Başbakan Erdoğan ulusa seslendi... Kürt açılımı ile ilgili çizgiler kalınlaşırken Erdoğan'ın üslubunda yumuşama dikkat çekti
Abone olBaşbakan Tayyip Erdoğan, Ulusa Sesleniş konuşmasının büyük bölümünü "Kürt açılımı" tartışmalarına ayırdı.
Konuşmada, dün şehit ailelerine verdiği mesajın altı kalın çizgilerle çizildi; "Biz tek devlet tek bayrak tek milletle varız" dedi.
Amaçlarının "bütün karanlıklarından arınmış, bütün ağırlıklarını üstünden atmış aydınlık bir Türkiye” olduğunu söyledi. Açılıma yönelik eleştirilere bir uyarıyla cevap verdi, "Kim bu kardeşlik projesinden bir ihanet planı çıkarmaya çalışıyorsa Türkiye’ye büyük kötülük ediyor" dedi.
"Türkiye'nin menfaatlerine halel getirecek en küçük bir adımı bile aslya ve asla atmayız" sözleriyle Türk Ulusu'nun huzurunda açılım teminatı verdi... Ramazan ayının hayırlar getirmesini dileyerek başladığı konuşmasında 30 Ağustos mesajları verdi, bu tarihi zaferi hatırlatarak "Kardeşliğimizle tarihe izler bıraktığımızı" kaydetti.
Başbakan Erdoğan yumuşak üsluplu konuşmasında aydınlara, sanatçılara, tüm kurumlara ve vatandaşlara açılıma destek olma çağrısı yaptı. "Asıl kötülüğü yapanlar buna seyirci kalanlardır" dedi.
İşte ulusa seslenişten satırbaşları....
- Bu toprakların doğusundan, batısından, kuzeyinden, güneyinden koşup gelen insanlarımızın elbirliğiyle yükselttiği sancak, sadece milletimizin büyük istiklal şuurunun değil, insanlığın temel değer ve faziletlerinin de sancağı oldu.
- Biz bu meziyetlerimizle, bu medeniyet şiarımızla, bizi biz yapan bu güçlü millet olma şuurumuzla o günlerden bugünlere geldik.
- İnşallah aynı ruh ve şuurla, geleceğe de hep birlikte yürüyeceğiz; maddi- manevi nice medeniyet hamlelerine yine hep birlikte imza atacağız.
- Bu bakımdan iktidarımız hep şunu işledi: Tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlet.
BİZİM MURADIMIZ DEMOKRATİK ORTAMI TESİS ETMEK
- Şunu herkesin çok iyi bilmesi gerekiyor: Bizim bu açılımdan muradımız, bu ülkede yaşayan herkesin; ama herkesin, kendini özgürce ifade edebileceği demokratik ortamı tesis edebilmektir.
- Biz demokratik bir açılım gerçekleştirelim derken, sadece doğu demiyoruz, sadece batı demiyoruz, sadece kuzey veya güney demiyoruz, bu ülkeyi topyekûn ele alıyor, nerede bir insani sıkıntı varsa devlet orada olsun, o sıkıntıyı gidersin diyoruz.
- Nerede adaletsizliğe uğramış bir insanımız varsa hukukun şaşmaz terazisi orada kurulsun diyoruz.
- Bu ülkenin nimetleri de, külfetleri de hakça paylaşılsın diyoruz.
- Bu ülkede artık insanlık ayıpları, faili meçhuller yaşanmasın; masumlar suçlu ilan edilmesin, suçlular cezasız kalmasın istiyoruz.
- Her insanımız bu bayrağın gölgesinde kendini güvende hissetsin, devletine güvensin istiyoruz.
- Bizim demokratik açılımdan muradımız bütün karanlıklarından arınmış, bütün ağırlıklarını üstünden atmış aydınlık bir Türkiye’dir.
ANALARIMIZIN GÖZBEBEĞİNİ KAYBETTİK
- Türkiye çok uzun yıllardır terör gerçeğiyle karşı karşıyadır.
- Türkiye yine çok uzun yıllardır terörle mücadele halindedir.
- Bu ağır tecrübe canımızdan binlerce gencecik can koparıp almıştır.
- Evlerin önlerine ayyıldızlı bayraklara sarılı şehit cenazeleri getirildikçe, Türkiye her ölüm haberiyle sarsıldıkça, yediğimiz lokmalar boğazımıza dizilir olmuştur.
- Ekmeğe uzanması gereken eller silaha uzanmıştır.
- Refaha doğru atılması gereken adımlar maalesef yoksulluğa, yoksunluğa, işsizliğe, çaresizliğe doğru atılmıştır.
- Anaların gözbebeği, milletimizin umudu, ülkemizin geleceği olan gencecik, pırıl pırıl canlarımızı kaybettik.
[PAGE]ANAYASAMIZIN ÖLÇÜLERİ ORTADA
- Bu mesele çok boyutlu bir meseledir, toplumsal bir meseledir, sosyal bir meseledir ekonomik bir meseledir, kültürel bir meseledir.
- İşin psikolojik boyutu vardır.
- Hepsinin ötesinde bunun siyasi, diplomatik boyutu vardır, bu bir insanlık meselesidir, bir demokrasi meselesidir.
- Şundan hiçbir insanımız şüpheye düşmesin:
- Bu silkiniş, asırlar boyunca bir ve beraber yaşamış olan milletimizin yeniden tarihe yön verecek bir haşmet ve azamete ulaşmak üzere birbirine kenetlenmesi, milli birlik-bütünlük projesini, sürecini hayata geçirmesidir.
- Kim bu kardeşlik projesinden bir ihanet planı çıkarmaya çalışıyorsa Türkiye’ye büyük kötülük ediyor.
- Anayasamızın belirlediği ölçüler ortadadır, Türkiye’yi bölmeye, bütünlüğümüzü bozmaya, üniter devlet yapımızı ortadan kaldırmaya yönelik hiçbir niyet ve girişime asla ve asla izin vermeyiz.
- Türkiye’nin menfaatlerine halel getirecek en küçük bir adımı bile asla ve asla atmayız.
BU AÇILIM SEVGİ VE KARDEŞLİK AÇILIMIDIR
- Bu açılım demokratik bir açılımdır, bu açılım sevgi ve kardeşlik açılımıdır, bu açılım ortak bir duyguda buluşma açılımıdır. Bu açılım ortak aklın tecellisidir.
Atılan bu adım anaların gözyaşları daha fazla akmasın, acılar daha fazla yüreklere çökmesin, gönüller mahzun olmasın, kardeş kardeşe düşman olmasın diye atılıyor, bu amaçlara nasıl karşı çıkılabilir?
MİLLETE ASIL KÖTÜLÜĞÜ SEYİRCİ KALANLAR YAPAR
- Bu millete asıl kötülüğü, bu acıya seyirci kalanlar, bu yarayı bir an önce iyileştirmek için gününü gecesine katmayanlar yapmıştır.
Asıl büyük yanlışı, yetki ve sorumluluğu elinde bulundurduğu halde, yıllar yılı hamasetle idare edip, sorunu görmezlikten gelen makam sahipleri yapmıştır.
Bu ülkeye en büyük kötülüğü milletin kardeşlik duygularını zayıflatmak için türlü türlü fesat oyunları tezgâhlayanlar, bu milletin beraberliğini zayıflatmaya çalışanlar yapmıştır.
- Bu mesele bu milletin meselesidir, bu ülkenin meselesidir, gelin bir ucundan tutun da bu ağırlığı bu ülkenin üstünden kaldıralım diyoruz.
Tarih boyunca diz kırıp aynı sofraya oturmuş, aynı türküyü beraberce söylemiş, vatanı savunmak için aynı cephede saf tutmuş bu insanların gönül ahengini bozan nedir, gelin birlikte bulalım diyoruz.
AYDINLARIMIZ, SANATÇILARIMIZ BU KONUYU TARTIŞSIN
- Üniversitelerimiz konuyu tartışsın, aydınlarımız, sanatçılarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, medyamız, yediden yetmişe bütün insanlarımız bu konuyu hakkını vererek bir daha düşünsün diyoruz.
- Gelin yanlış neyse, hata neyse, kusur neyse, çok geç olmadan bütün bu yanlışlıkları düzeltelim diyoruz.
KELİMELERDEN KORKULAN ÜLKE OLMAYALIM
- Demokrasi içinde her derdin bir çaresi vardır. Yeter ki başta demokrasi olmak üzere her konuda samimiyeti elden bırakmayalım.
- İnsanların fikirlerini, inançlarını, kültürlerini yaşamakta alabildiğine özgür oldukları bir ülke haline gelebilirsek, bütün bu farklılıkların bu ülke için bir zenginlik olduğunu fark edeceğiz.
- Türkiye, kelimelerden, kavramlardan, fikirlerden korkulan bir ülke olmanın utancını daha fazla taşıyamaz.
Bu ülkede hepimizin, Türkmen’in de, Tatar’ın da, Kürt’ün de, Çerkez’in de, Laz’ın da kendini özgür hissederek, kendi kültürüne, geleneğine-göreneğine sahip çıkarak, komşusunun farklılıklarına saygı göstererek geleceğe umutla bakarak yaşamaya hakkı var.
Nitekim binlerce yıllık tarihi medeniyet tecrübemiz de, bu milli ahengi en güzel biçimde yaşayan ve yaşatan bir millet olduğumuzu görmüyor muyuz, bunu göstermiyor mu?
Ancak böyle bir Türkiye güçlü bir Türkiye olarak yoluna devam edebilir.
- Bizim hedefimiz herkesin devlet ve kanunlar karşısında eşit olduğu, külfetin ve nimetin adaletle paylaşıldığı, tek bir vatandaşımızın bile mahzun olmadığı bir Türkiye’dir.
HERKESE HER KURUMA ÇAĞRI
- Türkiye’yi seven herkesin, her insanımızın, her kurum ve kuruluşumuzun, bu meseleye bu genişlikte, bu derinlikte bakması, tahriklere kapılmadan meseleyi aklıselimle, hassasiyetle, sağduyuyla değerlendirmesi en büyük temennimiz ve beklentimizdir.
- Milletimiz bu meselenin de üstesinden gelebilecek hakkaniyete ve demokratik olgunluğa fazlasıyla sahiptir; inşallah önümüzdeki süreçte, bunu da dost-düşman herkes görecektir.