Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, "FETÖ'nün Türkiye'ye iade edilmesi konusundaki hassasiyeti Trump'a ilettiklerini duyurdu.
Abone olAstana süreci sonrasında "anayasa taslağı" iddiasının ortaya çıktığı hatırlatılarak, taslakla ilgili görüşü sorulan İbrahim Kalın önemli açıklamalarda bulundu.
Kalın, "Onları kabul etmemiz mümkün değil. Biz, Astana sürecini çok şeffaf bir şekilde yürüttük. Sayın Putin'in, Sayın Cumhurbaşkanımız ile yaptığı görüşmelerde bu konunun ana çerçevesi çizildi." diye konuştu.
Kalın, Türkiye'nin temel prensipleri arasında, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasının bulunduğunu, dolayısıyla Suriye'yi bölecek bir formüle onay vermelerinin mümkün olmadığının altını çizdi. İkinci prensibin "Suriye muhalefetinin sulandırılmaması" konusu olduğuna işaret eden Kalın, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Yani gayrimeşru aktörleri oraya katarak, muhalefeti tanınmaz ya da iş yapılamaz bir grup haline getirmelerine karşı olacağımızı ifade ettik. Bunun bir uzantısı ya da bağlantılı alt başlığı olarak da PYD'nin, Astana görüşmelerinde yer alamayacağını çünkü PYD'nin bir terör örgütü olduğunu söyledik, nitekim de bu gerçekleşti. Dolaysıyla diğer gelişmeler ya da konuşulan bu tür teklifler, resmi manada yürüyen Astana sürecinin bir parçası değil. Bundan sonra da yürüteceğimiz müzakere Astana görüşmeleri bağlamında başta konulan prensipler çerçevesinde devam edecek. O konuda herhangi bir tereddüt söz konusu değil, biz onu Rusya ve diğer koalisyon güçleriyle de koordine ediyoruz."
"WASHİNGTON VE BÖLGEDEKİ DİĞER ÜLKELERLE KONUŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Güvenli bölge meselesine de değinen Kalın, ABD Başkanı Donald Trump'ın da bu konuyu gündeme getirdiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün akşam Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde de bu konunun gündeme geldiğini vurgulayan Kalın, şöyle devam etti: "Özellikle Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle 'terörden arındırılmış güvenli bölge oluşturulması', hem bu mülteci akımını önleyecek temel tedbirlerden bir tanesi hem de Suriyelilerin kendi şehirlerine dönmeleri için en makul çözüm aslında. Şimdi Trump bu konuda birtakım açıklamalar yaptı. Bizim öngördüğümüz şey, Azez-Cerablus-El Bab hattının 5 bin kilometrekarelik bir alana çıkartılması ve öncelikli olarak bu bölgenin terörden arındırılmış güvenli bölge ilan edilmesi. Buna olumlu baktıklarını ifade ettiler. Bunların da yine operasyonel detayları çalışılacak ama hem Suriye'deki sivil vatandaşların nefes alabilmesi hem göç dalgasının durdurulabilmesi açısından ortaya kararlı bir tavrın konması gerekiyor. İşte bunu da önümüzdeki günlerde hem Washington'daki yeni yönetimle hem bölgedeki diğer ülkelerle konuşmaya devam edeceğiz."
Kalın, Erdoğan'ın Suudi Arabistan'a gerçekleştireceği ziyarete işaret ederek, bu konuların detaylı bir şekilde orada da konuşulacağını bildirdi.
"BEKLENTİMİZ ÇOK AÇIK VE NET"
"FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesinin ABD Başkanı Trump ile konuşulup konuşulmadığının" sorulması üzerine Kalın, "Dün konuşulan önemli başlıklardan bir tanesi de buydu. Bizim bu konudaki beklentimiz çok açık ve net. Öncelikle bu terör elebaşının Türkiye'ye iadesidir." yanıtını verdi. İki ülke arasında suçluların iadesi anlaşması bulunduğunu hatırlatan Kalın, Türkiye'de yargılanması gereken bir kişinin bu şartlarda iade edilmesi gerektiğini söyledi.
Kalın, Obama yönetiminin bu konuda hiçbir adım atmadığını belirterek, "Bu neye sebep oldu? Bir, bu terör elebaşının Pensilvanya'dan bu suç imparatorluğunu istediği gibi yönetmesine devam etmesi anlamına geldi. Türkiye'ye karşı çeşitli platformlarda, Cumhurbaşkanımıza karşı kara propaganda faaliyetlerine devam etmesi anlamına geldi." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin yaptığı uyarılar karşısında, bazı ülkelerin FETÖ'ye karşı aldığı tedbirleri anlatan Kalın, "Anlaşma çerçevesinde FETÖ'nün Türkiye'ye iade edilmesi, hukuki süreç devam ederken de birtakım tedbirlerin alınmasının mümkün olduğunu Amerikan makamlarına ilettik. Bunların bir kısmı idari karardır, illa hukuki yargı kararı gerektirmiyor. Sayın Trump da bu konuyu çok ciddiye aldıklarını, gerekli çalışmaları da derhal başlatacaklarını ifade ettiler, biz de tabii ki bunun takipçisi olacağız." diye konuştu.
"ABD'nin çalışmaları derhal başlatacakları derken bu, taleplerimizi yerine getirmek gibi mi anlaşılmalı?" sorusu üzerine ise İbrahim Kalın, "Orada da birtakım süreçler olacak. Yani yeni yönetim bunlara bakacak. Hukuki süreç bir taraftan devam ederken, acaba idari tasarruf anlamında neler yapacaklar ya da yapabilecekler? Bunları da biz beraber görüşmeye ve takibe devam edeceğiz." dedi.