BIST 9.627
DOLAR 35,20
EURO 36,72
ALTIN 2.958,26
HABER /  DÜNYA

Hürrem hastalığına dikkat

Psikolog Tülay Kök, tükenmişlik sendromuna çok yüksek sorumluluk taşıyan, zamana karşı yarışan kişilerin yakalandığını söyledi. <br/>Kök, ya...

Abone ol

Psikolog Tülay Kök, tükenmişlik sendromuna çok yüksek sorumluluk taşıyan, zamana karşı yarışan kişilerin yakalandığını söyledi.
Kök, yaptığı açıklamada, Türkiye’de "Muhteşem Yüzyıl" dizisinde "Hürrem Sultan" karakterini canlandıran Meryem Uzerli’nin Türkiye’yi terk etmesiyle gündeme gelen tükenmişlik sendromunun hastalığın isminden de anlaşılacağı gibi insanın ruhen bitmesi tükenmesi anlamına geldiğini belirterek, "Hürrem olayı ile gündeme geldiği için sanatçı şımarıklığı ya da kaprisi gibi algılansa da aslında ciddi bir rahatsızlıktır. İnsan kendi ruhsal sınırlarının bilincinde değilse ve yaşam farkındalığı düşükse limitlerini sonuna kadar kullanır. Aslında insan bir günde tükenmez. Arabanızın benzini nasıl ki bir anda bitmiyor, öncesinde sinyal veriyorsa, ruhumuz tükenme sinyallerini bedenimiz aracılığıyla bize gönderir. Örneğin bağışıklık sistemimiz zayıflar, daha sık hasta olur daha zor iyileşiriz, kendimizi çok fazla yorgun, en sevdiklerimize karşı bile tahammülsüz hisseder, kolay öfkeleneriz. Karar vermede güçlük ve konsantrasyon bozukluğu yaşarız. Ufak tefek kazalar yaşar, basit hatalar yaparız. Tepkilerimiz abartılı hale gelir" dedi.
Tükenmişlik sendromunun daha çok yüksek sorumluluk taşıyan, zamana karşı yarışan kişilerin yakalandığına dikkat çeken Kök, şunları kaydetti:
"Herkes tükenmişlik sendromuna yakalanabilir. Ancak özellikle hizmet sektöründe çalışanlar, kuaför, garson, hostes, doktor, hemşire, satış görevlisi, ev hanımı, müşteri temsilcisi, veznedar, öğretmen, resepsiyonist, yönetici daha fazla risk altındadır. Çok yüksek sorumluluk taşıyan kişiler, zamana karşı iş yetiştirmek zorunda olanlar, performans baskısıyla iş üreten kişilerin taşıdığı risk daha fazladır."
Kök, bu sektörde çalışan insanların sendromdan kurtulmanın yaşam enerjilerini bilinçli kullanmasından geçtiğini ifade ederek, "Mola zamanlarına ihtiyacımız olduğunu unutmamalıyız. Dinlenmek, sakin ve boş kalmak, ara sıra işleri durdurmak ya da yavaşlatmak bazı insanlara zaman kaybı gibi gelir. Güçlerini son damlasına kadar kullanırlar. Bazı insanlar tükenme durumuna geldiklerinde bile koşmaya devam etmek ister. Durmamız gereken yerde durmadığımızda bilinçaltımız bize bir çelme takarak durdurur. Kendi bilinçaltımızın çelmesi daha ziyade ciddi bir hastalık ya da kaza kılığında gelebilir. Tükenmişlik durumuna gelmeden önce yaşadığımız durumu fark edip gerekli önlemlerin almalıyız" diye konuştu.