BIST 10.039
DOLAR 35,02
EURO 36,76
ALTIN 2.976,31
HABER /  GÜNCEL

İbrahim Şahin akıl sağlığı tehlikede

İkinci Ergenekon sanığı İbrahim Şahin için hazırlanan ikinci rapor bugün mahkeme heyetine sunuldu.

Abone ol

İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin hakkında, ruhsatsız telsiz bulundurmak suçuna ilişkin Adli Tıp Kurumunca hazırlanan raporda, sanığın 7 Ocak 2009 tarihinde suçuna karşı cezai sorumluluğunun tam olmadığı tekrarlandı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu sanık Mehmet Ali Çelebi'nin çapraz sorgusuna ara veren Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, ara kararlar üzerine dosyaya gelen yazıları okudu.

Başkan Şengün, tutuklu sanık İbrahim Şahin hakkında Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporun gönderildiğini belirterek, duruşmanın yarına ertelendiğini söyledi.

KADIKÖY SULH CEZA MAHKEMESİNDEKİ DOSYASI

Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda, Kadıköy 5. Sulh Ceza Mahkemesinde ''ruhsatsız telsiz bulundurmak'' suçundan yargılaması devam eden Şahin'in mevcut hastalığının, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasını, bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini önemli derecede azaltacak mahiyette bulunup bulunmadığının sorulduğu belirtildi.

Şahin hakkında şimdiye kadar alınan sağlık raporlarına yer verilen raporda, suçun işleniş tarzı, sanığın motivasyonu, suç işleme ve suça karşı kendi savunma mantığı, suç öncesi, esnası ve sonrasında tutum ve davranışları, sanık ve sanık ifadeleri gibi adli psikiyatrik hususların değerlendirildiği vurgulandı.

İbrahim Şahin'in 23 Temmuz 2010'da muayene edildiği aktarılan raporda, sinirlenince kafasını tutamayan Şahin'in, milletvekillerine telefon açarak küfür ettiğini söylediği belirtildi.

Raporda, Şahin'in yapılan muayenesinde, ''5-6 yıldır kendisini ölüme hazırladığını, burada da kendini öldürmek istediğini, cezaevi yemeklerini yiyemediğini, yakınında olmayan insanları tanıyamadığını, kendisine hem terörist dediklerini, hem de koruma tahsis ettiklerini, köyünde rahat ettiğini'' söylediği ifade edildi.

Nörolojik muayenesinde ise ''dizartri'', boyunda ''tremor'' ve ''ataksik yürüyüş'' saptandığı, organik kişilik bozukluğu ve ''serebellar-sensörinörin ataksi'' tespit edildiği vurgulandı.

BİR UZMAN MUHALİF KALDI

Raporun sonuç bölümünde ise, sanığın 24 Şubat ve 23 Temmuz 2010 tarihlerinde yapılan muayenesinde, cezai sorumluluğunu müessir ve kişide şuur ile hareket serbestisini azaltacak derecede olan organik kişilik bozukluğu denilen akli arıza ve vestibuler sistem probleminin bulunduğu belirtildi.

Adli tahkikat dosyasının incelenmesinde sanığın suçları işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini azaltacak boyuttaki bu akli arızasının etkisi altında olduğu ifade edilen raporda, Şahin'in 7 Ocak 2009'da sanığı bulunduğu suça karşı cezai sorumluluğunun tam olmadığı görüşünün oy çokluğuyla alındığı dile getirildi.

Psikiyatri ve nöroloji uzmanlarının da aralarında bulunduğu 8 doktor tarafından hazırlanan raporda, Gözlem ve İhtisas Dairesinde görevli Ruh Sağlığı ve İç Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu, ''Şahin'in postkontüzyonel sendrom denilen akıl hastalığı bulunduğunu belirterek, ceza sorumluluğunun olmadığı gerekçesiyle'' karara muhalif kaldı.

ÖNCEKİ RAPOR

Şahin'in mevcut hastalığının suç tarihinde ve halen TCK'nın 32. maddesi kapsamında cezai ehliyetini etkileyip etkilemediğine ilişkin Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesince daha önce düzenlenen raporda, 7 Ocak 2009 tarihinde sanığı bulunduğu suça karşı cezai sorumluluğunun tam olmadığına oy birliğiyle karar verildiği belirtilmişti.

7 Ocak 2009 tarihinde gözaltına alınan İbrahim Şahin'in Kadıköy'deki evinde yapılan aramada, Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan, Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız, federasyonun eski genel sekreteri Kazım Genç ve Sivas Ermeni cemaatinden Minas Durmaz Güler'e suikast planı olduğu iddia edilen belgeler ele geçirilmişti.

Aynı adreste bulunan ruhsatsız telsizle ilgili olarak Kadıköy 5. Sulh Ceza Mahkemesinde ayrı bir dava açılmıştı.