Çelik, Hürriyet'e yaptığı açıklamada, bu tasarının kesinlikle geçeceğini söyledi ve ekledi: "Hayırlı olsun.."
Abone olABD dönüşünde Atatürk Havalimanı'nda Hürriyet'e özel demeç veren Çelik şunları söyledi: Biz iyi niyet göstererek, temmuzda YÖK yasa tasarısını Meclis'e göndermedik. ÖSYM kılavuz basacak. Bunun aciliyeti var. Şimdi halletmezsek, YÖK yasasının tamamını beklersek, bu öğrencilerin mağduriyeti devam edecek. Bunu tek madde halinde sevk edelim istedik. YÖK yasası ve diğer esasları Üniversitelerarası Kurul Alt Komisyonu ile görüşmeye devam edelim istedik. Bu madde dışında geri kalan konuyu birlikte konuşmaya hazırız. Hiçbir zaman diyalog sürecini kapatan taraf olmayacağız. Herhangi bir konuda dikkat çekilirse, düzenleme yapılır. Ancak, taslak gelecek hafta çıkacak. Hayırlı uğurlu olsun. Rektörlerin, yeni taslakla ilgili fikirlerini biliyorum. O fikirleri doğru bulmuyoruz. Bu çocuk oyuncağı değil. Biz de kaptı-kaçtı oynamıyoruz. Hükümet olarak neyi sevkedersek, bize emredecekler, onu çeksinler diye. Niçin çekecekmişiz? Haksız uygulama mı yaptık? Hukuka aykırı düzenleme yapsak, kendi kendimizi affetmeyiz. Biz kimseyle koalisyon değiliz. Müsterihiz. Hatalı birşey yaptığımıza inansam tasarıyı derhal geri çekerim. Yok böyle bir şey. Ne yapıyorsak hukuk ve kanunlar çerçevesinde yapıyoruz. Üniversitelerarası Kurul'un Alt Komisyonu bu tasarı üzerinde, YÖK yasası üzerinde görüşmek isterse sonuna kadar varız. Uzlaşma sürecindeyiz. Yoksa, yasayı temmuzda çıkarırdık. Bugüne kadar erteledik. Alt komisyon kuruldu. 15 Ekim'den sonra Ayhan Alkış'la biraraya gelecektik. Kasım başında Meclis'e sevkedelim istiyorum. Onların bize verdiği takvim bu. Kasım sonunda her şey bitmiş olur diyorlardı. ÖSYM BAŞKANINA SORDUM ÖSYM Başkanı Savaş Bey'i davet ettim. 2,5 saat görüştüm. Gel gör ki, Savaş Bey, ısrarla ‘‘yaptığımız doğrudur’’ dedi. Birilerinin kendi doğrularında ısrar etme hakkı var, bizim yok mu? En yetkili kişi ÖSYM başkanı, ‘‘bu sistem doğrudur’’ diyor. O, doğrusunda ısrar ediyor. Biri mağdur olduğu zaman, ÖSYM Başkanından hesap sorabilir mi? Ülkeyi idare edenlerden hesap sorar. Hesap verme konumunda olan, eksiklik, aksaklıkları giderme konumunda olan biziz. Teknisyen, bürokrat size fikir verir, ama kararı siz verirsiniz. KİLİTLEDİLER 1999'da sistem değişirken, YÖK bunu yaparken, Türkiye'deki 77 üniversitede anket yaparak mı karar aldı? YÖK kendi başına bunları değiştirince problem olmuyor. AK Parti hükümeti bunları yaparken cumhuriyet, laiklik, Atatürkçülük elden gidiyor diye bağırıyorlar. Getirip imam hatipe kilitlediler. Defalarca söyledim. Bizim imam hatip gibi özel porgramımız yok. Kimsenin bizim niyetimizi sorgulamaya, rüyalarımıza sansür koymaya hakkı yoktur. İmam hatiplerin önünü açıyormuşuz. İmam hatip arka bahçemizidir sözünü iğrenç buluyorum. 60 bin imam hatip öğrencisinin oyunu 10'la çarparsan, sevenler ve aile fertlerini eklerseniz tam 600 bin kişi eder. Milyonlarca, on milyonlarca oy almış partiyiz. Bizim buna ihtiyacımız mı var? Bundan önce iki türlü ortaöğretim başarı puanı, ağırlıklı ortaöğretim başarı puanı vardı. İkisi de kaldırılıyor. Son derece başarısız öğrenciyi iyi okula kaydederseniz, o okulda okumak onun için niye bir avantaj olsun. Bireysel başarı önemli. Üniversite sınavına lisenin kendisi mi giriyor, yoksa öğrenci mi? Biz bireysel başarıyı getiriyoruz. Öğrencinin diploma notu, ÖSS'den alacağı puanın yüzde 2'si ile çarpılacak ve eşit olarak bütün öğrenciler için olacak. Öğrenci iyi lisede okuyorsa, o lisenin hazırladığı imkanlar var. Üniversite sınavlarında başarı şansı yüksek. Üniversite sınavında herkes bireysel sınava giriyor. Bir lisenin toplu olarak üniversiteye nakli söz konusu değil. Yeni taslakta bireysel başarı esas. Biz bunu getiriyoruz. Öğrencinin notu yüzde 10 oranında etki yapacak. Lise birinciliği kontenjanlığı var. Esas haksızlık oradan kaynaklanıyor. Taşra'da bir ücra lisede birincisi ile Galatasaray'ın birincisi aynı mı?. 2157 birinci sınıfta kaldı. Artık yeni sistemde başarı üniversite sınavında aldığı puanla ödüllendirilecek. İşte tek maddelik tasarı Yükseköğretim kurumlarına ÖSYM'nin yapacağı sınavla girilir. Sınav sonuçları, bütün adayların ortaöğretimdeki başarıları dikkate alınarak değerlendirilir. Adayların yükseköğretim programlarına yerleştirilmelerinde puanlamalar; sözel, sayısal, eşit ağırlık ve yabancı dil olmak üzere dört puan türü esas alınarak yapılır. Sözel puanın yüzde 45'ini Türkçe, yüzde 40'ını sosyal bilimler ve yüzde 15'ini matematik; sayısal puanın yüzde 20'sini Türkçe, yüzde 40'ını matematik ve yüzde 40'ını fen bilimleri; eşit ağırlıklı puanın yüzde 40'ını Türkçe, yüzde 35'ini matematik ve yüzde 25'ini sosyal bilimler; yabancı dil puanının yüzde 30'unu Türkçe, yüzde 10'unu sosyal bilimler ve yüzde 60'ını yabancı dil puanları oluşturur. Bireysel başarı puanı, adayın 5'li sisteme dayalı ortaöğretim diploma notu ile ÖSYM'nin yaptığı sınavdan aldığı puanın yüzde 2'sine karşılık gelen sayının çarpımıyla elde edilir. Bütün adaylar için yükseköğretim programlarına yerleştirme, her bir adayın ÖSYM'nin yaptığı sınavdan aldıkları puana, bireysel başarı puanı eklenerek ÖSYM tarafından gerçekleştirilir.