BIST 9.900
DOLAR 34,10
EURO 38,09
ALTIN 2.875,03
HABER /  GÜNCEL

İGİAD'ın asgari geçim ücreti

İki çocuklu bir ailenin asgari ücret seviyesi, İGİAD Asgarî Geçim Ücreti tespit komisyonu tarafından yapılan araştırma sonucu 950 YTL olarak belirlendi.

Abone ol

İki çocuklu bir ailenin, İstanbul’da asgarî olarak geçimi sağlayabilmesi için gerekli olan ücret seviyesi, İGİAD Asgarî Geçim Ücreti (AGÜ) tespit komisyonu tarafından yapılan araştırma sonucu 2006 yılı için 950 YTL olarak belirlendi. İGİAD bünyesinde faaliyet gösteren Asgarî Geçim Ücreti (AGÜ) tespit komisyonu, her yıl, Aralık ayında yaptı bir araştırma ile İstanbul şartlarında iki çocuklu bir ailenin geçinebilmesi için gerekli olan ücret seviyesini tespit etmektedir. Araştırma, bir ailenin; gıda (kahvaltılık, sebze ve meyve, et ürünleri, bakliyat, ekmek, çay/şeker/yağ), kira, elektrik, su, yakıt, mutfak tüpü, haberleşme, ulaım, eğitim, giyim, ilaç, ev eşyası ve temizlik harcamalarını içeren bir ortalama toplam gideri tespit etmektedir. 2006 yılı için iş görenlerle yapılan anket çalşmasına göre İstanbul’da iki çocuklu bir ailenin asgari olarak geçinebilmesi için iş görenin yol, ğle yemeği, prim, ikramiye, yardım vb. yan ödemeler dâhil olmak üzere toplam 950 YTL kazanması gerekmektedir. Bu rakam, evli ve iki çocuklu bir iş görene verilmesi gereken asgarî geçim ücreti tutarı olarak İGİAD tarafından işverenlere tavsiye edilmektedir. İş görenlere ödenen asgarî ücreti, toplumsal dayanşma ve refah seviyesi aısından önemli bir gösterge olarak kabul eden ve kurucularının da işverenlerden oluştuğu İGİAD, yürürlükte olan asgarî ücret seviyesinin daha da yukarılara çekilmesi gerektiğini dünmektedir. Bu konuda işverenlerin daha duyarl olmalarını savunan İGİAD, çalşanların ücretlerinin sürekli iyileştirilmesi yönünde toplum olarak elimizden gelenin yapılması gerektiğini vurgulamaktadır. İGİAD, asgarî ücrete bir alternatif olarak sunulan ve reel rakamlarla hesaplanan AGÜ’yü bu anlamda uygulamaları ya da uygulama yönünde gayret göstermeleri için tüm işverenlere tavsiye etmektedir. Ayrıca işverenlerin bu ücret seviyesini işletmelerinde uygulayabilmeleri için de hükümetin iş gören maliyetini işveren lehine çevirecek düzenlemelerde bulunması gerekmektedir. ASGAR GEİM ÜCRETİ (AGÜ) NEDİR? “Helal Kazancın Adil Bölümü” Günümüz çalşma hayatı, iş görenlerin kabiliyeti ve imkânları ölüsünde çalşmaları ve bunun karılında piyasa şartlarına göre ücret almaları esası üzerine kurulmuştur. Adil uygulamalara rastlamakla birlikte genelde kapitalist mantıkla azâmi kâr elde etme arzusu ücret düzeyinin belirlenmesinde etkili olmaktadır. Bu mekanizma ve zihniyet sebebiyle – pazarlık gücünün zayıf olmasından dolayı– iş gören, marjinal üretkenliğinin çok altında bir ücret almaktadır. Bu durum ise tarafların birbirlerini anlamayan ya da anlamak istemeyen tutumlarına, dolayısıyla sosyal barş, paylaım, diğerkâmlık gibi toplumu var eden değerlerin zayıflamasına yol açmaktadır. “Helal Kazancın Adil Bölümü” ilkesini benimseyen İGİAD, piyasa şartları uygulaması yerine alternatif Asgarî Geçim Ücreti (AGÜ) politikası kavramın geliştirmiştir. Bu aslında bütün işverenler tarafından uygulanması gereken bir standarttır. ünkü İGİAD’a göre insan onuruna yaraır bir ücret ayrıcalık değil, tersine temel bir haktır. İGİAD, iş hayatında sağlıklı ve insanî ilişkilerin kurulabilmesi için emek-sermaye uzlaşmasının ön şart olduğunu dünmektedir. Bu politikanın temeli, alt gelir grubundaki i görenlerin insanca yaşam standardına erişmesine yardımcı olmaktır. şveren aısından da yanında çalştırdı işgörenleri yoksunluğa ve yoksulluğa mahkum etmemesi, üretilen artı değerin adil bir şekilde paylaılması ve böylece iş ortamının motivasyonunun arttırılmas gereğini ortaya koymaktır. Ayrıca İGİAD, bu uygulamanın sosyal barşa katk sağlayacaını da dünmektedir. Asgarî Geçim Ücreti (AGÜ) iki çocuklu bir ailenin İstanbul şartlarında insanca geçimini sağlayacaı taban ücret seviyesidir. şverenin kazancına bağlı olarak bu ücreti minimum kabul edip daha fazla vermesi tavsiye edilmektedir. hayatında bir ticârî faaliyetin işveren ve işgören gibi ana unsurlarının kazanca katkıları oranında ve oluşan kârı hakkaniyet çerçevesinde paylaşması, adil ve hak eksenli bir iş hayatının gerçekleşmesi için asgarî şarttır. Bu prensip hem inanç hem de işletme veriminin artırılması aılarından çok önemlidir. Böylece toplumsal barın ve kalkınmanın tohumları atılm olacaktır. Burada piyasa şartları değil hakkaniyet, yardımlaşma ve ücretin yeterliliği esas alınmaktadır. Özellikle emek arzının yoğun olduğu ülkemizde piyasa mekanizmasının çalşanların aleyhine bir durum oluşturduğu aıktır ve bu çok yoğun bir şekilde istismar edilmektedir. Burada istismar, tek tarafl olmamakla birlikte işveren tarafı uygulayıcı taraf olarak daha önemlidir.