İçişleri Bakanı Muammer Güler, “İçişleri Bakanlığı sıfatıyla söylüyorum. Suriye’den gelenlerin hiçbir şekilde seçmen olması mümkün değildir....
Abone olİçişleri Bakanı Muammer Güler, “İçişleri Bakanlığı sıfatıyla söylüyorum. Suriye’den gelenlerin hiçbir şekilde seçmen olması mümkün değildir. Seçmen olmak için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak gerekir. Suriye’ye gelenlerin hiçbiri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değildir” dedi.
‘Trafik Dedektifleri Projesi’ tanıtım toplantısı öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İçişleri Bakanı Muammer Güler, güvenlik güçleri arasındaki her türlü koordinasyon ile her türlü tedbirleri aldıklarını belirterek, “Bunların korku yaratma amaçlı haberler olduğunu biliyorum. Türkiye’nin içinde bulunduğu ortam itibariyle sınırlardaki durum itibariyle sadece bugüne mahsus olmamak üzere her zaman maruz kaldığı tehditler olabilir, riskler olabilir, yurt içinde illegal örgütlerin faaliyetleri olabilir. Bunların dış bağlantıları olabilir. Elbette hem dış servislerin hem de emniyet ve Jandarma Komutanlığı’nın istihbarat birimlerinin elbette çalışmaları var. Bir araya gelip Terörle Mücadele Kurulu’nda yaptıkları değerlendirmeler var. İstihbarat teşkilatı bünyesindeki koordinasyon merkezleri var. Kamu Düzeni ve Güvenlik Müsteşarlığı ilgili stratejik istihbarat analizlerinin yapıldığı merkezler var. Bunlar devletin rutin olarak her zaman gelecekte de yapacağı faaliyetlerdir. Bütün bu bilgiler, istihbaratlar orada değerlendirilir” şeklinde konuştu.
“JANDARMANIN KONTROLÜNDE BÖYLE BİR FAALİYETİN YAPILMASI ASLA MÜMKÜN DEĞİLDİR”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun iddialarını da değerlendiren Bakan Güler, “Jandarma Genel Komutanlığı şu anda bununla ilgili inceleme yapıyor. TIR şoförünün savcılığa verdiği ifadedeki bütün bilgileri şimdi tekrar değerlendiriyoruz. Jandarmanın kontrolünde böyle bir faaliyetin yapılması asla mümkün değildir” dedi.
Türkiye’nin sınır fiziki sisteminin geliştirilmesi için çok önemli çalışmalar yapıldığını ifade eden Bakan Güler, şunları söyledi:
“Dün ASELSAN’da bizim 187 sabit kameralı, 30 da seyyar kameralı olmak üzere fiziki güvenliği güçlendirmek için çalışma yaptık. Avrupa Birliği uyum süreci kapsamında yeni bir sınır yönetimi oluşturulması çalışması var. Sınırdaki fiziki güvenlik sistemlerinde güçlendirme anlamında şu anda önemli çalışma yapılıyor. Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı birlikte yürüttüğü bir çalışmadır bu. Bu kadar büyük bir kara sınırının olduğu yerde ebetteki fiziki durumdan kaynaklanan, coğrafi durumdan kaynaklanan eksiklikler olabilir. Önemli olan buna vaziyet edebilmektir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın şu anda bütün sınırlar koruması altında. Birinci ve ikinci askeri yasaklı bölgelerde onun gerisinde de emniyet ve jandarmanın aldığı tedbirler var. Ebetteki hiçbir ülkenin, Amerika’nın bile dört dörtlük olduğu söylenemez. Gelişen teknolojinin bütün imkanlarını kullanarak şimdi biz bunu yapmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki günlerde Milli Savunma Bakanlığı ile yaptığımız bir çalışma var. Hatay’dan başlayarak, Ermenistan sınırına kadar olan bütün bölgede ‘Sınır Fiziki Güvenlik Sistemi’ dediğimiz yeni sistemle yeni donanımlarla bunu geliştireceğiz.”
Sınırda yeni bir duvarın çekilmesinin söz konusu olmadığına değinen Bakan Güler, “Duvar diye bir şey yok. Tel örgü sistemini bir beton temelin üstüne koyarsın, yoksa ayrı bir duvar çekilmesi söz konusu değildir. Bunu zaten Sayın Bülent Arınç ifade etmişti” diye konuştu.
“ELE GEÇEN BİLGİLERDE SURİYE’YE GÖTÜRÜLMEK ÜZERE HAZIRLANDIĞI AMA..."
Ele geçirilenlerin ‘havan mermisi başlığı’ olduğunu da belirten Bakan Güler şunları söyledi:
“Roket başlığı konusu da doğru değil. Böyle bir roket başlığı olabilir mi? Onu da ifade ettik. Onların havan mermisinin başlığı olarak merdiven altı imalathanelerde üretildiğini söyledik. Yoksa Konya’nın merdiven altı imalathanesinde roket başlığı üretebiliyorsa Türkiye. Elbette Suriye’ye gidiyordu. Ele geçen bilgilerde Suriye’ye götürülmek üzere hazırlandığı ama merdiven altı kısa mesafelerde kullanılmak üzere hazırlanan havan tipi mermiler olduğu söylendi. 2,5 yıllık bir savaş var burnumuzun dibinde, çeşitli gruplar burada Türkiye ve başka yer üzerinden malzeme götürmeye çalışıyorlar. Bunların yakalananları da var. Önemli olan Türkiye’nin burada üstlendiği rol. O bölgede demokratik bir ortamın tekrar tesis etmesini bekliyoruz. Elbette orada yürütülen bu kanlı savaşın bitmesini istiyoruz. İnsani yardım anlamında Türkiye’nin açıkça üstlendiği bir rol vardır. Suriye’de 7 milyon kişi yerinden olmuştur. Radikal unsurlar bu gerginlik artıkça elbette ki daha çok delirecektir. Önemli olan Türkiye’nin fiziki sınır güvenliğini mümkün olduğunca sıkı tutmasıdır. İnsani yardım dışında şuan sınırlarımızda hem kaçakçılık faaliyetlerine hem de terörle ilgili sızmalara karşı çok önemli bir kontrol yapılıyor.”
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği yeni oluşturduğu kayıt sistemi üzerinde çalıştığını ifade eden Bakan Güler, “Ülkemizin birçok yerinde çadır ve konteynır kentlerde 200 bin üstü insan barındırılıyor. Onun dışında kendi imkanları ile gelen akrabaları ile kalmakta olan, düşük imkanları ülkenin bazı illerine de giden ama oralarla da Emniyet Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği, yeni oluşturduğu kayıt sistemi oluşturuluyor. Bu kayıt sistemi üzerinden ülkenin neresinde olursa olsun bunların bulundukları yerlerle ilgili hem sağlık yardımından istifade edebilmeleri bakımından, hem de Sosyal Yardımlaşma Vakfı’nın değişik imkanlarından yararlanmaları bakımından sonuna gelmek üzereyiz. Çadır ve konteyner kenttekiler için yeterli bilgiler var ama diğerleri için de çok büyük bir kısmı ile ilgili bilgiler var” dedi.
“SURİYE’DEN GELENLERİN HİÇBİR ŞEKİLDE SEÇMEN OLMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Suriye’den gelenlerin hiçbir şekilde seçmen olmasının mümkün olmadığını açıklayan Bakan Güler, şunları söyledi:
“İçişleri Bakanlığı sıfatıyla söylüyorum. Suriye’den gelenlerin hiçbir şekilde seçmen olması mümkün değildir. Seçmen olmak için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak gerekir. Suriye’ye gelenlerin hiçbiri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değildir. Biz prensip olarak da bunları zaten Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yapmıyoruz. Geçtiğimiz günlerde CHP’li bir yetkilinin bir iddiası oldu. ’Elimde belge var’ dedi. Onun 5 sene önce evlilik yoluyla vatandaşlığa geçiş olduğu ortaya çıktı. Şu anda ülkemize sığınan kişilerle ilgili olarak vatandaşlık işlemi yapmıyoruz. Geçtiğimiz günlerde de son 10-5 yılda Suriye uyruklu kişilerden kaç kişinin vatandaşlığa geçişi olduğunu söyledim. Çok cüzi miktardır. Çadır ve konteyner kentlerde oturanlarla ilgili giriş ve çıkışlarla ilgili belgeleri var. Dışarıda olanlarla ilgili de yeni bir belge geliştirdik ama hiçbirisi vatandaşlık anlamına gelmez. Koruma kanununa göre geçici barındırma statüsü ile Türkiye’de kalmaktadırlar.”
Bakan Güler, açıklamasının ardından toplantının yapılacağı salona geçti.
(İHA)