Hürriyet'in haberinin Pulitzer'lik olduğunu belirten Pekşen, haberin doğru ve yanlış olmasının fark etmeyeceğini söylüyor.
Abone olAmerikalılar'dan farkımız... Sık sık şunu söyler ve yazarım: 'Türkiye'de her gün Watergate Skandalı benzeri olaylar yaşanır. Bizim Amerikalılar'dan farkımız bunlara aldırış etmememizdir. Ülkemizdeki her gazetede de en az birkaç adet Pulitzer Ödülü'nü hak edecek haber yer alır. Amerikalılar'dan farkımız bunlara ödül vermememizdir.' Örneğin, zamanın ABD Başkanı Nixon'u başkanlıktan istifa ettiren Watergate Skandalı neydi derseniz, kısaca, seçim öncesi rakip partinin telefonlarının dinlenmesiydi. Bizde sonradan benzerleri ortaya çıkarıldı, aldırış bile edilmedi. Ortaya çıkan tek sonuç telefonları dinlenenlerin ayaklarını biraz daha denk almaları oldu. Örneğin telefonları dinlenen bir gazeteci artık başbakan ve bakanlara isteklerini telefonla bildirmek yerine daha dolaylı yolları kullanmaya çalıştı. 'Başbakan ABD'yi fethetti..', 'AB'ye girmemize az kaldı: eğer tarih verilirse, 15 yıl sonra kapı ardına kadar açık..' türündeki haberlere gazetesinde sık sık yer vermeye başladı. Bu işin gazete çalışanlarına da epey faydası oldu. Hükümet karşıtı yazarlar daha bol tatil yapmaya alıştı. * * * ABD'nin BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) konusunda neler yaptığını Watergate Skandalı'nı da ortaya çıkaran, 'dünyanın en saygıdeğer araştırmacı gazetecisi' unvanına sahip Bob Woodward son çıkan iki kitabında anlattı: 'Bush Savaşta' (Bush at War) ve 'Saldırı Planı' (Plan of Attack)... Şimdi Amerikan gazetelerinde (ben internetten indirdim) son kitaplarıyla Woodward'ın Bush'a zarar vermekten çok, yarar sağladığı esprili bir dille anlatılıyor. Şakayla karışık bazı köşe yazarları 'Bush o kadar geri zekalı (idiot) ki, başarısızlıkla sonuçlanan Irak savaşı sırasında yeteneklerini (!) tam olarak kullanmadığı için kendisine minnettar olmalıyız' demeye getiriyorlar. * * * İşin bizi ilgilendiren yanı Woodward'ın son kitabında (Saldırı Planı) yer alan birkaç satır... Dün Hürriyet Gazetesi'nde yer alan bir iddiaya göre Amerikalılar savaş öncesi bir CIA timini kürtlerle iş bağlamaları için Türkiye üzerinden Irak'a sokmak istiyor. Ancak izin için Türk hükümetine başvurduklarında K. Irak'ta faaliyet gösteren 'Ensar el İslam' adlı terörist örgüte yönelik bilgi toplamak istediklerini söylüyorlar. Türk istihbaratı (MİT) 4 ajanının CIA timi ile birlikte olmasını şart koşuyor. CİA ajanlarının Tim adlı lideri ünlü gazeteciye şunları anlatıyor: 'Türk meslektaşlarımız bizi gözetleme görevleri dışındaki zamanları bol bol sigara içerek ve bir odaya kapanıp Türkçe porno film seyrederek geçiriyorlardı. Ne yaptığımız, amacımız gibi konularda en ufak bir bilgileri yoktu. Onlar odaya kapandıklarında biz de kürtlerle Saddam'ın devrilmesine yönelik işbirliğini geliştirdik.' Neresinden bakarsınız bakın bizim için Watergate benzeri, Pulitzer'lik bir haber değil mi? Eğer haber doğruysa da öyle... Doğru değilse de öyle...