İçişleri Bakanı 'yakın koruma' talebinin 2 gün önce olumlu sonuçlandığını ancak prosedür uzadığı için tahsisin yapılamadığını açıkladı.
Abone olDün gece evinin önünde saldırıya uğrayan Ahmet Hakan’ın, 17 gün önce yaptığı yoğun koruma talebine devletin yanıt vermediği ortaya çıktı. Hürriyet Gazetesi tehditlerin ardından Ahmet Hakan'a koruma tahsis etmişti. İçişleri Bakanı Selami Altınok ise 'yakın koruma' talebinin 2 gün önce olumlu sonuçlandığını ancak prosedür uzadığı için tahsisin yapılamadığını açıkladı.
Evinin önünde darbedilen gazeteci Ahmet Hakan Coşkun'un koruma talebiyle ilgili soruyu İçişleri Bakanı Altınok şöyle yanıtladı:
"Ahmet Hakan'ın koruma talebiyle alakalı 2007 yılında bir yakın koruma tahsis edilmiş. 2008 yılında çağrı üzerine korumaya çevrilmiş. Normalde bizde koruma tedbirleri üç türlüdür. Özel koruma, yakın koruma ve çağrı üzerine koruma. Ahmet Hakan'ın çağrı üzerine koruması var, talep ettiği zaman çağrı üzerine İstanbul Emniyeti koruma verirdi. Çağrı üzerine korumanın dışında ayın 15'inde 'yakın korumaya tekrar dönsün' diye talebi var. Onunla ilgili değerlendirme, prosedür devam etmiş, iki gün önce karar çıkmış ama prosedürden kaynaklanan bir gecikme olmuş. Geçmiş olsun diyorum Ahmet Hakan'a. Hiçbir basın mensubuna bu olayın yapılmasını tasvip etmemiz mümkün değil. Failler elde, faillerle ilgili de İstanbul Emniyeti adli süreci başlattı devam ediyor."
Ahmet Hakan Coşkun'un yakın koruma talebine İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden olumlu karar çıktığını ifade eden Altınok, şu bilgileri verdi:
"Süreç, prosedür devam ediyormuş, tebligat boyutu devam ediyormuş. Ben İstanbul'da yaptığım için bu işleri biliyorum, on - on beş günlük süreç oluyor zaman zaman. Geçmiş olsun diliyorum ama çağrı üzerine koruma kararı vardı, talep etmiş olsaydı İstanbul Emniyeti zannediyorum kendisine çağrı üzerine koruma verirdi diye düşünüyorum."
Coşkun'a saldıran faillerin bir parti üyesi olup olmadığına ilişkin soru üzerine Altınok, "Bana gelen öyle bir şey söz konusu değil. Dört tane fail elde, onunla ilgili İstanbul Valiliği bir açıklama yaptı zannediyorum, o açıklamadaki görüşten başka şu anda söyleyecek bir şey yok" dedi.
"İSTERSEK SENİ SİNEK GİBİ EZERİZ"
Star Gazetesi yazarı Cem Küçük’ün "İstersek seni sinek gibi ezeriz. Bugüne kadar merhamet ettik de hala hayatta kalabiliyorsun” şeklindeki köşe yazısı ve Ak Parti Milletvekili Abdürrahim Boynukalın’ın "Evinin önüne gidecektim. Bunlar dayak yememişler hiç. Bizim hatamız bunlara zamanında dayak atmamak oldu” açıklaması üzerine Ahmet Hakan’ın avukatları harekete geçmişti.
Tehditler üzerine savcılığa yapılan suç duyurusunun ardından Ahmet Hakan’ın avukatı Turgut Kazan, İçişleri Bakanı Selami Altınok ile telefonla görüştü. Yakın tehdit olduğu için koruma talebinde bulundu. Bir diğer avukatı Aslı Kazan da 14 Eylül’de İstanbul Valiliği’ne yazılı başvuruda bulunarak, güvenlik önlemlerinin ivedilikle alınmasını istedi.
Valiliğin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Koruma Şubesi’ne ilettiği başvuruya, 17 gün boyunca hiçbir yanıt verilmedi. Avukatların bilgi almak için gittiği Koruma Şubesi’nden “Bayram var önümüzde, dilekçenize ilişkin karar verilecek” yanıtı verildi. Bu süre zarfında koruma verilmeyen Ahmet Hakan, dün gece saldırganların hedefi oldu.
Tehditlerin artması üzerine Hürriyet Gazetesi Ahmet Hakan'a bir koruma tahsis etmişti.
'ÇAĞRILI' DEĞİL YOĞUN KORUMA TALEBİ CEVAPSIZ KALDI
Ahmet Hakan'ın avukatları, Valilik'ten yapılan açıklamanın aksine, Hakan için çağrılı koruma kararının 2015 yılının Şubat ayında verildiğini ancak son haftalarda gelen ölüm tehditleri üzerine 14 Eylül'de yapılan ileri derece koruma talebinin ise cevapsız kaldığını söyledi.
İstanbul Valiliği'nden yapılan, "Sayın Coşkun'a, talebi üzerine, 'Çağrı üzerine koruma' tahsisi yapılmış olup müessif olayın meydana geldiği gün Sayın Coşkun'un koruma çağrısında bulunmadığı anlaşılmıştır" yönündeki açıklaması üzerine Ahmet Hakan'ın Avukatı Aslı Kazan bir açıklamada yaptı. Kazan, söz konusu çağrılı korumanın 2015 yılının Şubat ayında verildiğini, bu çağrılı korumadan haberdar olduklarını söyledi. Aslı Kazan, ancak Ahmet Hakan'a ölüm tehditlerinin artması üzerine 14 Eylül tarihinde daha önce işlenen gazeteci cinayetlerine de vurgu yaparak daha ileri derecede, yoğun güvenlik önlemleri alınmasını talep ettiklerini belirtti. Söz konusu koruma talebine ilişkin herhangi bir karar verilmeyince de Ahmet Hakan'ın özel koruma ile kendi güvenliğini sağladığını söyledi.
ÇAĞRILI KORUMA 155'İ ARAMAKTAN FARKSIZ
Çağrı üzerine koruma işlemi, herhangi bir tehlike ya da tehdit hali bulunması üzerine yapılabiliyor. Emniyet yetkilileri çağrı üzerine koruma uygulamasını şöyle açıklıyor:
“Çağrı üzerine koruma, çağrı timini görevlendirmekle yetkili bir merkezden talepte bulunulması halinde sağlanacak geçici korumayı kapsamakta olup, karar gereğince herhangi bir tehlike veya şüpheli durum tespiti halinde emniyet müdürlüğüne ait ilgili telefonlar veya 155 Polis İmdat telefonlarından birine müracaat edildiği takdirde ikametgâha ya da bulunulan adrese koruma görevlisi veya ekibi gönderilecektir. Ancak bu koruma geçici olup, tehlike kalktığı, bertaraf edildiği veya kişinin emniyetli yere intikal ettirildiğinde sona erdiğinden, sadece ihtiyaç hasıl olduğunda koruma talebinde bulunulacağı anlamına gelmektedir. Herhangi bir tehdit veya tehlike olmadığı halde sürekli olarak çağrıda bulunulmaması gerekmektedir. Böyle bir durum koruma kararının amacı ve kapsamı dışında kullanılması anlamına geldiğinden, tespiti durumunda yönetmelik esaslarına göre hareket edilecektir.”
VALİ ŞAHİN AHMET HAKAN'I ARADI
Saldırının ardından İstanbul Valisi Vasip Şahin Ahmet Hakan'ı aradı. Vali Şahin'in saldırıya uğrayan Hakan'a "Tedbir alma konusunda biraz geciktiğimizi düşünüyoruz. Sizin korunmanız konusunda gerekli önlemleri alacağız geçmiş olsun" dediği öğrenildi.
İÇİŞLERİ BAKANI: PROSEDÜR UZADI
İçişleri Bakanı Selami Altınok ise olayla ilgili yaptığı açıklamada, 'yakın koruma' talebinin 2 gün önce olumlu sonuçlandığını ancak prosedür uzadığı için tahsisin yapılamadığını açıkladı.