AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, Ekmeleddin İhsanoğlu ile ilgili, “Cumhurbaşkanı çıkmayacağı aşikar ama MHP Genel Başkanı olur ...
Abone olAK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, Ekmeleddin İhsanoğlu ile ilgili, “Cumhurbaşkanı çıkmayacağı aşikar ama MHP Genel Başkanı olur mu bilemem. MHP içinde bir grubun aynı zamanda bunun da hazırlığını yaptığı söyleniyor” dedi.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, TGRT Haber ve İhlas Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın konuğu oldu. Tayyar, gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunarak, dini duyguların daha zayıf olduğu yerlerde MHP, CHP arasında geçişin çok daha kolay sağlandığını belirterek, “Aynı geçişkenlik Orta Anadolu’da bu kadar güçlü değil. Doğu da zaten CHP ve MHP yok, Karadeniz de biraz varlar, Karadeniz’in özel bir muhafazakarlık anlayışı var. Orada da bir geçişkenlik sağlanabiliyor. En yüksek direncin olduğu yer Orta Anadolu gerçekten. Bu şunu da gösteriyor, CHP ve MHP’nin politikaları izledikleri stratejide birbirine çok yakın ki insanlar rahatsızlık duymadan bir araya gelebiliyorlar. Bizim bunu sadece Tayyip Erdoğan düşmanlığı ile açıklamamızda çok doğru değil. Evet, bir ortak düşman belirleyip aynı safta kenetlenme iddiası bir yere kadar doğru ama diğer taraftan CHP ve MHP’nin politikalarında da çok ciddi ayrışmalar yok. Ayrıştıkları tek nokta zaman zaman her zaman değil, bu çözüm sürecinde Kürt meselesi ile ilgili tavırlarda bir biraz farklılık var” diye konuştu.
“MHP’NİN EKMEL BEY’İN ARKASINDAN DESTEĞİNİ ÇEKMESİ GEREKİR”
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ‘çözüm sürecini destekliyorum’ açıklaması üzerine basın toplantısı düzenleyen Devlet Bahçeli’nin açıklamalarını değerlendiren Tayyar, “Siz çözüm sürecine destek veriyor diye AK Parti’yi ülkeye ihanetle suçlayacaksınız. AK Partili bütün milletvekillerine hain diyecekseniz, bu meseleye bu kadar katı bakacaksınız ama çözüm sürecine destek veriyorum diyen Ekmel Bey’e CHP’ye tek satır lafınız olmayacak. Demek ki bu dil de bir söylem, yürekten gelen bir ifade değil. Eğer çözüm sürecine destek bir ülkenin satılması ve ihanet gibi görülüyor ise aynı ihanet suçunu Ekmel Bey’in de işlediğini düşünüyorum. MHP’nin mantalitesi bakımından o zaman bu kadar vahim bir durum var ise MHP’nin Ekmel Bey’in arkasından desteğini çekmesi gerekir. Ülkücülerin Ekmel Bey’e destek vermemesi gerekir. Ama maalesef Devlet Bey bunu bir siyaset aracı olarak kullandığı için samimi olmadığından, AK Parti’ye böyle bir yafta yapıştırıyor ama diğer taraftan da Ekmel Bey’in sırtını sıvazlıyor. Biz Devlet Bey’in çifte standart politikasını geçmişte de gördük” şeklinde konuştu.
Ortada bir samimiyetsizlik olduğunun altını çizen Tayyar, Devlet Bahçeli için“Samimi ise çözüm sürecinin ülkeyi bölmeye götürdüğü iddiasında ise CHP ile ortaklığını bozması ve Ekmel Bey’den desteğini çekmesi gerekir. Çekmiyor ise söyleyeceği tek satır laf yok tıpkı 1999’daki gibi şimdide de söylediklerinin altında kalır” dedi.
MHP TABANINDA DA, BBP TABANINDA DA YARIYA YAKIN ERDOĞAN’A BİR SEMPATİ VAR”
Devlet Bahçeli ve MHP seçmeni arasında farklılıklar olduğunu ifade eden Tayyar, CHP tavanında da bir bölünme olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“MHP tabanında Tayyip Bey’e ayrı bir sevgi var. Tayyip Erdoğan’a doğrudan oy verebilirler, MHP tabanında da, BBP tabanında da yarıya yakın tayip Erdoğan’a bir sempati var. SP keza öyle, hatta BBP tabanında yüzde 50’nin de üzerinde sempati var. MHP tabanında yüzde 15 civarında ciddi bir sempati var. Bu sempatinin oya tahlil olacağını düşünüyorum. SP yönetimi, BBP yönetimi tamamen biz ‘Ekmel Bey’i destekliyoruz’ dese bile tabanı ikna etmeleri çok mümkün gözükmüyor. Zannediyorum tabanı ikna etmede zorlanıyorlar, ne yaparlarsa yapsınlar tabanı ikna etmeleri mümkün değil.”
İhsanoğlu’nun 5 parti tarafından uzlaşarak desteklenmesini değerlendiren Tayyar, “5’inizin bile gücü yetmez, 10’unuz bile bir araya gelseniz sizden bir şey olmaz diye düşünüyor. Anadolu’yu gezdiğinizde bunu görüyorsunuz” dedi.
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Türk Solu Dergisi ile poz vermesine ilişkin Tayyar, “Ekmel Bey sonradan solcu olmaya çalıştı ama iyi mesafe kat etti. Türk solu dergini ne kadar desteklediğini gösterdi. Fikri dönüşüm herhalde bir çırpıda olmaz ama şekli olarak çok hızlı ilerledi. Ahmet Hakan’ın Ertuğrul Özkök’leşmesinden daha hızlı oldu. Bu 6 ayda olmuştu, bu 3 günde oldu. Hakikatten tuhaf CHP’nin içerisindeki ulusalcı kanadın yoğun tepki böyle bir arayışı hızlandırdı. Türk solu dergisi de çok ırkçı faşist bir dergi, Kılavuzunuz geziciler olursa bunları da yaşıyorsunuz. Elinize her şeyi verirler çünkü ne olacağını bilmiyorsunuz ki bugün Türk solu dergisi olur, yarın başka bir dergi olur niye? Çünkü kendinize inancınız yok. Çünkü hırs aklı esir almış. Esir bir akılla sizin bağımsız bir strateji yürütmeniz mümkün değil. Kendi düşen ağlamaz, burada daha akılcı davranabilirdi. Ama hırs heves aklın önüne geçince bir şeyler yaşanabiliyor” diye ifade etti.
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun yapılan anketlerde yüzde 28 çıkmasının sorulması üzerine Tayyar, “Türkiye adına bir temsil yetkisi bulup o göreve geldi ama Türkiye’de tanınmıyor. Türkiye’de tanınmayan o teşkilatın üyesi bir ülke olarak Türkiye’de tanınmayan birisi diğer ülkelerde nasıl tanınıyor. Kemal Bey böyle pazarlıyor. Devlet Bey’de böyle pazarlamaya çalışıyor. Bu kadar niye zorluyorsunuz ki milletin aklıyla dalga geçmeye gerek var mı? O zaman bilinen ve tanınan bir ismi getirseydiniz. İlla tanıtmak gerekiyorsa halktan kaçırarak nasıl tanıtacaksınız. Hem halk tanısın diyorsunuz, hem halktan kaçırıyorsunuz. Meydanlar var. Çıkın konuşun. Önce kendi kafalarını bir düzeltsinler. Çok ciddi bir zihni problem yaşıyorlar” diye konuştu.
“BU DERGİYİ KENDİ ELİNE VERDİKLERİNDE HERHALDE NE OLDUĞUNU ÇOK KAVRAMADI”
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Türk Solu Dergisi ile çektirdiği fotoğraf üzerine Tayyar, “Sol tabandan yükseltilen tepkiler Ekmel Bey’in de ayarını bozmuş gibi gözüküyor. Onların jargonuna biraz kaçmaya çalışıyor. Onlar gibi olduğunu ispat etmeye çalışıyor. Yanındaki ekip de bunun PR’ını yapma derdinler. Eline bir Türk Solu vererek, bir mesaj iletecekler fakat ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Gerçek manada sosyal demokrasiyi temsil eden bir ekip değil, Türk Solunu çıkaran ekip. Bu dergiyi kendi eline verdiklerinde herhalde ne olduğunu çok kavramadı. Eminim ki ondan da çok pişman olmuşlardır ama iş işten geçti. İlla cumhurbaşkanı seçim döneminde mesaj vereceğim diye sağa sola kafasını vurmasın” ifadelerini kullandı.
“MHP’NİN BAŞINA DA BİR GRUP PAZARLAMAYA ÇALIŞIYOR”
Tayyar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ekmel Bey’in Kahire doğumlu olması İslam Konferans Teşkilatı’nda görev alması ister istemez radikal İslamcı algısı oluşturuyor ama yakından tanıyanlar bilenler bunun daha farkındalar. Bizim bildiğimiz klasik tabirle muhafazakâr olarak tanımlayabileceğimiz bir isim değil. Sola daha yakın gibi gözüküyor. Ancak bunun daha da derinleşmesi ve iyi anlatılması gerektiğini düşünüyor olsa gerek. Ellerindeki malzeme bu. Elinizdeki malzeme iyi bir malzeme olmayınca bundan ne üretebilirsiniz. Cumhurbaşkanı çıkmayacağı aşikar ama MHP Genel Başkanı olur mu bilemem. MHP içinde bir grubun aynı zamanda bunun da hazırlığını yaptığı söyleniyor. Çok gerçekçi bulmuyorum ama Ekmel Bey nasıl cumhurbaşkanlığına aday gösterildiyse gerçekçi bulmadığımız halde bu da olabilir mi olabilir. Maalesef böyle çılgınlıklar yapabiliyorlar. Orada da bir çılgınlık olabilir belki. Çünkü Ekmel Bey’in zamanında merhum Alparslan Türkeş’in danışmanlığını yaptığı iddiası sıkça gündeme getiriliyor. Böyle bir ülkücü damardan geldiği izlenimi de oluşturulmaya çalışıyor. Bu sadece ülkücülerden oy alma amacını gütmediğini düşünüyorum. Biraz sanki MHP’nin başına da bir grup pazarlamaya çalışıyor. Şuana kadar izlediği yol, yöntem ve performans çok ta elini güçlendirmiyor.”
“TÜRKİYE’NİN BİR GELECEK PROJESİDİR, CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ”
10 Ağustos’ta Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi halinde MHP Lideri Bahçeli ve CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun “Biz başarılıyız” diye değerlendirme yapıp yapmayacakları sorusuna Tayyar, “Derler. O yüz var onlarda. Son seçimde de gördük. Referandumda da gördük. Yüzde 42’ye 58 idi. Normal şartlarda ikisinin de en yüksek katlı binaya çıkıp atlamaları gerekirdi ama bunu yapmadılar. Yüzde 42’yi başarı olarak sunmaya çalıştılar. Şimdi böylesine hezimet içeren bir sonuç ortaya çıktığı zaman o gece Devlet Bey’in de, Kemal Bey’in de istifa dilekçelerini vermesi gerekir. Bu seçim bu yönüyle batığımızda hem Türkiye’nin bir gelecek projesidir. Cumhurbaşkanlığı seçimi. Hem de muhalefetin bir özgürleşme problemidir aynı zamanda. Çünkü Ekmel Bey kaybettiğinde CHP ve MHP’nin artık prangalarından kurtulması yeni lider ve kadrolarla yoluna devam etme imkanı sağlar. Bu da onların özgürleşmesi anlamına gelir” şeklinde konuştu.
“30 MART’TA BUNLAR BUNUN TERS TEPTİĞİNİ GÖRDÜLER”
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 34 gün kaldığı hatırlatılarak, hem paralel yapı hem de cemaat noktasında bir müdahalenin olup olmayacağı sorusuna Tayyar, “Buna ilişkin hazırlıklar var. Ellerindeki bütün mühimmatı kullandılar. Kıyıda köşede kalmış birkaç mühimmatı sahaya sunabilirler mi sunabilirler. 17 Aralık gibi bir operasyona güçleri yetmez o geride kaldı. Şuanda savunmadalar. 30 Mart’ta bunlar bunun ters teptiğini gördüler. Aynı yönteme başvurdukları zaman ne olacağını kestiremiyorlar” dedi.
F4’ü kimin düşürdüğü sorusuna Tayyar, “Aba altından sopa gösteriyorlar akıllarınca. Siyaset yapıyorlar akıllarınca. Bu millet 30 Mart’tan önce çok daha ağır tuzakları defetti. Şimdi olabilir mi olabilir. 30 Mart öncesi kadar eylem faaliyetleri güçlü değil. AK Parti’nin aleyhine kullanılabilecek hiçbir argümanın seçimlere negatif tesir etmeyeceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
“KEŞKE TÜRK SOLU DERGİSİ YERİNE ELİNE BİR LOGO VERSELERDİ BELKİ DAHA FAYDALI OLURDU”
Cumhurbaşkanlığı seçimleri için İhsanoğlu’nun logosunun olmadığına ilişkin Tayyar, şunları kaydetti:
“Keşke Türk Solu Dergisi yerine eline bir logo verselerdi belki daha faydalı olurdu. Bu da onların beceriksizliğini gösteriyor. Çağdaş dünyada kullanılan yöntemlerden birisi. Bunu beceremedikleri için şimdi sayın Erdoğan’ın logosu üzerinden saçma sapan senaryolar üretmeye başladılar. Bunların hepsi gelip geçici. Toplumun ciddiye almadığı şeyler. Allah’ın izniyle 10 Ağustos’ta Sayın Başbakanımızın bu ipi çok rahat göğüsleyeceğini düşünüyorum.”
(İHA)