Vakit, Şevket Kazan söyleşisi ile Aydın Doğan'ı çileden çıkardı. Hürriyet bugün Vakit'i vurdu.
Abone olVakit gazetesi, Aydın Doğan'ı bu kez fena halde sinirlendi. Doğan grubunun amiral gemisi Hürriyet üzerinden Vakit'e verilen yanıt bunun göstergesi...
Hürriyet'in Vakit gazetesine savaş ilan eden manşeti... |
"KİRLİ MANŞETİN ARKASINDAKİ GERÇEK" sürmanşetini atan Hürriyet, Vakit'i "din istismarcısı gazete" olarak lanse ediyor...
Peki Aydın Doğan'ı böylesine sinirlendirim, amiral gemisinden Vakit'e atış yaptırmasına neden olan söyleşide ne vardı?
Vakit gazetesi "KİRLİ GAZETECİLİK" manşetini attığı haberde Şevket Kazan'a dayandırarak şu iddiaları gündeme getirmişti;
1) Doğan Grubu o dönem krediler aldı, bu kredileri geri ödememek için de 28 Şubat’ı destekledi.
2) Aydın Doğan, Genelkurmay brifingleri öncesi hükümete aracı yollayarak, "Eğer devlete olan borçlarımızı ertelerseniz hükümet lehine manşetler atmaya başlayacağız" dedi.
3) Aydın Doğan, Refahyol iktidarı bittikten sonra Necmettin Erbakan’la buluşup, "Ne yapalım çok üzerimize geldiniz, biz de böyle davranmak zorunda kaldık" deyip özür diledi.
4) Aydın Doğan’ın kuruluşlarında çalışan köşe yazarları, o dönem 40-50 bin dolar maaş alıyordu. Maliye müfettişleri, bu yüzden şirketlerini sıkıntıya sokunca, Aydın Doğan, Erbakan’a muhalefet etmeye mecbur kaldığını söyledi.
AYDIN DOĞAN'IN KAZAN'A MEKTUBU
Aydın Doğan'ın bu iddialara verdiği yanıt da Vakit gazetesinde yer alıyor. Ancak bir küçük eksikle... Yazının başına konulması gereken Doğan'ın şu notu konulmuyor;
|
Vakit gazetesinin Aydın Doğan'ı çileden çıkaran haberi... |
"Eğer Sayın Şevket Kazan bu sözleri gerçekten söylemişse ve sözleri çarpıtılmamışsa, cevaplarım şunlardır."
Aydın Doğan bu duruma çok sinirleniyor ve Şevket Kazan'a Fikret Bila aracılığıyla bir mektup gönderiyor. Bugünkü Hürriyet de işte o mektup yer alıyor. Mektupta dikkat çeken bölüm şöyle;
AÇIKÇA MEYDAN OKUYORUM
Şimdi size açıkça meydan okuyorum. Doğan Grubu’nun 2000 yılına kadar devletten alınmış tek kuruş kredisi yoktur. Bakın bu ifadeyi, kıvırtarak, açık noktalar bırakarak değil, net bir ifadeyle söylüyorum ve tekrarlıyorum.
Ben böyle diyorum ve iddia sahibi olduğunuza göre sizi de bu iddianızı kanıtlamaya davet ediyorum. Kanıtlayamadığınız takdirde, bu sözleriniz, hesabı mahkemede sorulması gerekecek ağır bir çarpıtmaya dönüşecektir.
Bu çarpıtmayı aynı gazetede ve açık ifadelerle düzeltmediğiniz takdirde, bu hakkımı mahkeme önünde arayacağım.
- Eski bir Adalet Bakanı ve avukat olarak, "İddiayı ispat, iddia sahibinin vazifesidir" ilkesini çok iyi bilmeniz gerekir."
DEVAMI YARIN
Aydın Doğan'ın mektubu oldukça uzun... Satır araları müthiş bir kızgınlığın yansıması olan kelimeler ile döşenmiş...
Doğan'ın kızgınlığı zaten Hürriyet'in manşetinden de fazlasıyla yansıyor. Vakit'e açıkça savaş ilan eden Doğan, bu kez sonuç alana kadar durmayacak gibi görünüyor.
Zira yarın da bu konunun devamı ve Şevket Kazan'ın Vakit gazetesine gönderdiği tekzibi yayınlayacaklarını ilan ettiler.