BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Hürriyet yazarının foyası

Gazeteci Halil Nebiler, Hürriyet yazarı Ali Atıf Bir hakkında herşeyi o kadar açık yazmış ki, bize söyleyecek söz kalmıyor.

Abone ol

Halil Nebiler Hürriyet Gazetesi “altın çocuk” bulmaya, yaratmaya bayılır. Buldukları altın çocuklar da her nedense basın dünyasından olmaz genellikle. Ya bir pop şarkıcısından köşe yazarı yaratma peşine düşer, ya birtakım değerlerini “donunun rengini” yazma cesaretini bulacak kadar sıfırlamış hatunları “gazeteci” yapma sevdasına. Ancak, bu altın çocuklar ya bir türlü altın olamazlar ya da herkesi kandırabileceklerini sanacak kadar çocuk kalırlar. Hürriyet’in yeni altın çocuğu Ali Atıf Bir... Bir’in Hürriyet’teki köşesinin adı “Atıf Hoca’nın Not Defteri”... “Metin Toker’in Not Defteri” vardı eskiden... Cahilliğimize bağışlayın, Bir’in hocalığının kaynağını bilmiyoruz. Ama yazısını “...derslere yeniden başlarız.” Diye bitirdiğine göre vardır bir sebebi. Bu yazının konusunu oluşturmak için Ali Atıf Bir’in ne yapmış olabileceğini merak etmişsinizdir. Anlatalım... Hürriyet’in 16 Şubat 2003 tarihli sayısında, Ali Atıf Bir’in köşesinden bir yazı başlığı: “Köy-Tür yine batar demiştim!” Bu başlık altına döşediği yazısında “Hoca” Köy-Tür adlı firmaya verip veriştiriyor: “Piliç pazarında Köy-Tür yine krizde... Alacaklılar kapıda... İki yıl önce batma noktasına geldiğinde, “Yapmayın, kurtarmayın, iyi yönetilmiyor, yine batar” diye yazı yazmıştım. Hala inatla kalkınmayı köyden başlatacağını ifade eden Bülent Ecevit dinlemedi, Köy-Tür’e Ziraat Bankası’ndan 10 milyon dolar destek çıkması için bastırdı. Ben haklı çıktım. Yine para verin Köy-Tür’e, iki yıl sonra yine topu dikmesin ben de o gün Irak’a, bilemediniz en yakın savaşa gönüllü canlı kalkan yazılayım. Nereden mi biliyorum Köy-Tür’ün bir daha batacağını? Eğer bir markete yolunuz düşer ve hala rafta Köy-Tür ürünü bulabilirseniz, lütfen poşetli ve tabaklı ürünlerinin üstüne bir bakın bakalım, 800’lü tüketici hattı numarası ya da bir adres bulabilecek misiniz? Konumuzla ne mi alakası var? Siz isterseniz beni okumaya biraz ara verin. Alzeimer başlangıcı olabilir. Biraz bir tedavi olun bakalım, sonra derslere yeniden başlarız.” Yazı bu kadar. Eee, sorun nedir? diyeceksiniz. Adamcağız devletin parasının boşa gitmesine karşı çıkıyor, ne var bunda, değil mi? Değil... Neden mi? Şundan: Herkes her şeyi söyleyemez. Hayatı boyunca şeriat düzenini savunanlar, laiklik veya demokrasi dersi veremez. Hırsızlığı tescilli kişiler namustan, ahlaktan bahsedemez. Bunlar genel kurallar. Bir de gazeteciliğin evrensel kuralları var. Gazeteci, gazetecilik mesleğinin dışında başka bir iş yapamaz. Bu yüzden, sarı basın kartı başvurusunun ardından, sembolik de olsa bir soruşturma yapılır ve başvuru sahibi kişinin gazetecilikten başka bir iş yapıp yapmadığı araştırılır. Ali Atıf Bir, gazeteci değil reklamcıdır. Ama gazetecilik etiğine asıl aykırı iş, gazeteciliği kullanarak bir odak adına bir başka odağa, bir şirket adına bir başka şirkete, bir kişi yararına bir başka kişiye saldırı niteliğinde yayın yapmaktır. “Hocaya” ders veriyor gibi olmasın ama bu böyle... Gazeteciliğin kurallarını bilmiyorsa ya öğrensin, ya yazmasın. İyi ama bu nereden çıktı derseniz... İnternette, www.banvit.com adresini tıklayın. Banvit adlı piliç firmasının web sitesine gireceksiniz. Banvit, piliç sektöründe önemli bir firmadır ve Bir “hoca”nın Hürriyet’teki köşesinde verip veriştirdiği Köy-Tür adlı piliç firmasının küçük ya da büyük rakibidir. Banvit’in web sitesinin sağ sütunu yukarıdan aşağıya şöyledir: “Vural’ın Köşesi-Haberler-Editörden-Ali Atıf Bir-Daldan Dala-Yaşamın İçinden-Sağlığınız İçin-Partnerlerimiz-Köşe Kapmaca” Bu ne demek? Bu şu demek... Ali Atıf Bir, Banvit’in köşe yazarı... Banvit’in web sitesine köşe yazısı yazıyor ve bunun karşılığında para alıyor. İnanmıyorsanız, bu sitenin 20 Şubat 2003 tarihli sayısına girin. “Köşe yazarımız Ali Atıf Bir’in tatilde olması nedeniyle bu ayki yazısını yayınlayamıyoruz” ibaresini göreceksiniz. Şimdiii... Soralım bakalım: 1-Bir piliç şirketinin köşe yazarı olarak Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinde rakip şirketi yerin dibine batırmak gazetecilik midir? 2-Bunu yapan kişi, “Bana ne, ben gazeteci değilim” diyebilir. Bu kişiye köşe yazısı yazdırmak gazetecilik midir? 3-Bu bizim tesadüfen gördüğümüz bir olay. Benzer şeyler Ali Atıf Bir tarafından başka alanlarda da tekrarlanmış olabilir mi? 4-Hürriyet’in başka hangi yazarı hangi şirketten para alıyor ve hangi rakip şirketi yerin dibine batırıyor. 5-Buna, Doğan Grubu adına rakip gruplara saldırmak dahildir. 6-Ali Atıf Bir ne hakkında ders veriyor? 7-“Hoca”nin gazetecilik etiği konusunda ders almak gibi bir niyeti var mı? 8-Hürriyet Gazetesi, bu tür altın çocukların gazetenin güvenilirliğine verdiği zararlardan yorulmadı mı, bıkmadı mı? "