AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, -Katil Erdoğan, bu kaçıncı katliam Tayyip? Kaçıncı cinayet?- tweet’lerini atan CHP’li vekil ...
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, -Katil Erdoğan, bu kaçıncı katliam Tayyip? Kaçıncı cinayet?- tweet’lerini atan CHP’li vekil Hüseyin Aygün’ü eleştirerek, "Bunu söyleyen bir milletvekili sıfatını taşıyorsa, bu millet inşallah yaklaşan seçimlerde bu zihniyete, bu siyasi partiye gereken dersi verecektir" dedi.
AK Parti’nin Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Salih Kasupuz, AK Parti Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen "İl Halkla İlişkiler Başkanları Eğitim ve İstişare Toplantısı"nın açılış konuşmasını yaptı. AK Parti’nin halkla aynı sofrayı paylaşan, aynı sevince ortak olan, aynı dertle dertlenen, çözüm için çareler arayan bir siyasi parti olduğunu kaydeden Kapusuz, sadece seçim dönemlerinde vatandaşı hatırlamadıklarını ifade etti. "Bizim siyaset anlayışımızın temeli bu asil millete hizmet etmektir" diyen Kapusuz, konuşmasının bir bölümünde ise Gezi Parkı protestolarıyla başlayan olaylara değindi. AK Parti’nin elde ettiği başarılardan rahatsızlık duyanların sokağa döküldüğünü belirten Kapusuz, "İktidar olamayanlar, marjinal gruplarla ülkemizin imajına ülkemizin iyi istikamette başarıyla yol almasına adeta büyük bir darbe vurdular. Bunu açık bir dille ifade etmekte yarar var. Şu son bir haftalık olayları eline vicdanına koyup da bakan her bir Türk vatandaşı, siyasi düşüncesi, konumu, sıkıntısı her ne olursa olsun bu ülkeye, bu millete yakışır bir tavır olarak takdim etmek mümkün olabilir mi?" diye sordu. Kapusuz olaylara ilişkin değerlendirmede bulunduğu konuşmasında şunları kaydetti:
"Elbette demokratik bir ülkede temel hakları kullanmak, gösteriler yapmak, yürüyüşler yapmak, evet karşı olduğu hususlarda fikrini orta yere koymak, bunların hepsine saygı duyarız, bunların hepsini de önemseriz. Bugüne kadar 11 yıllık iktidarı döneminde AK Parti’nin bunun dışında birşey yaptığını gösterenler olabilir mi? Ama maalesef bir takım ideolojik çevreler Türkiye’nin aleyhinde bir takım gayretkeş iç ve dış odaklar üzülerek ifade ederim ki bu başarılı süreci hazmedemediler, anlayamadılar ve maalesef bunu yanlış bir yola giriş olarak milletimizin önüne getirip koydular. Ne yazık ki bu iyi niyetle başlatılan, çevre duyarlılığı olan, evet şehrine sahip çıkmak isteyen insanları saygıyla karşılamak en doğal bir sonuçtur. Üzülerek ifade ederim ki, buna şiddet, cebir, hoş olmayan tavır, davranış, şahıslara, kamu kurum ve kuruluşlarına verilen zararlar hiç yakışmamıştır. Ancak hepimiz şunu biliyoruz ki, bu ülkenin, Türkiye’nin tecrübeleri vardır. Her 10 yıl başarıyla veyahut da bir süreç olarak devam ederse o 10 yılın sonunda bundan rahatsızlık duyan çevrelerin öne çıktıklarını ve bazı gayret ve çabaların içine girdiklerini hep bildik, gördük ve yaşadık. Ama bu senaryoların bu milletimiz tarafından doğru anlaşıldığını da şükürler olsun gördük. İstenilen şey kan, gözyaşı, ölüm ki; 3 tane kardeşimizi kaybettik. Bir polis kardeşimiz şehit oldu, iki tane de yavrumuz maalesef bu istenmeyen olaylar sonucu hayatını kaybetti. Biz vefat edenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyoruz. Ama yeter artık, bu millet bu acıları çok çekti. Bu millet buna layık değil, bu ülkeyi yöneten 10 yıldır iktidar görevini yapan bu parti, bu Başbakan bu kötü muameleleri hiç hak etmemiştir. Kışkırtmalarla, provokatif eylemlerle gençler sokağa çekilerek istenmeyen kaos ortamını meydana getirmek için çok çaba sarf edildi. Emin olunuz milletimiz bu ve bundan sonra yapılmak istenenlere inanıyorum ki pabuç bırakmayacaktır.
"DÜKKAN YAĞMALAMANIN GEZİ PARKI’YLA NE İLGİSİ OLABİLİR"
Düşünebiliyor musunuz bu milletin evlatları, konusu komşusu, gençleri, vatandaşların tamamı bu yağma, şiddet, cebir, dayatma, yanlışlık, haksızlık, bunlara razı olur mu? Ama maalesef araya sızmış olan kötü niyetli çevreler, bazı kesimlerin uzantıları bu işi ne yaptılar, bu hale getirdiler. Ama sağduyu sahibi vatandaşlarımız bu oyunu gördü ve bu oyuna gelmedi, inşallah gelmeyeceklerdir. Düşünebiliyor musunuz, dükkan yağmalamanın Gezi Parkı olayıyla ne alakası olabilir? Kamu mallarına zarar vermek, vatandaşları yollarda kesip tacizde bulunmak, bir başka insanın hakkına, hukukuna hakaretler ederek birşeyler yapmaya kalkmak yakışır mı? Bununla ne alakası var? Ama üzülerek ifade ederim ki başta CHP gibi bir kısım siyasi partiler ki altını çizerek söylemek istiyorum; parlamento dışında bulunan bazı siyasi partilerle CHP, bu işte önemli bir rol aldılar, büyük bir yanlışın göbeğinde bulundular, öncülük ettiler.
Özellikle olayların gelişmesi için çok çaba sarf edenleri gördük. Biraz sonra örnekleriyle vermek istediğim provokatörler devreye girdiler. Bakın kurumsal olarak ’içinde yokuz’ diyor CHP’liler. Ama ’arkadaşlarımız bireysel olarak bu işlere katılıyor’ diyorlar. Ama Meclis’teki konuşmalarına bakın, televizyonlardaki konuşmalarına bakın, o toplulukların içerisine giren CHP milletvekillerine ve atmış oldukları tweetlere bakacak olursanız, sosyal medyayı kullanış tarzlarına bakacak olursanız, bu işin göbeğinde olduğu, bu işin tahriklerinin önünde oldukları bir siyasi parti oldukları açıkça ortadadır."
HÜSEYİN AYGÜN’E TEPKİ
Kapusuz, protestolar sırasında attığı tweetlerle tepki çeken ve provokasyona teşvik eden CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’e de tepki gösterdi. Aygün’ün attığı tweetleri okuyan Kapusuz şöyle konuştu:
"Bakınız, bir CHP milletvekili... Hüseyin Aygün... Maruf bir insan. Aslında milletvekili sıfatı ne kadar yakışıyor, takdirlerinize bırakıyorum. Ancak attığı tweet şudur, yalanlamış da değildir; ’Türkiye’nin Tahriri, Taksim’in Sloganı: hükümet istifa. Katil Erdoğan, bu kaçıncı katliam Tayyip? Kaçıncı cinayet?’ Bunu söyleyen bir milletvekili sıfatını taşıyorsa bu millet inşallah yaklaşan seçimlerde bu zihniyete, bu siyasi partiye gereken dersi verecektir. Evet hükümetin istifasını isteyebilirsiniz, hükümeti sandıkta yenmek için her türlü siyasi aktivitede bulunabilirsiniz ama bir Başbakan’a ’katil’ demek izandan, ahlaktan, vicdandan yoksun olmak demektir."
Kapusuz, Hürriyet Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil’e de tepki gösterdi. Özdil için "Sözüm ona aydın, gazeteci, yazar, köşesi olan birisi" diyen Kapusuz, "Bakın nasıl bir provoke hareket içerisine giriyor. ’24 saat daha devam edersek Avrupa Birliği kararıyla hükümet düşecek. Yayın bunu, herkes bilsin, az kaldı, direnin’l. Yılmaz Özdil Hürriyet Gazetesi’nde bunu ne olarak atabiliyor, bir tweet olarak atabiliyor. Kendisi de biliyor Avrupa Birliği kararıyla hükümet düşmez. Amaç ne, iyi niyetli insanları, o galeyana getirilmiş olan gençleri, meseleleri bilmeden orada bulunan insanları tahrik etmek, eğer dışarıda kalmış olanlar varsa onları da buraya göndermek için nasıl bir çaba, nasıl bir gayret gösterdikleri de işin bir başka örneği" diye konuştu.
"3 MİLYAR DİKMİŞ BİR PARTİYE 3 AĞAÇ İÇİN BU MUAMELE YAPILAMAZ"
Salih Kapusuz, Taksim Gezi Parkı’ndaki düzenlemeyi içeren İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis kararını da gösterdi. Bu kararın çok önceden oy birliğiyle alındığını kaydeden Kapusuz, "Yani bugün ortaya çıkıp, aklımıza esmiş, adım atılmış değil. AK Parti halka rağmen halkın rızasını lamadan hiçbir iş yapmaz. Yapmamış da seçimlerden önce bunu ilan etmiş" dedi.
AK Parti’ye ağaç tepkisi gösterenlere de cevap veren Kapusuz, "Yüce Türk milleti şunu bilsin ki, biz bugün bu işin siyasetini yapmak isteyen siyasi partiler gibi değiliz. Biz inandığımız şeyleri söyler, söylediğimiz şeylerin de arkasında dururuz. Yaklaşık 10 yıllık iktidarımız döneminde 3 milyar ağaç dikmiş bir partiye 3 tane ağaç için böyle bir muamele yapılamaz" diye konuştu.
Gençlere de seslenen Kapusuz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ey gençler, sevgili gençler, bugün sizleri Başbakanla karşı karşıya getirmek isteyenlere sizin de bir cevabınız olmalı. Ben inanıyorum ki bu bu kargaşa ortamı, bu sisli ortam dağıldıktan sonra siz bunu daha iyi görecek, gereken cevabı da inanıyorum ki en güzel şekilde vereceksiniz. Belki sizin jenerasyonunuz 1990 ve yakın tarihteki doğumlu arkadaşlarımız darbeleri görmediler, Türkiye’de sıkça tekrarlanan birçok oyunları görüp yaşamadılar. Yaşları, doğumları buna müsait değildi. Ama unutulmasın ki çok partili hayata geçtikten sonra istikrarsız bir ülke, başarısız bir ülke ve bulunduğu coğrafyada etkin olmayan bir tercihlerinden dolayı siyasi istikrarsızlığın, vesayet rejiminin yetmedi her 10 yılda bir müdahalenin yaşandığı bir ülkede maalesef AK Parti’nin 10. yılında da bir teşebbüsle karşı karşıya kaldık. Sizler bunları bilmiyor olabilirsiniz ama inanıyorum ki siz, aykırı söylemleri olan, aykırı davranışları olan, gençliğin vermiş olduğu isyan duygusunu paylaşan gençlerimiz, enerji dolu yavrularımız olabilirsiniz. Eğer bu ülkeye hizmet edecek birileri çıkacaksa ben inanıyorum ki siz gençler arasından çıkacaktır. Mimar Sinanlar sizin içinizden çıkacaktır, Recep Tayyip Erdoğan’lar sizin aranızdan çıkacaktır. Ama ne olur bir başkasının güdümünde, bir başkasının oyununda ve bir başkasının yanında, yanlışların yanında yer almayın. Ve mutlaka bu alışkanlıklarını tekrar etmek isteyen siyasi çevreler başta olmak üzere onlara gerekli dersi mutlaka verin."
Salih Kapusuz, konuşmasının sonlarında ise çıkan olaylarda sağduyulu bir duruş sergileyen Devlet Bahçeli ve partisi MHP’ye teşekkür etti. Kapusuz, BDP’ye de yine olaylara katılmadıkları için teşekkür etti.
(İHA)