BIST 9.347
DOLAR 34,60
EURO 36,59
ALTIN 2.922,83
HABER /  GÜNCEL

İETT’de Halk Otobüsü dehşeti

İETT mühendisinin Halk Otobüsü'nde başına gelenler ve sonrasında yaşananlar düşündürdü

Abone ol

06 Kasım Pazartesi günü İETT otobüsünde öyle bir olay meydana gelen olay İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Kadir Topbaş’ın bu özelleştirme vaadinin gerçekleşmesi durumunda, İstanbul halkını toplu taşımada ne gibi zorluklar beklediğinin göstergesi oldu.

“Düşerken bana mı sordu?”

06 Kasım Çarşamba günü 08:00 sularında işe gitmek üzere Küçükçekmece Toplu Konutlar Yolu otobüs durağında bekleyen İETT Mühendisi H.İ, durağa yanaşan 397-B Başakşehir-Beyazıt hattında çalışan B-172 kapı nolu özel halk otobüsüne yöneldi. Araçtaki yolcu sayısı fazla olduğundan halk otobüsü şoförü ön kapı yerine orta kapıyı açtı. İETT Mühendisi H.İ denetim kartını gösterip otobüse binmek üzere basamaklarından çıkarken, şoför kapıları kapatmadan, otobüsü hareket ettirmeye başladı. Bu anda sarsıntının etkisiyle İETT Mühendisi otobüsten kaldırıma sırtüstü düştü. Düşme esnasında kafasını kaldırım taşına vuran İETT Mühendisi bir hamle ayağa kalktı. Halk otobüsünün hemen arkasından durağa yanaşan ve düşen mühendisin başından kan aktığını gören başka bir İETT otobüsü şoförü hemen duruma müdahale etti. Araçtan inen şoför mühendise başının kanadığını söyledi. İETT Mühendisi olduğunu ve aynı kurumda çalıştığını bilmeyen İETT şoförü yaralı mühendisi aracına alıp en yakın hastaneye gitmek üzere hemen harekete geçti. Yolda yetiştiği halk otobüsü şoförüne “Yolcunun düştüğünü gördüğü halde, niye ilgilenmedin” diye soran İETT şoförü, umursamaz bir tavırla el hareketi yapan halk otobüsü şoföründen “Düşerken bana mı sordu?” alaycı cevabını aldı. Daha sonra İETT şoförü, paltosundan iç çamaşırına kadar kana bulanan mühendisi en yakın hastaneye ulaştırdı. Bu esnada otobüsün içi, tıpkı yaralı yolcunun üstü başı gibi kanlar içerisinde kaldı.

Şoför, 24 saat geçmeden aynı hatta

Ancak yaşanan olayın üzerinden daha 24 saat bile geçmemişken bir başka dehşet verici gelişme yaşandı. Yaralı mühendisin Taşıtlar Daire Başkanlığı İstanbul Bölge Müdürü Hakif Kılıç yaptığı şikâyet üzerine garaja çekilen araç, İETT Mühendisinin tedavisi sürerken, şoför ve olay hakkında soruşturma devam ederken yeniden işletmeye alınarak çalışmaya başlıyor. Özel Halk Otobüsçüleri Derneği Başkanının, Taşıtlar Daire Başkanlığı İstanbul Bölge Müdürü Hakif Kılıç ile yaptığı görüşmenin ardından otobüsün aynı şoför ve aynı hatta yeniden çalışmaya başlaması yaşanan olayın bir başka vahim boyutunu oluşturuyor.

Bu noktada sorulacak birçok soru var. İşte bunlardan bazıları:

1. Yolcunun binip binmediğini kontrol etmeyen, yolcu tam binmeden ve kapıyı kapatmadan hareket eden, yolcunun düştüğünde bile onunla ilgilenmeyip, uyaranlara da hakaret eden, denetim kartını gösterdiği halde tüm bu kuralları bile bile ihlal eden şoför hakkında nasıl bir işlem yapılmıştır?

2. Daha İETT Mühendisinin tedavisi sürerken ve olayın üzerinden 24 saat bile geçmemişken B-172 nolu özel halk otobüsünün nasıl aynı hat ve şoförle çalışmasına müsaade edilmiştir?

3. 397-B Başakşehir-Beyazıt hattı en çok şikayet edilen hat olmasına rağmen, neden halk otobüslerine bir önlem alınmıyor? Özel Halk Otobüsçüleri Derneği Başkanı ve Taşıtlar Daire Başkanlığı İstanbul Bölge Müdürü arsındaki görüşmede neler konuşulmuştur?

4. İETT’nin özelleştirilmesi ile bu ve benzeri olayları daha sık yaşamaya mı başlayacağız? İstanbullunun toplu taşımadaki can güvenliği kim sağlayacak?

“Biz İnsan Taşıyoruz” sloganıyla yola çıkan İETT’de insan hayatına verilen değer bu kadar mı? İETT denetim görevlisinin sağlık durumunu sormayanlar nasıl otobüsün tekrar hatta çıkmasına müsaade edebilirler?

5. İETT otobüslerinde şoförlerin Akbil kullanımına son verilmesinin ardından duraklarda türeyen sahte bilet çetelerine müdahale eden daha kaç şoför bıçaklanacak ve daha kaç İstanbullu Özel Halk otobüsü çilesini çekmeye devam edecek?

Bu mu AB standardı?

Birkaç ay önce İETT Genel Müdürü tarafından yapılan bir açıklamada “Sefere çıkacak yeni otobüslerin; AB standartlarında olacağı, otobüslerde çocukların, yaşlıların ve engellilerin kolayca binmelerini sağlayacak düzenekler bulunacağı, kapalı devre TV yayını, gazete ve dergi servisi yapılacağı ve sıcak-soğuk içecek sunulacağı” söyleniyordu. Ancak yaşanan bu korkunç olay, “Biz İnsan Taşıyoruz” sloganıyla yola çıkan İETT’de bırakın AB standartlarını, can güvenliğinin bile söz konu olmadığını gösterdi.