devlet reisisin bundan sonra öfke bize uysallık sana yani bey öfkelenmeyecek, bey tokat tekme atmayacaksın, bey böyle olur böyle olmayan bey olmaz suçlamak bize katlanmak sana ama bizde ne oluyor bey suçlamaya çalışıyor ve biz katlanıyoruz böyle şey olur mu? Türk örf ve adetin de böyle bir şey kabul edilir mi? tam tersi laik olunuz bundan sonra bölmek size bütünlemek sana biz böleceğiz biz yanlış yapacağız sen bütünleyecek sin ey oğul yani ey bey bugün biraz tuhaf değil mi? bunun tam tersi olur son olarak şunu söylüyorum. Şeyh Edebali Osmangazi’ye diyor ki? En büyük zafer nefsini tanımaktır bu aslında Peygamber efendimizin bir hadisine dayanır işte İslam ahlakı bu İslam dini bu Türk töresi bu. Türk töresiyle İslam ahlakı aynıdır. Öfke ve nefsin bir olup aklını yener yani aklını öfkene ve nefsine mağlup etme ey oğul. Bey daima sabırlı sebatlı ve iradene sahip olasın şimdi biz öfkeyi beyden görüyoruz. Görmek istemiyoruz artık beyden biz beyden sabır istiyoruz sebat istiyoruz ve herkesi sevmesini istiyoruz. Ben sizden bunu vaat ediyoruz” dedi.

“AVRUPA’DA AMERİKA’DA ORTA ASYA’DA İSLAM DÜNYALARINDA BU ŞEREFLİ YOLCULUKTA SEVGİ EKMEYE ÇIKTIK”
Kendi tavrının, öğrencileri tarafından, hocaları tarafından, meslektaşları tarafından, Avrupa, Amerika, Orta Asya’da, İslam dünyasında, Devlet reisleri, Cumhurbaşkanları, Başbakanların kendisini bu çıktığı şerefli yolda arkasında olduğunun üzerini çizen İhsanoğlu, “Sevgili Söğütlüler biz bu şerefli yolculuğa sevgi ekmeye çıktık, saygı ekmeye çıktık, birlik ve beraberlik ekmeye çıktık, biz bunları ekiyoruz ki ekmeliyiz büyüsün. Ekmeğimizi büyütelim, ekmeğimiz büyüdükçe paylaşması daha kolay olur. Daha büyük parçalar hisseler bize düşer daha mutlu oluruz. Ve biz bunu paylaştıkça huzur ve istikrar içerisinde biz daha mürebbi çocuklarımız daha huzurlu ve zengin olur. Biz bu ekmeğimizi büyüttükçe muhtaç olan dostlarımızla komşularımızla paylaşabiliriz. Biz bu ekmeğimizi kendi aramızda paylaşırız başkalarıyla paylaşırız ama toprağımızı vatanımızı asla paylaşmayız. Allah bu Millete bu Devlete asla zeval vermesin, hepinizden Allah razı olsun” dedi.
(İHA)