BIST 9.660
DOLAR 34,58
EURO 36,30
ALTIN 2.921,46
HABER /  POLİTİKA

İbrahim Kalın'dan ABD'nin YPG açıklamasına cevap

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrası açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD'nin YPG desteğine ilişkin, "Bizim için terör örgütleri arasında 'iyi, kötü' diye bir ayrım söz konusu değildir" dedi.

Abone ol

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ABD'nin terör örgütleriyle ilişkisine dair yaptığı açıklamada, "PYD ve YPG'ye verilen her destek doğrudan veya dolaylı olarak PKK terör örgütüne verilmiş bir destektir." dedi. Kalın ABD'nin terör ele başlarıyla ilgili aldığı kararı değerlendirirken ise olumlu olmakla birlikte çok geç kalınmış bir adımdır ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın Beştepe'deki dün yapılan kabine toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu. ABD'nin YPG tutumu ile ilgili "Terör örgütleri arası ayrım görmüyoruz" diyen Kalın, "YPG/PYD'ye verilen her destek PKK'ya verilen destektir." diye konuştu.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı 3 saat 40 dakika sürdü. Toplantının ardından Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın açıklamalarda bulundu.

ABD'NİN YPG TUTUMU

Terör örgütleri arası ayrım görmüyoruz. Orada devam eden mücadele Türkiye'nin desteklediği mücadeledir. Bir diğer konu da sınırda aldığımız güvenlik önlemleri kendi sınırlarımızı korumaya yöneliktir. Türkiye'nin aldığı ünlemler DEAŞ ile mücadeleyi yavaşlatıyor sözü kabul edilir değil. Terörle mücadele bundan sonra da devam edecektir. Türkiye'nin DEAŞ ile mücadelede yer almadığı aslı astarı olmayan propagandalara maruz kaldık. Türkiye DEAŞ ile mücadeleye en ön saflarda mücadele veren bir ülkedir. (ABD'nin YPG tutumu) YPG/PYD'ye verilen her destek PKK'ya verilen destektir. Bizim için terör örgütleri arasında 'iyi terör örgütü, kötü terör örgütü' diye bir ayrım söz konusu değildir.

İdlib mutabakatı ile ilgili yapılan 4'lü zirvenin sonuçları memnuniyet vericidir. Zirvenin iki önemli sonucu vardır. İdlib mutabakatının kalıcı bir ateşkes haline getirilmesi. İdlib mutabakatı ile ilgili yoğun bir çalışma sürdürülüyor.

Terör varlığına izin vermeyiz. Kimin kimle işbirliği yaptığı bizi bağlamaz. Ortaklarımız adım atmazsa biz atarız. Terörle mücadeleyi Suriye sahasında kararlı bir şekilde sürdüreceğiz.

FETÖ İLE MÜCADELE 

15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra FETÖ okullarının kapatıldığı ülke sayısının 21'e ulaştı. Bu Türk diplomasisi açısından büyük bir başarıdır. FETÖ'ye kol kanat geren, onlara alan açan, faaliyetlerini görmezden gelen ülkelere çağrımız, bu terör örgütüne karşı net bir tavır almalarıdır.

"TAKTİK MANEVRALAR NETİCE VERMEYECEKTİR"

(ABD'nin açıklamaları) ABD'nin terör örgütünün 3 PKK'lıya ödül koyması olumlu olmakla birlikte çok gecikmiş bir adımdır. ABD, terör örgütünü 1997'de tanıdı. Bunlar yeni terörist olmadılar. Biz  bunlarla mücadele ederken ne ABD'den ne de diğer ülkelerden işbirliği görmedik.

'YPG/PYD tutumunda siz tutumunuzu yumuşatın' beklentisinin bir karşılığı yok. Zaten buradaki temel problem ABD'nin YPG/PYD'yi terör örgütü olarak tanımlamaması.

PKK'nın Suriye kolu olarak tanımladıkları PYD/YPG'yi şimdi PKK'dan ayrı bir örgüt olarak tanımlamaları beyhude bir çabadır.  Bizi asla ikna edemezler. Aslında kendileri de bundan çok ikna olmuş değiller. Ama bir taktik hareket olarak, bir manevra olarak bu ayırımı yapmaya çalıştıklarını ifade ediyorlar. Bizim açımızdan bir geçerliliği yok. PYD/YPG'nin bir Suriye kolu olduğunu herkes biliyor. PYD/YPG yapılanmasının Suriye sahasında tüm önemli talimatlarını Kandil'den, başına ödül koydukları kişilerden aldıklarını herkes biliyor. Dolayısıyla burada amiyane tabirle birbirimizi kandırmaya dönük bir oyunun içinde olmayı ABD gibi bir ülkeye yakıştıramıyoruz.

PYD/YPG konusunda Türkiye tavrını çok net bir şekilde koydu ve bunda değişiklik söz konusu olmayacaktır. Bizim beklentimiz terörün her türüne karşı mücadelede müttefiklerimizin tam manada yanımızda yer almasıdır. Bunu bir takım taktik manevralarla, zamana yayarak, bir takım el çabukluklarıyla ötelemek yahut gündemi başka taraflara çekmek netice vermeyecektir. Çok gecikmiş bir adımdır. Asıl meselenin özüne ilişkin beklentilerimiz bakidir.

Bizim temel beklentimiz; NATO'da müttefik olduğumuz, stratejik ortak olarak tavsif ettiğimiz ABD'nin, bir terör örgütünün Suriye kolu olan PYD ve YPG ile angajmanını tamamen sonlandırmasıdır.

AK Parti'yi HDP ile aynı cümle içerisinde kullanmak bile siyasi bir safsatadır.