Tamer'in dikkat çekmek istediği konu, "Davul dengi dengine" atasözünün iftar sofrasındaki tezahürü...
Abone olTop patlarken Bugün Ramazan. Hoşgeldi. Ama gösterişli iftar davetleri için, şimdiden bir uyarımız var. 200 kişilik, 500 kişilik, 1000 kişilik sofralara, artık dikkat edelim. Geçmiş Ramazanlardan biliriz. Kalabalıklar, kalabalıklar. Bazısı oruçlu bile değil. Kimi ve niçin davet ettiğini bilmeyen insanlarla, kimin davetine ve niçin gittiğini bilmeyen insanlar, aynı çatı altında sık sık toplanırlar. Uzun sofralar. Çeşit çeşit yemekler, tatlılar. Bunlar televizyonlara yansır. Fakir fukara da oturup seyreder. * Bilmez misiniz? Varlıklı olanlar, yine varlıklı olanları misafir ediyor. Ya da kudretli olanları. Ya da meşhurları. Davet renkleniyor. Ama hafifliyor... Medyatik bir tablo doğuyor. Yazar, çizer, sanatçı ve aydın takımı ise orada sadece aksesuar olarak bulunuyor. * Muhakkak ki nezaketle, samimiyetle, muhabbetle dolu, sıcacık iftar davetleri olacak... Hep olmuştur da. Onları özenle ve saygıyla ayırıyorum. Siz de ayırın. Ama öbürleri? Tanıdık-tanımadık kim varsa. Kokteyl havası’yla iş toplantısı karışımı... Maná’dan çok madde bağımlısı... PİAR özentisi bir atmosfer... Kaç Ramazan’dır görüyorsunuz. Davet sahibi size hoşgeldin diyemediği gibi, çıkarken siz de ona teşekkür edemezsiniz. Jeton sonradan düşer. Aklı başında olanlar eve dönerken ben bu davete niye gittim diye mutlaka düşünür. Ama gelecek yıl yine gider. Çünkü çağrılı olmaya hiç dayanamaz. * Bu büyük iftar patronlarının acaba semtlerinde, mahallelerinde, fabrikalarında, köylerinde hiç fakir yok mudur? Sayıları çok az köklü aileler dışında, yoksullara iftar sofraları hazırlayanlar pek görülmüyor. Haa... bir de siyaset ağırlıklı kalabalık iftar davetleri var ki, din’in mi sayesete, yoksa siyaset’in mi din’e alet edildiğini hiç anlayamazsınız. Sömürü, sırf antilaikliğin patentinde değil. Laikliğin de siyasallaştığı, çok yönlü ve çok anlamlı iftar davetleri ufuktadır. Yani, bir taraf, kalabalık iftar sofralarını, disiplinli bir taraftar tribünü olarak sergilerken, öbür taraf, kalabalık iftar davetlerini bir siyasal aristokrasi hevesiyle kullanıyor... Heves dedim, çünkü elbise, iğreti duruyor. * Bu kadar hafiflik karşısında, artık kim kime yan bakabilir? Duruma Ramazan Pidesi bile isyan eder... Etti bile... Yıllardır iyi pide yapılmıyor. Damağınıza pide lezzeti gelmiyor. Çocukluğumuzdaki o güzelim pide artık çıkmıyor. Yani, o gördüğünüz (ve bugünden itibaren tekrar göreceğiniz) büyük davetlerde, bu beyefendiler, pide falan değil, düpedüz pasta yiyor. Olsun. Figüranlar için farketmiyor. Hepinize iyi Ramazanlar diliyorum.