Hülya Avşar'ın TMSF'yle derdi bitmiyor. Bitecek gibi de görünmüyor. Üstelik bu karar onu yıkar gibi görünüyor.
Abone olHülya Avşar'ın TMSF ile olan derdi bitmiyor. Daha önce borcuna karşılık 1 trilyon YTL ödeyip hesabı kapattığını düşünen Avşar'a önceki günlerde 1 trilyon liralık daha haciz geldi.
Ünlü sanatçı önceden ödediği 1 trilyonun bile fazla olduğunu söylemiş, bu nedenle TMSF yöneticileriyle polemiğe girmişti. Bu polemiğin ardındın TMSF vazgeçtikleri 1 trilyonu da almaya karar verdiler. Ve bankadaki hesaplarına haciz koydular.
Avşar elinde "borcum yoktur" belgesi olduğunu söyleyip mahkemeye başvurdu. "Yürütmeyi durdurun" dedi ama mahkemeden beklediği karar çıkmadı. TMSF haciz işlemlerine devam edecek.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF) olan borcu nedeniyle banka hesaplarına el konulan sanatçı Hülya Avşar'ın, Yapı Kredi Bankası bünyesinde bulunan alacağına yönelik haciz işleminin iptali istemiyle açılan davada, mahkemenin ara kararı ile yürütmeyi durdurma talebi reddedildi.
Fon Kurulu'nun 18 Eylül 2008 tarih ve 2008/309 sayılı kararı ile Hülya Avşar aleyhine 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre yapılan takipte 13 Aralık 2007 tarihi itibariyle 2 milyon 441 bin 498,86 YTL (2 milyon 93 bin 191,75 dolar) olan borç, 22 Kasım 2007 tarih ve 2007/583 sayılı Fon Kurulu kararına istinaden imzalanan 26 Kasım 2007 tarihli protokol çerçevesinde 1 milyon 106 bin 330,57 dolar olarak ödenmişti.
Borcun 1 milyon 106 bin 330,57 dolar olarak ödenmesine karşın, amme borçlusu Hülya Avşar tarafından 26 Aralık 2007 tarihli protokolün ihlal edilmiş olması nedeniyle, 13 Aralık 2007 itibariyle 986 bin 861,18 dolar olan bakiye bedelin tahsili için, 6183 sayılı kanun hükümlerine göre yapılan takibin kaldığı yerden devamına karar verilmişti.
Karar uyarınca tesis edilen 17 Kasım 2008 tarih ve B.02.2.TMS.0.25.250-20564 sayılı haciz işleminin iptali istemiyle İstanbul 6. İdare Mahkemesi'nin 2008/1911 E sayılı dosyası ile dava açılmıştı. Açılan davada mahkemenin 15 Aralık 2008 tarihli ara kararı ile yürütmeyi durdurma talebi reddedildi.
Davacı Hülya Avşar, Yapı Kredi Bankası bünyesinde bulunan her türlü mal, alacak ve haklarına haciz konulmasına ilişkin 17 Kasım 2008 tarihli işlemin iptali ve yürütmenin durdurulmasını istemişti. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinin 2. fıkrasında idari mahkemelerin, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebileceklerinin hükme bağlandığı belirtildi.
Mahkeme ise, söz konusu kanun hükmünde öngörülen şartların gerçekleşmediği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verdi.
"BU HÜLYA HANIM'A ÖZGÜ BİRŞEY DEĞİL"
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, konuya ilişkin değerlendirmesinde, belli bir yasal prosedür bulunduğunu ifade ederek, "bu kim olursa olsun değişmiyor. O yasal prosedür içinde alacağımızı tahsil edinceye kadar çalışmalarımız, çabalarımız devam edecek. Bu Hülya Hanım'a özgü birşey değil" diye konuştu.
Ertürk, bu tür uygulamaların bütün borçluları için yapıldığını, bunun da onlardan biri olduğunu belirterek, Avşar'ın TMSF'den herhangi bir görüşme talebinde bulunmadığını bildirdi.