Hükümetin hazırladığı İç Güvenlik Paketi komisyonda görüşülmeye başlandı. Muhalefet ise pakete tepkili;
Abone olKamuoyunda "İç Güvenlik Paketi" olarak bilinen Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat Görev ve Yetkileri Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın geneli üzerindeki görüşmeler TBMM İçişleri Komisyonu'nda devam ediyor.
MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, AK Parti’nin özgürlük vaadiyle iktidara geldiğini ancak tasarının Anayasal özgürlükleri ortadan kaldırdığını savundu.
Düzenlemeyle çok sayıda emniyet müdürünün emekli edileceğini, öğrencilerin Polis Koleji ve Güvenlik Bilimleri Akademisi'nden ilişiklerinin kesileceğini anlatan Erdoğan, “Anayasa Mahkemesi düzenlemeyi iptal etse bile hükmü yok. Anayasa Mahkemesinin kararlarının geriye yürümezliğinden iktidar sürekli istifade ediyor” diye konuştu.
Erdoğan, il jandarma komutanlarını İçişleri Bakanı’nın atamasının öngörüldüğünü belirterek, “Bulunduğu il ve ilçede AK Parti teşkilatlarıyla iyi geçinmeyen her asker artık bavulunu hazır etmeli” dedi.
"TASARI TÜRKİYE'Yİ ÇOK GERİYE GÖTÜRECEK"
MHP Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu, tasarının Türkiye’yi temel hak ve özgürlükler açısından çok geriye götüreceğini savundu.
Tasarının kamu düzenini sağlamak için getirildiğinin söylenmemesini isteyen Türkoğlu, “Tasarıyı, ‘yolsuzluk ve rüşvetle ilgili toplumdan yükselecek itirazları sindirmek için; bölücülerin olduğu ortamda hükümet tarafından verilen müsaadeye itiraz edenleri susturmak ve sindirmek için çıkarıyoruz’ deyin” dedi.
Hükümetin uygulamalarını beğenmeyen ve eleştirenlerin “darbeci” olarak nitelenmesini kabul etmediklerini vurgulayan Türkoğlu, “Biz hükümeti eleştiriyoruz, darbeci değiliz. Bu ifadeyi kabul etmiyoruz. Darbenin karşısındayız. 27 Nisan bildirisine imza atan paşaya madalya verenler bu tasarının arkasında” diye konuştu.
Paralel yapıyla mücadeleyi de eleştiren Türkoğlu, geçmişte hükümetin Gülen Cemaatiyle işbirliği yaptığını söyledi. Türkoğlu, “Bu durumda hükümetin yaptığı en azından yardım ve yataklıktır. Hükümet kurtlarla beraber olmuş sürüye saldırmış, şimdi çobanla beraber olmuş ağlıyor” dedi.
"10 NUMARA POLİS DEVLETİ DEDİRTECEK"
CHP İstanbul Milletvekili Celal Dinçer ise hukukun üstünlüğü varsa gösteri yapanları anlamak gerektiğini söyledi.
Kamu düzeni gerekçesiyle getirilen tasarıda, faşist rejimlerde görülebilecek düzenlemeler yer aldığını savunan Dinçer, “İnsanlar hoşunuza gitmiyor diye şiddet uyguluyorsanız ‘demokratım’ demenizin hiçbir anlamı olmayacak. Paket yasalaşırsa iktidara muhalefet etmeye kalkan herkes ağır cezalara muhatap olabilecek” dedi.
Tasarının bazı temel hakları güvenceye alan Anayasa’ya aykırı olduğunu öne süren Dinçer, “Tasarıda ‘10 numara polis devleti’ dedirtecek değişiklikler var. Protesto eylemleri tutuklama nedeni oluyor. Hükümeti rahatsız eden her toplu gösteriye katılanlar tutuklanabilecek” dedi.
Dinçer, iktidarın tümüyle nüfuz edeceği yeni jandarma ve sahil güvenlik kadroları oluşturulacağını da savunarak, bu güvenlik güçlerinin meslek gerekleri yerine siyasi davranış eğilimine gireceğini, teşkilatlarda bölünmeler meydana geleceğini iddia etti.
Polis müdürlerinin bir an evvel tasfiye edileceğini de belirten Dinçer, bundan sonra sınavla amir atanacak olmasının hakkaniyete sığmadığını ifade etti.
Hükümetin çiftçiyi, memuru, esnafı, emekliyi defterden sildiğini ifade eden Dinçer, “Bundan sonra hakkını arayan milyonlar susturulmak isteniyor. Yapılan zorbalıktır, halkı yok sayan ortaçağ zihniyetine götürmek isteyen zihniyettir” diye konuştu.
"NEDEN RAHATSIZ DEĞİLSİNİZ?"
CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan da tasarının özgürlükleri ciddi anlamda kısıtladığını ifade ederek, iktidar milletvekillerine “Neden bu tasarıdan rahatsız değilsiniz? İnsanımızı teba olarak gördüğünüz için mi?” diye seslendi.
İktidarın doğu ve güneydoğudaki paralel yapıyla mücadele etmesi gerektiğini dile getiren Özcan, “Terörle müzakere ederken terörle mücadele için bu yasayı çıkarıyoruz derseniz kargalar bile güler” dedi.
Kolluk güçlerine aşırı yetki verildiğini anlatan Özcan, “Gezi eylemlerindekiler sokağa çıkarsa ve yüzünü kapatırsa derdest edeceksiniz, terör örgütü yandaşları kapatırsa onlara dokunmayacaksınız” diye konuştu.
Özcan, valilere adli yetki verilmesinin de telafisi imkansız sonuçlar doğurabileceğini söyledi.