Başmekininden odacısına kadar azimle çalıştı. Bir hastane böyle dönüştü.
Abone olBaşhekiminden, odacısına kadar, azim ve inançla çalışan personeli sayesinde iflasın eşiğinden kurtarılan Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi, şimdi de “5 yıldız” peşinde. Hastalarına, internetten “randevu alma” ve “doktor seçme” gibi birçok kolaylık sağlayan “Otomasyon sistemi” ile tanınan Hastane, inşası bitmek üzere olan ultra lüks C Blok’un tamamlanmasıyla birlikte, hasta memnuniyetini de ön planda tutup, kapasitesini ikiye katlamayı hedefliyor.
“Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” diyerek, Türk doktorlarına olan güvenini dile getiren Mustafa Kemal Atatürk’ün ne kadar haklı olduğu birkez daha kanıtlandı. Yılda, 3,5 milyon YTL zarar ettiği için satılmak istenen ve hasta şikâyetleri had safhaya çıkan Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi, şimdi “5 yıldız” almanın peşinde.
Azim, inanç, güven ve fedakârlığın en güzel örneklerinin sergilendiği Fatih Sultan Mehmet Hastanesi’nin bu hızlı yükselişinin hikâyesi şöyle; Kadıköy İçerenköy Mahallesi’nde E- 5 Otoyolu’nun hemen yanında, köşk arazisi olarak kullanılan arsa1952 yılında PTT Genel Müdürlüğü tarafından satın alındı. PTT çalışanları arasında Tüberküloz çok yaygın olduğu için bu arazi üzerine hastane kurulmasına karar verildi. 180 dönüm arazi üzerine, ilk etapta 100 yataklı bir hastane kuruldu. 1981 yılında eğitim hastanesi yetkisi alındıktan 10 yıl sonra kapasitesi 500 yatağa çıktı. C Bloğu’nun yapılmasıyla tam kapasiteli hizmet vermeye devam eden hastaneden sadece PTT çalışanları yararlanıyordu. 1996 yılında PTT’nin, Türk Telekom’dan ayrılmasıyla, kapasitesi azalan hastane 2002 yılında, günde sadece 300 hastaya hizmet vermeye başladı. Kapasite azlığı nedeniyle 3,5 milyon YTL zarar eder hale gelen hastanenin özelleştirilmesi veya devredilmesi düşünülüyordu.
İlk iş “Otomasyon sistemi”
2002 yılının Kasım’ında 36 yaşındaki Genel Cerrahi Uzmanı Kemal Memişoğlu, hastanenin Başhekimlik koltuğuna oturduğunda ilk iş olarak, yardımcıları, doktor arkadaşları ve personel ile toplantı yapmak olmuş. Kurtuluşun, ekip ruhuyla çalışınca mümkün olabileceğini anlatan Başhekim, arkadaşlarından kendisine destek isteyen ve aradığı desteği bulan Memişoğlu ilk önce “Otomasyon Sistemi”ni kurdu.
Hastanenin bulunduğu yer, konumu ve personeli açısından başarıyı yakalayacağına inanan Başhekim Kemal Memişoğlu, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a, “Bu hastane bir elmas. Kömür diye düşünülür, işletilmezse bir değeri kalmaz. İşletilirse, pırlanta haline getiririz” diyerek, 2 yıl süre istemiş. Binali Yıldırım’in manevi desteğini boşa çıkarmamak ve verdiği sözünü yerine getirmek isteyen Memişoğlu, yaptığı çalışmaları ise şöyle anlattı; “İlk işim, otomasyon sistemini kurmak oldu. O zamanlar elimizde para da yoktu. Sadece hastanemiz bünyesinde kurulu olan derneğin, biraz parası vardı. Otomasyon sistemi için 600 bin dolarlar isteniyordu. İki bilgisayar mühendisi buldum, sistem analizi yaptırdım ve hiçbir hastanede olmayan web tabanlı bir yazılım hazırlattım.
Şuandaki sisteme göre, www.fsmhastanesi.com adresine girildiğinde hastalarımız ‘Kayıt’ bölümündeki formu dolduruyor ve provizyon alıyor. (Sistem hastanın SSK’dan hak edip etmediğini inceliyor). Eğer uygunsa, işleme devam edilerek, istenilen bölüm ve saat seçiliyor. İşlem sonunda randevu numarası veriliyor ve hasta belirlenen saatte gelip muayenesini yaptırıyor. Eğer, istenilen gün doluysa bir sonraki güne randevu alınabiliyor. Hatta hastalarımıza doktor seçme hakkı bile tanınıyor. Ayrıca, hasta tahlilleri bu sistem üzerinden yapılıyor. Biz idareciler ise bu sistemden, randevu alan hastaların zamanında muayene olup olmadığını, kaç kişinin muayene olduğunu, doktorun ne zaman muayeneye başladığını, sistemden görebiliyoruz. Ayrıca, ne kadar hasta muayene edildiğini, günlük kaç lira kazandığımızı, personelin zamanında gelip gelmediğini, görevine zamanında başlayıp başlamadığını görebiliyoruz. Kaç ameliyat yapıldığını, gün içerisinde kaç hastanın ameliyat veya muayene için beklediğini de görmek mümkün.”
Otomasyon Sistemi sayesinde faturalandırma sisteminin de kontrol altına alındığına dikkati çeken Memişoğlu, hastanedeki bilgisayar eksikliğini ise doktor arkadaşlarının, kişisel bilgisayarlarını kuruma bağışlamasıyla kapattıklarını da belirterek, “Hastanemizin zararını 2003 yılında 1,7 milyon YTL’ye düşürürken, 2004 yılında ise 4,5 milyon YTL kara geçmeyi başardık” dedi.
Hastanenin 2005 yılında Sağlık Bakanlığı’na bağlanmasından sonra ise tanıtım çalışması başlatan hastaneye bu konuda mahalle muhtarları yardımcı olmuş. Hastanenin PTT çalışanlarının dışında diğer hastalara da bakıldığının duyurulması için Kadıköy’deki mahalle muhtarlarının yardımıyla yapılan çalışmayla hasta sayısı 300’lerden 800’lere çıkarılmış. Bu sayı, 2007 yılı içerisinde ise bin 700 ile 2 binlere kadar yükselmiş.
Her geçen yıl yıldızı parlayan Fatih Sultan Mehmet Hastanesi’ne bir destekte İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) geldi. Bu başarılı ekibin yanında olan İBB Park ve Bahçeler Müdürlüğü, hastanenin bahçe düzenlemesini yaptı. Sulama ve elektrik sisteminden çocuk parkı, hatta yürüyüş parkuruna kavuşan hastane, adeta bir mesire ve spor tesislerine dönüştü. Bahçenin diğer kısımları için ise planlama yapılmakta.
İkinci hedef “Ultra lüks bina”
Yakaladığı başarı ve verdiği kaliteli hizmet ile adından sıksa söz edilmeye başlanan Fatih Sultan Mehmet Hastanesi’nin bu fedakâr ekibinin yeni hedefi ise kullanılmaz haldeki C Blok’un tekrardan faaliyete geçirilmesi olmuş. Yapılan birtakım görüşmeler sonrasında, İl Genel Meclisi’nin para desteği ile C Blok’un restorasyon çalışmasına başlanılmış. Devlet hastanelerinin, hastayı rahat ettirme bakımından yaşadığı sıkıntının farkında olan Başhekim Kemal Memişoğlu, bu imajın yıkılması için C Blok’un inşaatında bazı yenilikler yapmış.
Hastanenin özelliği
2006’nin Temmuz ayında 7 milyon 494 bin YTL bedelle ihale edilerek yapımına başlanan C Blok binası tamamlanmak üzere. Bu ay veya Aralık ayında tamamlanması planlanan binada 20 yoğun bakım yatağı, 7 ameliyathane, acil servis, 60 tanesi tek kişilik, 52’si ise çift kişilik olmak üzere 112 oda, odalara ait tuvalet, banyo televizyon ve klima sistemleriyle donatılmış. 5 yıldızlı otellerden esinlenerek yapılan odalarda ayrıca musluklarda fotoselli. İç ve dış kaplamalarıyla yine bir otel görünümündeki 7 katlı binadaki asansörler ise bilgisayarlarla kontrol ediliyor. Kan ve diğer tahliller ise özel bir asansör sistemiyle, elde taşınmadan laboratuara gönderiliyor.
Hastaların rahatlığı için en ince ayrıntısına kadar düşünerek uyguladıklarını belirten Başhekim Kemal Memişoğlu, “Bir örneğinin daha bulunmadığına inandığımız bu binamızın devreye girmesinden sonra, artık hizmet anlamında özel hastanelerle rekabet etmek istiyoruz” dedi.
20 Aralık sonu itibariyle binanın biteceğini de belirten Kemal Memişoğlu, döşeme ile ilgili finansman sıkıntısı çektiklerine de dikkati çekerek, “Bunun bir kısmını biz karşılarız ancak, 4 veya 5 milyon YTL’ye yakın bir paraya ihtiyacımız var. Yakaladığımız bu heyecana, hayırseverleri de destek olmaya çağırıyoruz. Bu hastaneni açılışı bir ay gecikmesi bile 5 milyon YTL kayıp demektir. Zaten bir hastanın kurtuluşu bile o paraya değer” diyerek yardım severlere çağrıda bulundu.
“5 yıldızı istiyoruz”
Yakaladıkları heyecanla başka yeniliklere korkusuzca yelken açan hastane yönetiminin şimdiki hedefi ise Sağlık Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nin birlikte başlattığı “5 yıldız” uygulamasına girmek.
Hazırlanan taslağa göre hastaneler, verdikleri hizmet, çalıştırdıkları doktor, otel hizmeti ve büyüklüğüne göre sınıflandırılacak. Hastanelere, otellerde uygulanan yıldız sistemi getirilecek. Sistem, üniversite ve özel hastanelerin ardından devlet hastanelerinde de uygulanacak.
Yeni hedefleri
Otomasyon sistemi ve C Blok’un tamamlanması ile başlayan yeniliklerle yetinmeyen hastane yönetimi, sadece bunlarla yetinmeyim başka yenilikleri de yapmak istiyor. Başhekim Memişoğlu, yeni hedeflerini ise; “Bu projeleri tamamladıktan sonra, diğer 7 ana ve 12 küçük blokları yıkıp en az 400 yataklı, deprem rehabilitasyon hastanesi ve acil travma merkezi yaptırmayı hedefliyoruz. Ayrıca, yapacağımız yeni binalarla Onkoloji Bölümü ve Kadın Doğum Çocuk Servisi’ni kuracak, Ortopedi ve Beyin Cerrahi servislerimizi de geliştireceğiz” şeklinde açıklıyor.
Memişoğlu, bu eksikliklerin tamamlanması ve personel sayısını bine çıkardıkları takdirde günde 3 bin kişiye sağlık hizmeti verebileceklerini ayrıca, Haydarpaşa ve Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastaneleri’nin yükünü yüzde 50 azaltacaklarına da dikkati çekiyor.
Tarih ortaya çıktı
C Blok’un restorasyonu sırasında ortaya hastanenin bahçesinde bulunan ve Ethem Efendi Paşa’nın av köşkü olarak bilinen tarihi bina da ortaya çıktı. Arazi içinde bulunan tarihi köşk hastanenin bahçesinin dizaynını yapan İstanbul Büyük Şehir Belediyesi tarafından restore ediliyor. Başhekim Memişoğlu, yapımı tamamlanan bu köşkün, hasta ve doktorların yararlanabileceği kütüphane olarak hizmet vereceğini alt katının ise elektronik kütüphane olacağını belirtti.