BIST 8.909
DOLAR 34,33
EURO 37,37
ALTIN 3.047,74

İhalede % 98 kırım ancak Türkiye'de olur...

Bir yazımda İstanbul eski valisi Erol Çakır’ın, kamu ihalelerinde müteahhitler üzerinde kurduğu baskıları yazmıştım. Bugün ‘ihalelerin’ bir başka boyutunu gündeme getirmek istiyorum. Gerçi bir süre önce bazı maddeleri değişen yeni İhale Yasası’nda artık bu durumlar pek yaşanmıyor ama eski ‘İhale Yasası’na göre bazı müteahhitlerin kamu ihalelerini büyük indirimler yaparak aldıklarını görüyoruz.

”Kalite” değil “kırım”ın esas alındığı devlet ihalelerinde, yüzde 98’lere varan indirimlerle işi alan müteahhitlerin adeta can ve mal ile oynadıkları ortaya çıkıyor. İhalelerde en düşük teklifi veren bu firmaların yaptığı o kamu binalarının, olası bir depreme dayanıklılığının tartışıldığı şu günlerde, asıl suçlunun, “İhale Yasası” olduğu olduğu görüşü ağırlık kazanıyor.

İhale Yasası’na ‘uymak uğruna’ yüzde 98’e varan indirimlerle kamu inşaatlarının yapımını üstlenen bu firmalar, hem kendilerini hem de vatandaşın can ve malını tehlikeye attıklarının aslında bilincinde ve farkında olarak, ateş ile oynamalarının bedelini vatandaşa ödetmekte tereddüt dahi göstermemişler.

Türkiye’de meydana gelen depremlerde hasar gören yapıların başında, hastaneler, okullar, köprüler ve diğer kamu binalarının gelmesi dikkatleri daha önceki İhale Yasası’na çevirirken, müteahhitlerin 100 milyarlık işte , kırım rakamını 90 milyarlı rakamlara düşürmesinin de korkunç sona zemin hazırladığı açıkça görülüyor. Böyle olunca da kullanılan düşük kaliteli beton, gereğinden az kullanılan demir ve vasıfsız elemanların neden olduğu kalitesiz işçilik, can ve mal kaybında en önemli faktör olarak öne çıkıyor.

İhale Yasası’nın getirdiği “en düşük teklif” sisteminin yan ısıra, “siyasetçi-yerel yönetim-müteahhit firma”dan oluşan üçgenin de feci sonu hazırlayan faktörler içinde yer aldığı görülüyor.

Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde, eski ihale yasasına göre yapılan inanılmaz ölçüdeki fiyat kırımlı bazı örnekleri fazla yorum yapmadan görüşlerinize sunuyorum.

Örnek: 1
Bilecik Adliye Binası inşaatı:
Keşif bedeli 1 trilyon 150 milyar lira.
En yüksek kırım oranı yüzde 98

Örnek: 2
İstanbul Bahçelievler Huzurevi inşaatı:
Keşif bedeli 577 milyar lira.
En yüksek kırım oranı yüzde 82

Örnek: 3
Anadolu Otoyolu Akıncı kesimi onarım işi:
Keşif bedeli 350 milyar lira En yüksek kırım oranı yüzde 81
Kazanan firma: Hazal Proje.

Örnek: 4
Van Çatak Toyga 16 adet affet konutu inşaatı:
Keşif bedeli 440 milyar lira.
En yüksek kırım oranı yüzde 63.10
Kazanan firma: Emel İnşaat.

Yukarıda okuduğunuz örnekler gibi, elimde bulunan resmi belgelerden, bir iki yıl öncesine kadar, yüzde 60’şın altına düşmeyen kırımlarla alınan ihalelerin yüzlerce örneğini sıralayabilirim. Deprem kuşağında olan ülkemiz için varsın uzmanlar her gün uyarılarda bulunsun. Bazı örneklerini gördüğünüz ihalelerle verilen-alınan kamu binaları-yapıları tamamlandı! Halkımızın hizmetine sunuldu(!) bile...