İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bir gazetecinin genel sekreterin dışında genel sekreter yardımcılarının da bir çok şirketin yönetiminde yer aldıklarının hatırlatıp “O şirketlerde de genel kurul süreci işletiliyor mu?” diye sorması üzerine "Suç duyurusunda bulunacağım. Tarihe not düşeceğim" diye konuştu.
Abone olİstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı İmamoğlu, 15 Temmuz anmasının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı:
(Genel sekreter ve yardımcılarının istifa açıklamaların sorulması üzerine) Niçin cuma? Benim konuşmamı mı beklediler yani? Mazbatayı alalı 1 aya yaklaşıyor? Niçin cuma? Kimse milletin aklıyla oynamasın. Bizim burada aradığımız ahlak ve iyi niyet. Ben İBB başkanıyım, 5 milyona yakın oy almış bir insanım. 16 milyonun hesap soracağı kişiyim ben. Dolayısıyla bir ben cuma günü açıklama yapıyorum ve o günün akşamında istifalar ediliyor. Kendisi açıklama yapıyor. Bu işin ahlaki bir tarafı var. İnsanlara biz tebligat gönderiyoruz, bir an önce genel kurulları yapın ki biz kendi ekibimizle kendi kadromuzla sürece hakim olalım.
"Neyi kaçırıyorsunuz orada nasıl bir sistem yönetiyorsunuz?"
İstanbul’un bütçesinin üçte ikisi iştiraklerde. Bu millet bize hesap soracak. Paramız nasıl kullanılıyor gerçekten İstanbul lehine mi kullanılıyor? Birincisi bu" diyen İmamoğlu, "İkinci biz oradan bilgi alacağız. Bakın biz sağlıklı bilgi alamıyoruz. Kim istifa etti etmedi sağlıklı bilgi alamıyoruz. Siz tamamen iyi niyetli olmayan bir davranışla yönetmeliğin şirketlerin kuruluş yönetmeliğinin verdiği yetki ile 45 günlük sürenin tamamını kullanıyorsunuz. Neredeyse ağustos ayının sonuna doğru genel kurul kararları alıyorsunuz? Niçin? Bir hafta sonraya alın. 10 gün sonraya alın. Yazıktır, günahtır. Neyi kaçırıyorsunuz orada nasıl bir sistem yönetiyorsunuz?
"Niye duruyorlar orada?"
Bu millet İstanbul’un konsolide bütçesinin neredeyse üçte ikisini içinde olduğu iştirakler üzerinden benden hesap soracak. Ben şu anda sürece hakim değilim. Bu kadar net. Onun için bir bize yazı yazmayı bıraksın, ben ahlaka ve iş ahlakına ve de insanlara olan bu İstanbullulara olan saygısına dönük bir mesaj verdim. Bak ne güzel karşılığını buldu. O akşam 6 üst düzey yönetici istifa etti. Konuşmasak daha kaç hafta duracaktı? Genel kurula kadar duracaktı. İkincisi, tekrar söylüyorum, genel kurulların 45 günün tamamını kullanarak gün belirlenmesinin altında yatan bence iyi niyet olmayan bir davranış. Hala devam diyor. Üçüncüsü bu yazıları yazıyorsunuz, bir baksınlar bakalım kimin danışmanları hala yönetim kurullarında sorun kendisine ya da özel kalemi hala yönetim kurulunda. Niye duruyorlar orada?
"Kişisel iradenizle mi hala orada duruyorsunuz?"
Bir gazetecinin 'İlişiklerinin kesilmesine dair bir yazı göndermeniz gerekiyor' demesi üzerine) Bunlar teknik işler. Ben iyi niyetten bahsediyorum. Bizim arkadaşlarımız, takip ediyorlar. Cuma günü akşama istifaları verildi. Cumartesi günü haberim oldu. Benim için hiç bir şey ifade etmiyor. Ben bu işin bütününe bakıyorum. Yönetim kuruluna katılan arkadaşlarım var. Zabıta marifetiyle çağrı yaptım. 12’si geldi diğerleri gelmedi. Sorduğum soruyu söyleyeyim. Kişisel iradenizle mi hala orada duruyorsunuz, siyasi bir irade mi size talimat veriyor? Bakın bu soruyu orada soru, burada da soruyorum. Benim her şeyim şeffaf. Hiçbir cevap alamadım. Ama alana kadar her ikisine de cevap verilmiş gibi algılarım. Bu kadar açık net.
"Hesap sorulacak günlerim tıkır tıkır işliyor"
Yaklaşık 20 günümü doldurdum. Hesap sorulacak günlerim tıkır tıkır işliyor. Halkıma sesleniyorum. Ben hala belediye bütçesinin 3’te 2’sine, çalışanın yüzde 80’ine sahip iştiraklere henüz hakim olamadım. Bu kadar net. Milletimize duyuruyorum. Buna bir irade engel oluyorsa, yanlış yoldadır. Bu millet bizden hesap soracak. Yanlış yoldadır. Dolayısıyla iştiraklerin bir an önce genel kurullarını öne çekmeliler. Bir an önce şirketlere biz kadromuzu atamalıyız. Şeffaf yönetim anlayışımızla beraber, her günün de hesabını vatandaşına veren bir yönetimi İstanbul’a buluşturmalıyız.
"40-45 gün daha orada duracaksınız. Niçin?"
Genel sekreterin dışında genel sekreter yardımcılarının da birçok şirketin yönetiminde yer aldıklarının hatırlatılıp 'O şirketlerde de genel kurul süreci işletiliyor mu?' diye sorulması üzerine) Aynı şekilde, son gününü son anını kullanma çabası. Ayın 23- 24-25 ve 28’ine genel kurul kararı alma çabası. Nedir bu? 40-45 gün daha orada duracaksınız. Niçin? Kendi şirketin değil. Ben bu sizden şahsına devir almıyorum. Orada artık kimin durduğunun bir önemi yok.
"Afişe edeceğim, millete anlatacağım"
Suç duyurusunda bulunacağım. Hakkımdır, değildir, suç duyurusunda bulunacağım. Tarihe not düşeceğim. Afişe edeceğim, millete anlatacağım. Ben insanlara böyle söz verdim. Şahsımla ilgili değil. Millete ait bir varlığın korunması süreci, millete ait bir varlığın yeni yönetim anlayışıyla buluşma süreci, millete ait bir varlığın hesap verme sürecinin başlaması… Dolayısıyla ben gün gün bu konuları aktaracağım. Suç duyurusunda bulunacağım. Afişe edeceğim. Cuma günü konuştum, cevap verdi. Güzel, bir karşılık buldu. Bu günde sayenizde konuşuyorum. Umarım yarın yine bir karşılık bulur. Bulmadı, konuşmaya devam edeceğim.