Vatan Gazetesi yazarı Hüseyin Yayman, çözüm sürecinde bugüne kadar atılan adımların tam listesini çıkardı. Listeye göre PKK üzerine düşen hiçbir şeyi yapmadı.
Abone olÇözüm sürecinin başından bugüne kadar kim ne yaptı? Bu sorunun cevabı bugün Vatan Gazetesi yazarı Hüseyin Yayman'dan geldi. 3 Ocak 2013’te başlayan çözüm sürecinin tüm taraflarının kronolojik olarak neler yaptığını yazan Yayman bundan sonrası için de ipuçları verdi.
Devletin gelinen noktada tüm ödevlerini yaptığını vurgulayan Hüseyin Yayman PKK'nın ise hiçbir ödevini yerine getirmediğini söyledi. Bundan sonra PKK'nın hiçbir şart söne sürmeden geri çekilmesi gerektiğini hatırlatan Yayman'ın listesi şöyle:
İŞTE YAPILANLARLA İLGİLİ TAM LİSTE
Ay hesabıyla 28 ay, gün hesabıyla tam 850 gün geçti. Geldiğimiz noktada ortada net bir tablo var. Hükümet şimdiye kadar pekçok adım attı. PKK ise atması gereken tek adımı dahi atmadı. Önce hükümetin yaptıkları... İşte tam liste...
- 3 Ocak 2013: Ahmet Türk ve Ayla Akat Ata’dan oluşan vekiller ilk defa Öcalan’la görüştüler.
- 24 Ocak 2013: ‘Ana dilde savunma’ ve hükümlülerin cezaevinde eşleriyle görüşmesine imkan tanıyan tasarı TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek, yasalaştı.
12 Şubat 2013: Başbakan Erdoğan ‘Terörün bitmesi için zehir içeceksin’ deseler içerim. Siyaset umurumda değil. Öleceğimi de bilsem bu zehri içerim. Yeter ki terör bitsin” dedi.
- 4 Nisan 2013:Tayyip Erdoğan Dolmabahçe’de Akil İnsanlar Heyetiyle 8 saatlik toplantı yaptı.
- 9 Mayıs 2013: Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve Çözüm Sürecinin Değerlendirilmesi Amacıyla Meclis Araştırması Komisyonu Kuruldu
- 26 Haziran 2013: Akil İnsanlar Heyeti Erdoğan’a raporlarını sundu.
- 30 Eylül 2013:Hükümet demokratikleşme paketini açıkladı. Pakette süreçle ilgili 1. Farklı dilde eğitim 2. Seçim barajında değişiklik 3. Eski köy isimlerinin verilmesi 4. Öğrenci andının kaldırılması, 5. “X, W, Q” harflerinin kullanılabilmesi gibi düzenlemeler yapıldı
- 16 Kasım 2013:Başbakan Erdoğan, yirmi bir yıl sonra Diyarbakır’a gelen Bölgesel Yönetim Başkanı Mesud Barzani’yi ağırladığı şehirde yüzbin kişiye hitap etti. Konuşmasında ilk defa ‘Kürdistan’ kelimesini kullanan Başbakan, ‘Yeni Türkiye’de inkâr, ret, asimilasyon olmayacak’ görüşünü dile getirdi.
- 2 Aralık 2013:‘Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve Çözüm Sürecinin Değerlendirilmesi’ amacıyla kurulan meclis araştırma komisyonu süreçle ilgili 450 sayfalık raporunu açıkladı.
HÜKÜMET ÖDEVLERİNİ YAPTI
- 19 Şubat 2014: Mardin Artuklu Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü’nde Kürdoloji Kütüphanesi açıldı.
- 13 Mart 2014:Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından Türkçe-Kürtçe sözlük yayımlandı.
- 6 Haziran 2014: AK Parti ARGE Başkanlığı Diyarbakır’da ‘Yeni Türkiye’nin Açılan Kilidi: Çözüm Süreci Çalıştayı’ yaptı.
- 10 Temmuz 2014:Müzakere Yasası olarak da bilinen ‘Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun’ TBMM’de kabul edildi. Bu kanun kapsamında şiddetin sona erdirilmesi için hukuki, sosyo-ekonomik, psikolojik, kültür, insan hakları, güvenlik ve silahsızlandırma gibi konularda atılması gereken adımların ve komisyonların kurulmasına karar verildi.
- 11 Temmuz 2014: Diyarbakır’da görülen KCK ana davasında tutuklu kalmadı.
- 1 Eylül 2014:Çözüm süreci ilk defa 62. Hükümet Programına girdi.
- 2 Ekim 2014:Temmuz ayında çıkartılan “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun”a atıfla Çözüm Süreci Kurulu ve Kurumlar arası İzleme ve Koordinasyon Komisyonu kuruldu.
- 19 Ekim 2014:Başbakan Davutoğlu Akil İnsanlarla Dolmabahçe’de 11 saatlik toplantı yaptı.
- 10 Ocak 2015: TRT 6’nın adı TRT Kürdi olarak değiştirildi.
- 8 Mart 2015:Başbakan Davutoğlu, GAP Eylem Planı’nı açıkladı. Planda bölgenin kalkınması için 26.7 milyar değerinde toplam 115 proje olduğu söylendi.
PKK NE YAPTI?
Geçen iki buçuk yılda PKK geri çekilme sözü verdi. Onu da tutmadı. Peki ne yaptı? Bir tek kurşun atmadı. Öcalan’ın talimatlarına rağmen geri çekilmeyi yerine getirmedi. Sözünde durmadığı gibi bölgede ‘kamu düzenini’ bozacak her şeyi yaptı. Kural dışı davrandı. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın Nevruz öncesi dile getirdiği ‘Demokrasi varsa silah yoktur’ sözünden hareketle barajı aşmak isteyen bir hareketin elinde silahla dolaşması iyi niyetle açıklanabilir mi?