BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

Hürriyet başka gezegende

Mahalle baskısına ne dedi? Hürriyet'i nasıl görüyor? Fehmi Koru yanıtladı..

Abone ol

Hükümete en yakın gazetecilerin başında geliyor. Yeni Şafak yazarı Fehmi Koru mahalle baskısından, Hürriyet'e ve Gül-Erdoğan ilişkisine kadar bir çok konuda Akşam'dan Nagehan Alçı Ayan'ın sorularını yanıtladı..

Muhafazakar basının deneyimli yazarı Fehmi Koru 'mahalle baskısı'na karşı, çalıştığı gazeteyi örnek gösterdi. Koru, son günlerin tartışma konularına işte böyle baktı:

Ilımlı İslam'a hayır demem

Bütün dünyada ılımlı dediğiniz şey aslında olumlu gibi okunuyor. Dolayısıyla Türkiye’deki İslam’ın uygulanması ve algılanması ile ilgili bir sıfat olacaksa ben bunun ılımlı olarak adlandırılmasına itiraz etmem.

Bizde baskı yok

7 yıldırYeni Şafak'tayım. Hem başörtülü hem başörtüsüz çalışan var. İçlerinden birini bile önce açık sonra kapalı görmedim...
Hatta Fadime Özkan sonradan başını açtı. Benim kızlarımın da biri örtülü, biri örtüsüz. Kendi iradeleri ile karar verdiler. 

Gül ve Erdoğan çatışmaz

Ben ise hükümetin dış politikada daha aktif olacağı kanaatindeyim. Çünkü Gül her ne kadar faal bir cumhurbaşkanlığı sergilese de hükümetin ilgi alanına giren konulardan belirgin şekilde uzak duracaktır. Bence kendisini özellikle dış politikada çok fazla ortaya çıkaracak şekilde davranmayacak.
 
Hürriyet 20 yıl öncenin gazetesi

Oysa bence o fikirlerin hepsinin modası geçmiş. Kendimi Hürriyet’i okurken 20 yıl öncenin gazetesini okuyor gibi hissediyorum.

Merkez medya başka gezegende

Dün akşam bizim gazetenin iftarı vardı. Oradaki kadınların yarısının başı açık, yarısının kapalıydı. Demek ki Türkiye’yi şu an Yeni Şafak temsil ediyor. Merkez medyada çalışanlar başka gezegende yaşıyor gibi. Yani merkez medya merkez değerlerden uzak.

Sanki milletle bir sorunları var

Millet tercihlerde bulunuyor. Bunu dikkate almayıp kendi formüllerini oluşturuyorlar. Dışarıdan müdahale ediyorlar. Sanırım geçmişte politikacıların verdiği yanlış algılama var. Kendilerini onlarla birlikte ülkeyi yönetmek zorunda hissediyorlar.