Hükümet demokratik açılım kapsamında yeni bir hamle yapmaya hazırlanıyor. İlk açıklama Bakan Atalay'dan geldi.
Abone olHükümet demokratik açılım kapsamında yeni bir hamle yapmaya hazırlanıyor. Sinyal, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'dan geldi. Atalay, Güneydoğu illerindeki güvenlik güçlerinin arama noktaları ile ilgili değişiklik yapılacağı yönünde mesaj verdi.
Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının bütçesinin görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Atalay, "Demokratik Açılım" konusundaki eleştirilere karşı, muhataplarının TBMM olduğunu, başka muhatap kabul etmediklerini söyledi.
Bazı milletvekillerinin "Gönül ister ki bölgede insanlar arama noktalarına takılmadan gezebilsin" demesi üzerine konu gündemimizde" sinyalini verdi.
İçişleri Bakanı arama noktaları ile ilgili cuma günü açılımın genel görüşmesi sırasında bilgi vereceğini söyledi.
Herkesin ülkenin iyiliğini ve yücelmesini istediğini, hiç kimsenin kimseye hainlik suçlaması yapmaya hakkı olmadığını kaydeden Atalay, "Bayrağımız hepimiz için aynı değerdedir. Ama yanış politikalar vardır, olabilir. Geçmişte de olmuştur. Eleştirelim. Ama kimseyi ülkeyi satmakla, bölmekle, parçalamakla, hainlikle ne olur suçlamayalım. İnanın Türkiye, eski Türkiye değil. Büyüyor. Ne olur olumlu yönlerini görelim. Güzel şeyler oluyor" diye konuştu.
Atalay, "Demokratik Açılım" konusunda şunları kaydetti: "Bakın, biz buna hiç dokunmayabilirdik. Böyle gelmiş, böyle gitsin diyebilirdik. Zaten sınır ötesi operasyon izni de verilmiş. Terörle mücadelenin güvenlik boyutunda zerre kadar zafiyet yoktur ve olamaz. Bir can bizim için çok önemli. Aralık 2007'den beri 61 defa hava harekatı, 34 defa hava keşfi icra edilmiş, binin üzerinde sorti yapılmıştır. Bunların hepsi devam ediyor. Burada bunlarla yetinilebilirdi. Ama bizim ve Başbakanımızın bir farkı var; biz dokunulmazlara dokunuyoruz. ülkenin sorunu varsa 'Böyle gelmiş, böyle gitsin' diyemeyiz. Nerede haksızlık, adaletsizlik, sorun varsa biz ona el attık. AK Parti'nin özelliği ve farklılığı bu.
AB konusu 50 yıldır donmuş, biz bunu çözeceğiz dedik, çözdük. Bütün gücümüzle yürüyoruz. Türkiye, AB'ye girecek. Bu konulara hiç dokunmayanlar oldu yıllarca ama biz dokunuyoruz. Ülkemde sorun varsa çözmek istiyorum. Birbirimizi niye suçluyoruz, niye, 'yabancı proje' diyoruz? Türkiye kendi meselelerini konuşamaz mı? Bizim uzmanlarımız, terör uzmanlarımız, devlet adamlarımız, yetişmiş insanlarımız yok mu, niye başkalarından alalım?
Türkiye değişti, bırakın proje almayı, biz dünyadaki sorun alanlarına proje veriyoruz. Irak ve Suriye ikisi de Arap ülkesi, aralarındaki sorun için gelip Türkiye'den çözüm istediler. Biz gidip çözdük. Biz başkalarına sorun çözerken, 25-30 yıllık terör sorununa çözümü ben bilmem kimden alacağım? Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine, bize bu yakışmaz. Size de yakışmaz. ülkeyi bölmek, ayrıştırmak...
Bu ülkeyi bölmek için inanın çok uğraşmışlar, kimi sol, kimi sağ, kimi mezhep, kimi etnik...Bu büyük millet direnmiş. Yılların ihmali... Eğer 15 yıl önce bu soruna köklü olarak el atılmış olsaydı, bugünkü kadar zor olmazdı. Ama bugün el atılmazsa 10 yıl sonra çok zor olur. Türkiye'de etnik kimlik bilinci bu 25 yılda çok gelişmiş. Buna çok üzülüyorum. Bunları telafi edelim. Türkiye'nin birliğini bütünlüğünü riske etmeyelim. Kim Türkiye'yi böler?"
Dün TBMM Genel Kurulunda "Çok üzüldüğünü" belirten Atalay, "o cümleyi çıkartırdım. Yanlış bir cümle...İstemezdim o cümle olsun konuşmamda. Ama ne olur birbirimizi anlamaya çalışalım" dedi.
"Çadır mahkemeleri kurulmadı, hakim gitmedi"
Atalay, silahını bırakmış terör örgütü unsurlarının gelip devlete teslim olmasını hedeflediklerini, dünyanın her yerinde terörün bu şekilde sona erdiğini anlattı.
"Biz bunun peşindeyiz" diyen Atalay, yeni düzenleme yapmadıklarını, TCK'nın "Etkin Pişmanlık" ile ilgili 221. maddesini okudu. Atalay'ın "Yeni gelenlerin faydalandığı bu..." demesine bazı MHP'li üyeler "Bunu kabul etmiyorlar" diyerek tepki gösterdi.
Habur Sınır Kapısında "Çadır mahkeme kurulduğu" iddialarını hatırlatan Atalay, "Bu yanlış...Orada çadır mahkeme kurulmadı. Diyarbakır'dan savcılar gitti. Çünkü bunların oradan arabalarla Diyarbakır'a gelmesi, orada bunların sorgulanması, yargılanmasını Diyarbakır Valiliği güvenlik açısından uygun bulmadı. CMK uyarınca Diyarbakır Başsavcılığı, savcı yardımcılarından bir kaçını oraya gönderdi. Oraya hakim gitmedi. Silopi'deki sorgu hakimi yürüttü. Bunlar yargının işidir" diye konuştu.
Habur'daki görüntüler
Atalay, Habur Sınır Kapısında meydana gelen görüntüleri onaylamadıklarını, olmaması için Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ile birlikte DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ile görüştüklerini kaydederek, "Kendilerine 'Böyle şeyler yapmayın. Ben güvenlik olarak müdahale edersem çok farklı şeyler olur, süreç yürümez. Siz tahrip etmeyin' dedik. Sonra da maalesef tahrip ettiler. Hiç birimiz bunları onaylamadık. Bundan sonra da hiç kimse böyle bir şeye tevessül edemez, aklından bile geçiremez dedik" diye konuştu.
MHP'li üyeler "Ama bir kez oldu" diye laf atarken, DTP'li Osman Özçelik ise "Tahrik edilen bir şey yok, halk barışa olan özlemini dile getirdi" dedi.
Terör örgütünü muhatap almadıklarını ve böyle bir şeyi yapmayacaklarını anlatan Atalay, illegal hiçbir yapı, kişi ve unsurla görüşmediklerini, bundan sonra da görüşmeyeceklerini kaydetti.
Atalay, "Bu kimsenin değil, bizim projemiz, devletin projesidir. Bütün unsurlarıyla devletin projesi...Ne dışarının, ne şunun, ne bunun. Uyan uyar, uymayan uymaz. Uygulama esasları da bellidir" diye konuştu.
MHP'li bir milletvekilinin, "Diyarbakır Valisi mi 'ben güvenliği sağlayamam' dedi?" sorusuna Atalay, "Diyarbakır Valisi, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısına bir yazı yazıyor, güvenlik açısından orada olmasının daha kontrollü olacağını söylüyor. Onun üzerine de başsavcı, yardımcılarını gönderiyor" karşılığını verdi.