AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik Habertürk kanalının ortaklarından Fatih Saraç ile yaptığı telefon görüşmeleri ile ilgili ilk kez konuştu.
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, Habertürk kanalının ortaklarından Fatih Saraç ile yaptığı telefon görüşmeleri ile ilgili ilk kez konuştu.
NTV ekranlarında Funda Görey'in sorularını yanıtlayan Çelik, kendisi ile ilgili görüşmelerin hiç birinin medyayı yönlendirme ya da sansür yapma amaçlı olmadığını açıkladı.
MİSYONUNUZ HAYIRLI OLSUN DEMİŞİM, MİSYON GÖREV DEMEKTİR
Ben bir medya grubunun bir yetkilisini aramışım yeni bir göreve atanmış 'ben misyonunuz hayırlı olsun' demişim. Misyon görev demek biliyorsunuz. Benim ağzımdan medyaya baskı anlamına gelecek bir kelime yoktur. Sayın başbakan kendisine vatan haini diyen bir muhalefet liderinin konuşması altyazı olarak geçiyor. Sayın başbakanın buna tepki göstermesinden doğal ne olabilir? Hakareti yapan kimse suçlu konuma gelir medya yaydığı zaman hakaretin anonsçusu olmak onu yaymakta suç değil midir?
BEN BU GÜNE KADAR SİZİ KAÇ KERE ARADIM?
Sayın başbakanda buna tepki gösteriyor. Siz tarihi yazarken bizimle ilgili yanlış yazarken bu doğru değil deme hakkına sahip değil miyiz? Ben sizi kaç kere arayıp şunu yapın bunu yapmayın dedim Funda hanım açıkça söyleyin. Ben sizi veya bir başka arkadaşı arayıp böyle yayın yapıyorsunuz burada yazanlar doğru değil diyebilirim. Bir köşe yazarını, bir muhabiri, genel yayın yönetmenini arayabilirim iddialar doğru değildir doğrusu budur diye. Bizim aradığımızdan daha çok muhalefet arıyor. Meslektaşlarınız kendileri söylüyor siz böyle diyorsunuz ama Cumhuriyet Halk Partisi'nden şu adam aradı şöyle dedi Milliyetçi Hareket Partisi'nden şu aradı şöyle dedi. Sansür varsa bu yazılanlar nasıl yazılıyor? Cumhuriyet Halk Partisi sözcüsü genel başkan yardımcısı AK Parti'nin şu şu programlarını yayınlıyorsunuz bizimkini yayınlamıyorsunuz diye medya gruplarını aradığı zaman müdahale olmuyor bu ama ben ararsam müdahale oluyor. Sizin programınıza geldim bana şunu sorun şunu sormayın dedim mi size? Her siyasi parti kendi açısından bir medya iletişimi kurar. Medya bizi eleştirebilir ama ben sizi eleştiremiyorum. Başbakan arayıp bunu yapamaz mı?
VALİLER KARANAMESİ GELECEK Mİ?
Bugün Emniyet'te 27 ismin daha görev yeri değiştirildi veya merkeze alındı. Devam edecek mi bu adımlar? Valilerle ilgili bir değişiklik de bekleyebilir miyiz?
Demokrasilerde yapılan bir icraatı biri beğenir birisi beğenmez buna saygı duyuyoruz. Sabah İçişleri Bakanıyla birlikteydik bir ilde bir arkadaşı bir ay önce atamışsınız şimdi yine atamışsınız dedik. O da o arkadaşı merkeze aldık daire başkanı yaptık dedi. Valilerle ilgili emniyet müdürleriyle ilgili olabilir bu atamalar. Başka kurumlarda da olabilir.
Bir kere AK Parti aynı zamanda iktidar partisidir ve AK Parti hükümeti hiçbir zaman için hukuka aykırı şekilde zan üzerine, dedikodu üzerine birilerinin söylemi üzerine insanlara karşı bir topyekün cadı avı başlatmaz. Memurların yer değiştirilmesini bir tarafa bırakalım diyelim ki şu anda cemaatle hükümet arasında bir sıkıntı yaşanıyor ama buradan yola çıkarak bütün cemaat mensuplarına yönelik böyle bir şey olması da söz konusu değildir. Bir yerde bir yanlış varsa ve somut delillere bağlanıyorsa ancak o insanlarla ilgili böyle bir şey yapılabilir. Bunların içinde şu olmasaydı isabetsiz oldu denebilecek insanlar vardır. Ama X ildeki görevden alınan arkadaş belki çok daha önemli bir göreve gidecektir. Belli dönemlerde de valiler kararnamesi hazırlanıyor bu da olabilir veya olmayabilir hükümetin tasarrufudur.
KILIÇDAROĞLU SUÇ İŞLEDİ
Yolsuzluk iddiaları ve paralel yapı söylemiyle alakalı olarak muhalefet partileri tüm bu tartışmaların aslında yolsuzluk iddialarının üzerine örtmek için yapıldığı iddiasını ortaya koyuyor. Aynı zamanda biliyorsunuz Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı grup toplantısında bir takım ses kayıtlarını hem dinletti hem de yazılı olarak kamuoyuna sundu. Sizin de bir ses kaydınız internete sızdırıldı. O ses kaydından yola çıkılarak medyaya bir takım baskılar ve yönlendirmeler yapmakla suçlanıyorsunuz?
Benim ses kaydım bu meselelerle ilgili değil medya ile ilgili olan bir meseledir. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun dinlettiği o tapeler ilk defa sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun duyduğu ve kamuoyu ile paylaştığı şeyler değil internette her yerde var. Ancak burada sayın Kemal Kılıçdaroğlu açısından işin ahlaki boyutu vardır. Yolsuzlukların üzerinin örtülmesi söz konusu değil. Halkın iradesine dayalı siyaset yaptığını söyleye bir hükümet bunu yaparsa bunun affedilir bir tarafı yoktur. Yolsuzluklarla mücadele ederken usulsüzlükler yaparak bunu yapamazsınız.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ana muhalefet partinsin genel başkanı insanlar henüz mahkum olmadan yargılama aşamasındayken onlara yargısız infaz uygulamak ve onları mahkum etmeye çalışmak hiçbir vicdanla bağdaşır bir şey değil. Bir kere orada açıkladığı konularla ilgili mahkeme meseleyi ele alıyor. Orada gizlilik kararı ele alınmıştır bunu ihlal etmesi birinci suç. Adli yargılamayı etkilemekten dolayı bir başka suç işliyor. Eğer bir milletvekili bir bakanla ilgili olarak bir şüphe durumu söz konusu olursa onun amiri konumunda olan insanlara haber vereceksiniz. Başsavcıya haber vereceksiniz, bakansa başbakana söyleyeceksiniz ama bu kesinle yapılmamış. Bakan arkadaşlarla ilgili olarak 15 ay süren bir takibat yapılmış.
Sayın Muammer Güler beyin kendi oğluyla yaptığı bir telefon görüşmesi var. Bu da usulsüz. Bir kere Muammer Güler beyin veya başka bakanların 15 ay boyunca dinlenmesi takip edilmesi usulsüz. Varsayın bakanın kendisinin telefonunu dinliyorsunuz yanlış olmakla birlikte soruşturma kapsamında. Sayın bakan oğlunu kendi telefonuyla aramamış yanındaki danışmanın telefonundan aramış. Oğlunun telefonu cevap vermiyor oğlunun avukatının telefonundan görüşüyor. Bunlarda mahkeme kararıyla dinlenen kimseler midir? Demek ki bütün etrafında kim varsa dinlerseniz buna hukuk denmez. İşte sıkıntılar bunlar. Tepeden tırnağa bir yanlışlar zinciri vardır.
Karı koca arasındaki konuşmalar, baba oğul arasındaki konuşmalar mahkemede kullanamazsınız. İllegal dinleme, illegal deliller sayın Kemal Kılıçdaroğlu tarafından meclis kürsüsünde anlatılıyor. Bir kere siz bu insanları başından itibaren suçlu ilan ediyorsunuz. Bu insanların suçu sabit olmadan mahkeme karar vermeden si onları suçlu ilan edemezsiniz. Veya mahkeme üzerinde bir baskı oluşturmaya yönelik tavır içinde olamazsınız.
ESKİ BAKANLARIN FEZLEKESİ
4 bakan arkadaşımız ile ilgili bir şey ortaya çıktı. 3 arkadaş istifa etti birini görevden aldı. Ne için? Onlara suçlu muamelesi yaptığı için değil. Kamunun vicdanında aklanmak için. Hiçbir yolsuzluğun üstü kapatılmaz, kapatılmayacak. Bakanların fezlekeleri mükemmel hala geldiği zaman o da TBMM'ye gelecek. 3 gün sonra da gelebilir 1 ay sonra da gelebilir. Bunu yok saymamız söz konusu değil.
YEREL SEÇİM HAZIRLIKLARI
Bundan sonra estetik belediyecilik de ön planda olacak. 19 Şubat'ta tüm adaylarımızın tanıtılacağı resmi bir seçim startı vereceğiz.
-3 dönem kuralı yeniden tartışılıyor bugünlerde. Başbakan "Bu kararı değiştirebilecek merci partimizin genel kuruludur, başka merci bunu değiştiremez" dedi. Bu konuda bir adım atılır mı? Sizce 3 dönem kuralı değiştirilmeli mi?
Bir gazete temsilcisi bunu bugün haber yapmış. Ama ben bu konunun gündeme geldiğine şahit olmadım. Bugün için gündemimizde böyle bir şey yok, konuşmuş da değiliz. Ama gelecek adına bir şey söylemek bana düşmez.
-İnternet düzenlemesi de çokça eleştiriliyor sansür olduğu söyleniyor. Sayın Cumhurbaşkanı'nın önünde yasa... Muhalefetten de Gül'e veto çağrıları var. Bu düzenleme ile ilgili kamuoyundaki şüpheler giderildi mi?
Bu internete sansür anlamına geliyorsa ben bundan sonra internet kullanmam. Güvenli internet uygulaması sürecinde kıyamet koparıldı. Eskiden siteler kapatılıyordu, şu anda sadece ilgili link kapatılacak.
-Gaziantep milletvekilisiniz. Şehirdeki Suriyelilerin sayısının her geçen gün artmasıyla yaşamın olumsuz etkilendiği, salgın hastalıkların arttığı, hastanelerin dolduğu , kayıtsız araçların trafikte gezdiği haberleri var, son durum ne?
Gelen insanların bazı sıkıntılara yol açtığı doğrudur. Resmen iç savaş var. Şunun da hakkını yemememiz lazım ihracatta 5 kat artış meydana geldi. Getirdikleri de var götürdükleri var. Bundan menfaat elde edenler de var kiracalar fırlamış gitmiş. Mesele hükümetin kontrolü altındadır.