Hz. Yahya'nın tasvirleri ile amellerin fazileti
Resulullah (sav) bize şöyle anlattı. "Allah Yahya Peygamber'e beş şey emretti. Bunları yapmayı ve İsrailoğulları'na da emretmesini istedi...''
Haris El Eş'ari anlatıyor.
Resulullah (s.a.v) bize şöyle anlattı.
"Allah Yahya Peygamber'e beş şey emretti. Bunları yapmayı ve İsrailoğulları'na da emretmesini istedi. Hz.Yahya İsrailoğuları'nı Beytül Makdis de topladı ve şöyle dedi. Allah bana beş kelimeyi emretti. Hem uygulayacağım, hem de size emredeceğim. Siz de yapacaksınız.
Birincisi şudur; Allah'a kulluk ediniz ve hiçbir şeyi ona ortak koşmayın. Allah'a ortak koşan insan şuna benzer. Bir insan öz malıyla bir kişiyi satın alır ve ona der ki: Bu benim işim bu da evim. Benim için sen işi yapacak, kazancını da bana vereceksin. Adam çalışır, kazanır ama iş sahibine değil, başkasına kazancını verir. Hanginiz işçisinin bunu yapmasını kabul eder!
İkincisi, Allah size namaz kılmayı emretti. Namaz kıldığınızda sağa sola dönmeyin. Zira namazda yüce Allah yüzünü kulunun yüzüne çevirir, kul yüzünü çevirmedikçe.
Üçüncüsü, Allah size oruç tutmayı emretti. Oruç tutan kişinin hali şuna benzer. Bir adam yanında bulunduğu topluluğun içinde güzel koku olan bir torbayla dolaşmaktadır. Oruçlunun ağzının kokusu Allah katında misk kokusundan daha güzeldir.
Dördüncüsü, Allah size sadakayı emretti. Sadaka veren insanın hali şuna benzer. Bir adamı düşmanları esir alırlar ve ellerini boynuna bağlarlar. Başını kesmek için götürülürken adam şöyle der 'Ben elimdekini size vereyim beni bağışlayın.' Onlar da bunu kabul ederler. Adam da canını kurtarır.
Beşincisi, Allah size kendisini zikretmenizi emretti. Allah'ı zikredenin durumu şuna benzer. Bir adamı düşmanları kovalar, o da onlardan kaçar. Nihayet sağlam bir kale bulur ve içine sığınır. Böylece düşmanlarından kendini korur. İşte Allah'ı zikreden, şeytandan kendisini böyle korur."
***
PEYGAMBERİMİZİN YEDİ TAVSİYESİ
Hz.Ebu Zerr (ra) diyor ki; "Peygamber efendimiz bana yedi şeyi vasiyet etti. Fakirleri sevmemi, fakirlere yaklaşmamı, dünyalıkta kendimden daha aşağıda olanlara bakmamı, kendimden daha yukarıda olanlara bakmamı, benden uzaklaşsalar bile akrabalarımla bağımı kesmememi, 'La havle vela kuvvete illa billah' sözünü bol bol söylememi, gerçeği acı da olsa söylememi, Allah'a çağırma konusunda hiçbir kınayıcının kınamasına aldırış etmememi, insanlardan hiçbir şey istememeyi bana vasiyet etti"
Bir adam Resulullah'a geldi ve "kalbim son derece katı" dedi. Peygamberimiz ona şöyle cevap verdi: Kalbinin yumuşamasını istiyorsan yetimin başını okşa ve fakiri doyur.
Yakın ve uzak komşuya iyilik edin... (Nisa 36)
Aile bireylerinden sonra, insanın en yakın çevresi komşularıdır. Komşularına güven vermeyen kişi ise islami bakış ile kamil bir mü'min değildir. "Güzel komşuluk et ki, hakiki mü'min olasın" hadis-i şerifi, iyi komşuluğun imanla da ilgisinin olduğunu göstermektedir. İslamın en çarpıcı özelliklerinden biride budur işte, sosyal hayata kadar dokunuşlarda bulunur. Kişinin hayatını nasıl yaşaması gerektiğini adeta A'dan Z'ye kadar öğretmiştir. Elbette anlayan kalpler içindir bu nasihatler. Gerçek bir Müslüman komşusuyla iyi geçinen, komşularına güven veren kişidir. Sizinle herhangi bir şekilde ilgisi olan kimselerin, size bir şey ulaştırmak istenip de evinizde bulamadıkları zaman çalacakları ilk kapı komşu kapısıdır. Bu bile sizce komşunuzun sizin üzerinizde ki hakkı değil midir ? Anlayana bu örnek bile yeterli değil mi ?
Azamet ve kudret sahibi olan yüce Allah şöyle buyuruyor; "...Anaya, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve size hizmet eden kimselere ihsan ile muamele edin, iyi davranın..."(Nisa 4/36) Komşunun komşu üzerindeki hakkı, annenin evlatları üzerindeki hakkı gibidir. Anne ile evladın birbirlerine nasıl sevip saymaları, haklarına önem verip saygı göstermesi gerekiyorsa, komşuların da birbirlerini öyle sevip saymalı gerekmektedir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v): "Komşu hakkına dikkat edin! Ben komşu hakkı konusunda Cebrail'den o kadar ısrarla ikaz aldım ki, neredeyse komşunun komşuya mirasçı olacağını dahi zannettim. Komşunun miras hakkı gibi hakkı vardır, o da komşuluk hakkıdır. Eğer Müslüman ise sende iki hakkı vardır: Biri komşuluk hakkı, biri de Müslümanlık hakkı."
Komşu hakkı, kul hakkından sayıldığından dolayı peygamber efendimizin sahabesi komşuyu kırıp incitmekten hep korkmuşlardır. Komşunun komşu üzerindeki hakkı, annenin evladı üzerindeki hakkı gibidir. Birbirlerine ihmal edemezler, zarar ise hiç veremezler.
İmam Zeynel Abidin'in duası
Ey güçsüzlerin yardımcısı, ey yoksulların hazinesi!
Ey gariplerin sahibi!
Ey dostlarının yardımcısı, ey düşmanların kahredicisi!
Ey gökleri yükselten!
Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan uzaksın.
Senden başka ilâh yok ki bize imdat etsin.
Eman ver bize, eman diliyoruz, bizi cehennemden kurtar!
Ey her şeyin evveli ve ahiri!
Ey her şeyin ilâhı ve sanatkârı!
Ey her şeyin rızk vereni ve yaratıcısı!
Ey her şeyi daraltan ve genişleten!
Ey her şeyi terbiye ve idare eden!
Ey her şeyi dönüştüren ve değiştiren!
Ey her şeyi dirilten ve öldüren!
Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan uzaksın. Senden başkailâh yok ki imdadımıza yetişsin.
Eman ver bize eman diliyoruz.
Bizi cehennemden kurtar.