İnternet andıcı davası nedeniyle hapis yatan Orgeneral Hasan Iğsız’ın kızı Doç. Aslı Iğsız'dan şaşırtan makale.
Abone olNew York Üniversitesi’nde görev yapan (NYU) Doç. Aslı Iğsız, Başbakan Erdoğan'ın diktatör değil tam bir neoliberal olduğunu söyledi.
Sosyal bilimci Aslı Iğsız, Gezi direnişinden yola çıkarak iki makale yazdı. Radikal yazarı Ezgi Başaran, ilginç makaleden yaptığı alıntıları taşıdı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun sürekli "diktatör" diye suçladığı Başbakan Erdoğan nasıl bir politika izliyor? Hapiste yatan komutanın kızı olan Aslı Iğsız'ın yayınladığı makaleler tartışmaları farklı bir boyuta taşıyor. İşte Iğsız'ın paylaştığı makalesinden bir bölüm:
OTORİTERYENLİK ERDOĞAN'I DİKTATÖR YAPMAZ
“Mesleki aktivitenin kriminalize edilmesi Türkiye’de yeni değil, akademisyenler ve gazeteciler daha önce de sıkça hedef haline geldi. Yeni olan, kriminalizasyonun çevreci aktivizme ve terörist iddialarına kadar genişlemesi, ardında neoliberal çıkarların bulunması. Bununla birlikte nasıl ki ordunun pasifleştirilmesi ve bu yolda uygulanan yöntemler AKP’yi demokratik yapmayacağı gibi, AKP tarafından uygulanan otoritaryenlik de Erdoğan’ı diktatör yapmaz… Bu tür ifadeler otoritaryenliği besleyen neoliberal politikaların görülmesini engeller. Soğuk Savaş döneminde kapitalist menfaatleri koruma görevini üstlenen ordu, bugün birçok ülkede görevini polise devretmiştir. Yeni dünya düzeninde, demokrasinin önündeki yegâne engelin ordu olduğunu düşünmek polisin ve onun kullandığı ‘ölümcül olmayan teknolojilerin’ dünyaya nasıl yayıldığını görmemeyi beraberinde getiriyor. Sonuç olarak, Türkiye’deki neoliberalizmin kendine özgü unsurları bulunsa da dönüştüğü otoritaryenlik yerel dinamiklerden olduğu kadar uluslararası kapitalist ve siyasi menfaatlerden de besleniyor.”
MARKAYI KORUMA KAYGISI
Makaleyi değerlediren yazar Başaran, Aslı Iğsız'ın Erdoğan politikalarına olan bakışını böyle anlatıyor:
"Iğsız bu noktada AK Parti’nin memlekete bakışındaki mantığa eğiliyor. Türkiye eşittir bir ürün, Türkiye eşittir itibarı korunması gereken bir marka. Keza AKP Siyaset Akademisi’nin kitapçığında da Türkiye markasının dünyadaki en değerli markalardan biri olduğunun altı çiziliyor. “İmajla ilgili endişeler yabancı yatırımın korunması için devlet gücünü devreye sokmak gibi girişimlere kadar genişleyebiliyor. Yetkililerin sorunlara odaklanmaktan çok, sorunları dile getirenleri susturmaya çalışmalarının ardında yatan sebeplerden biri bu olabilir mi” diye soruyor Iğsız."