İÇMEYE BAHANE ÇOK
içmeye bahane, sanatçı, devlet sanatçısı, muhtaç sanatçı, emekli sanatçılar, haksız kazanç,
İÇMEYE BAHANE ÇOK
Hali içler acısı denilen cinsten bir durumdayken çekilen resimleri
magazincilere malzeme olan bir sanatçımız “İçiyorsam sebebi
var” demiş.
Belli ki gündüz gözü ayakta duramayacak kadar sarhoş olması
nedeniyle gündeme gelince; içmesine gerekçe olarak sığındığı
bahanesi bu olmuş.
Bence en aptal insan bile her şeye her zaman bir bahane bulabilecek
kadar düşünen bir varlıktır.
Yine bence kafada ve dilde hiçbir konuda hiçbir zaman bahaneler hiç
bitmez.
Onun sığındığı bahanesi ise; içkinin esiri olmuşların en kolay
sığındıkları bahanedir.
Hatta hatta içmek için klasik bahanedir.
Çünkü sıkıntı üstüne sıkıntı çekince doğal olarak çoğu insanın
gardı düşer, evet dertler bazen insana yük olur ve o yük
kaldırılmayacak gibi hissedildiğinde; insan kendince yapabileceği
en kolay unutma yollarından olan alkole sığınabilir.
Ve belli ki bu sanatçımızın sığınacağı liman da farklı
değilmiş.
Sadece o mu?
Artık sanat anlamında yaptıkları ile değil de saklamadıkları,
saklayamadıkları özel yaşantıları ve belki de kepazelikleri ile
gündeme gelenlerin bakın özel hayatlarına; hemen hepsi kendi yaşam
karanlıklarında kaybolmaya başlamışlardır.
“İçiyorsam sebebi var” diyen de bir süredir özel yaşantısı ile
kamuoyunun dikkatini çekmektedir.
Yani aslında çöküş yılları hızlı olan ve ne yazık ki gittikçe
hızlananlardan birisidir.
Yine ne yazık ki karanlıktan kurtulmanın yolu olarak seçtiği
kadehlerde boğulmak ise kendi karanlığında kaybolmaktan daha kötü
olan; o karanlığının içindeki dibi gözükmeyen kör kuyulara düşmek
gibidir.
Işıktan uzaklaştıkça çıkması daha zordur yani…
Kendisi özel tiyatrolarda çalıştığı için bana pek inandırıcı
gelmedi ama sarhoşken; “devlet sanatçısı” olduğunu söyleyen bu kişi
açısından en umut verici olan ise durumunu bilmesidir.
Eğer söylediği doğruysa, yani devlet sanatçısı ise bence bu
unvanının da yetkililerce sorgulanması gerekenlerdendir.
Ayrıca bir zamanlar devlet sanatçısı unvanı almış olan
sanatçılarında; yaşamları boyunca bu titre uygun olarak
davranmaları; en azından sanatçılık etiğine uygun düşecektir.
Ki ben devlet sanatçısı unvanı sahibi olan ne kadar kişi varsa;
neden devlet sanatçısı unvanı aldıklarının (mesela bir kurul
tarafından) sorgulanmaları gerektiğini fırsat buldukça yazan
birisiyim.
Sanatla veya devletle hiçbir ilgisi olmayan onlarca kişinin halen
devlet sanatçısı gibi özel maaşlar aldıklarını bilen birisi olarak
yazmaya da devam edeceğim.
Ama bunu sorgularken sanatçılarımızı, değerlerimizi sorgulamak ve
onlara “tu kaka” demekte; hem bize, hem de devletimize zaten
yakışmayacaktır.
Yani usulünce; devlet sanatçılığı unvanının kimlere, niye
verildiğinin sorgulanması gerektiği kanısındayım.
Devletin hangi nedene dayalı olursa olsun zor durumdaki vatandaşına
yardım etmesi, onun ihtiyaçlarını gidermesi, onun sağlık
sorunlarını halletmesi ve tüm bunları beklentisiz yapması doğru ve
zorunlu olandır.
O yüzden de bu sanatçımızın kamuoyuna yansıyan hali; yetkili ve
etkilileri acilen harekete geçirmeli ve onun gibi içki kadehlerinde
kaybolanları ya da kaybolmayı seçecek kadar bile parası olmayan
nice kaybolmuş değerlerimizi bulmalarına vesile olmalıdır.
Ama bulup iki kare fotoğraf çektirmek için değil, bulup
sahiplenmek, bulup el vermek, bulup değer vermek için…
Ki belki böylece devlet vicdanı; herkes tarafından çok daha yoğun
hissedilir olacaktır.
Ki böylece sanatçılarımızın yaşlılıklarındaki hallerine üzülenlerin
yüreklerine su serpilecektir.