BIST 8.611
DOLAR 34,35
EURO 37,47
ALTIN 3.022,96
HABER /  GÜNCEL

İHH’dan İsrail’e gözdağı

Filistin Âlimler Birliği Genel Sekreteri Dr. Navvaf Tekruri, İnsani Yardım Vakfı (İHH) Genel Başkanı Bülent Yıldırım’la İsrail’in Filistin’e...

Abone ol

Filistin Âlimler Birliği Genel Sekreteri Dr. Navvaf Tekruri, İnsani Yardım Vakfı (İHH) Genel Başkanı Bülent Yıldırım’la İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarıyla ilgili ortak basın açıklaması yaptı.
Tekruri, “Filistin’in mukaddes topraklar bizim için çok önemlidir” derken, “İHH Başkanı Bülent Yıldırım ise "Gerekirse Suriye’deki bütün grupları İsrail’in üzerine yönlendiririz. Artık yeter” dedi.
Filistin Âlimler Birliği Genel Sekreteri ve Hamas’ın eski Dış İlişkiler Sözcüsü Dr. Navvaf Tekruri, İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamına karşı İnsani Yardım Vakfı’nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım başta olmak üzere Irak Alimler Birliği, İslam Alimler Birliği, Müslüman Düşünürler Platformu ve Ehli Sünnet Alimler Biriliği temsilcileri de destek verdi.

“İSLAM BİRLİĞİ YAKIN BİR ZAMANDA KURULACAK”
Toplantıda ev sahibi olarak ilk sözü alan İnsani Yardım Vakfı(İHH) Genel Başkanı Bülent Yıldırım, “Gazze’ye yapılan saldırının ardından bütün vicdan sahipleri birleşti. Bizim yapamadığımızı İsrail yaptı. İsrail Gazze’ye saldırarak İslam Birliği temelini attı. İnanıyorum ki kısa bir zaman diliminde bütün Müslüman ülkelerin içinde yer aldığı ‘‘İslam Birliği’’ yakın bir zamanda kurulacaktır” dedi.
“Canlı kalkan projesini İHH olarak biz başlattık” diyen Yıldırım, ‘‘Bütün siyasilerin buna katılmasını bekliyoruz. Canlı kalkanların Suriye’den geçirilmesi için Suriye ile görüşüyoruz. Mavi Marmara’nın Gazze’ye gitmesi ile ilgili de çalışmamız var. Bu konuda görüşmelerimiz devam ediyor. Biz bu canlı kalkanları Suriye’deki bütün taraflarla anlaşarak götüreceğiz ya da denizden götüreceğiz. Ancak Suriye’den götürmemiz durumunda buradaki bütün grupların namluları İsrail’e dönebilir. İsrail, Ortadoğu’daki bu savaşın büyümesini istemiyorsa biran önce geri çekilmelidir’’ dedi.

“KATİLLERİ BESLEYEN İSLAM DÜNYASIDIR”
Filistin’in bağımsız bir devlet olduğunu belirten Yıldırım, “Müslüman ülkeler Filistin ile ikili anlaşmalar yapmalıdır ve kendini koruması için silah desteği de vermelidir. Filistin’e saldırı İslam ülkelerine saldırı kabul edilmelidir. İslam ülkeleri en azından Şili kadar şerefli davranmalıdır. Katilleri besleyen İslam dünyasıdır. İsrail de bilsin bütün dünya da bilsin eğer bu savaşı durdurmazsanız biz canlı kalkan olarak ya Suriye’den gideriz ya da denizden gideriz. O zaman biz de Türkiye’ye bizi korumak zorundasınız deriz. Denizden giderken bizi koruyan Türk gemilerine de İsrail ateş ettiği taktirde Türkiye birlikleri ile karşı karşıya kalacaktır. Bu savaş nasıl sürecek ona bakıyoruz. Biz hazırız. Bu geminin yola çıkmaması için bir neden yok. Eğer bu savaş durmazsa halkı limanlara yığar yine gideriz. Gerekirse Suriye’deki bütün grupları İsrail üzerine yönlendiririz. Artık yeter” diye konuştu.

“FİLİSTİN’DE İŞLENEN CİNAYETLERE KARŞI ÜMMETİN SUSKUN KALMASI HARAMDIR”
Türkiye Ehli Sünnet Âlimler Birliği Başkanı Abdulvahap Ekinci ise ‘‘Ümmet olarak yaşadığımız barbarlık ve zulme karşı, Siyonizm’in Filistin topraklarında işlediği barbarlığa karşı buradayız. Bu cinayete karşı fikirlerimizi ortaya koymak istiyorum. Siyonizm’in işlediği bu barbarlığı çok fazla garipsemiyorum. Çünkü Siyonizm denilen kişi ve kuruluşlar ne kadar cinayet işleyip barbarlık yaparlarsa o kadar kendi inanışlarını gereğini yerine getirdiğini düşünüyorlar. Filistin’de işlenen cinayetlere karşı ümmetin suskun kalması haramdır. Aynı zamanda bu cinayetler karşısında susmak dinsiz şeytanlıktır. Bize düşen görev Filistin’de işlenen cinayetleri anlatmak ve mercileri hareketleri geçirmektir. Sözden çok faaliyet göstermek ve kardeşlerimizin yanında maddi manevi olmamız gerekiyor. O kutsal toprakların Siyonizm’den kurtulması için sözden çok hareket gerektiriyor” şeklinde konuştu.

“HEDEFİMİZ, KUDÜS’Ü SİYONİZM’DEN KURTARMAK”
Ekinci, “Dünya İslam Âlimler Birliği temsilcisi Ahmet Ağırakça, Müslümanlar olarak en büyük hedefimiz Kudüs’ü Siyonizm’in elinden kurtarmaktır. Almanya yıllar önce Yahudileri katlederken bugün günah çıkarmak adına zulmü destekliyor. Biz hayat iman ve cihandan ibarettir. Kesinlikle Gazze savaşımız, Kudüs’ü kurtarana kadar devam edecek” dedi.
Irak Âlimler Birliği temsilcisi Dr. Hüseyin Semirai, Gazze’de yaşananlardan dolayı üzgün olduklarını ifade ederek, “Müslüman ümmetin bir buçuk milyarına böyle davranıyor. Ümmet uykusuna devam ediyor. İnsanlar bu katliamlar karsında susuyorsa biz de mi susalım. Ben Ümmetin sessiz kalışına mı yoksa Müslüman kardeşlerimizin ölümüne mi üzüleyim bilemiyorum. Ey Gazze halkı size teşekkür ediyorum. Müslüman birliğin ve insanların suskunluğu karşısında bizim yüzümüzü korudunuz. İslamiyet bir hocanın duasından ibaret değildir. Aynı zamanda bir ateştir bizi yok etmeye çalışanlara. Bizim dinimiz bizi yok etmeye çalışanlara karşı savaşmaktır. Gazze’deki duruşumuz çok net bir şekilde olmalıdır. Bizim ulemalar olarak birlik oluşturup İslam Birliği altında hareket etmemiz gerekiyor. Bu göz yummanın karşısında ses çıkarmamız gerekiyor. Dünyaya bu katliamları açık bir şekilde göstermeliyiz. Din düşmanlarına karşı insanları cihat için toplamalılar. Çünkü onlar çocukları, kadınları öldürerek hadlerini fazlasıyla aştılar. Bu şiddetli saldırılara karşı kararlıca karşı durmalıyız” diye konuştu.

NAVVAF TEKRURİ, İSLAM ÜLKELERİNE SESLENDİ
Filistin Âlimler Birliği Genel Sekreteri Dr. Navvaf Tekruri, savaşın çıkmasındaki bütün suçun İsraillilere ait olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “İsrail Filistin topraklarına saldırarak insanları katlediyor. Gazze’de bütün grupların birleşerek İsrail’e karşı hareket etmelerini istiyoruz. Filistin halkının direnmeye devam etmesini istiyoruz. Filistin’in mukaddes topraklar bizim için çok önemlidir. Ulemalardan kesinlikle İsrail ile bir anlaşma yapılmalarını istemiyoruz. Ancak eğer bir anlaşma yapılacaksa, bu noktada kesinlikle Gazze halkının talepleri ön planda tutulmalıdır. Gazze halkının hakkı verilmelidir. Mısır’dan sınır kapılarının açılmasını yaralı vatandaşların ülkeye girişlerine ve tedavi olmalarına müsaade etmelerini rica ediyoruz. İslam ümmeti daha fazla sessiz kalmamalıdır. İslam aleminin bu zulüm karşında sessiz kalması bizleri derinden yaralıyor. Türkiye’ye, Türkiye halkına ve devletine gösterdikleri ilgi ve sessiz kalmadıkları için minnet borçluyuz. Sizden dualarını esirgememenizi istiyorum.’’
(İHA)