BIST 8.664
DOLAR 34,35
EURO 37,40
ALTIN 3.020,53
HABER /  GÜNCEL

Hükümetten Suriye'ye kara harekatı mesajı!

Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamada TSK'nın Suriye'de tek başına bir kara harekatı yapmayacağı söyledi,

Abone ol

Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin Suriye'de sonu belli olmayan bir maceraya atılmayacağını söyledi. Kurtulmuş, Türkiye'nin denge ve feraset içerisinde gelişmelerin nereye evrildiğini bilen bir pozisyonda ulusal güvenliğini koruyacak biçimde hareket edeceğini ifade etti.

Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin Suriye'de PYD'yi vurmasının "ulusal çıkarlar" gereği olduğunu ifade eden Kurtulmuş, ABD

Kamuoyunun rahat olmasını temenni ediyorum. Bazen sağdan soldan savaş lobilerinin, savaşa dair seslerinin yükseldiğini görüyoruz.

ve Rusya'ya Suriye konusunda samimi olmaları gerektiğini söyledi. İşte Kurtulmuş'un konuşmasından satırbaşları;

"SİLOPİ PİLOT BÖLGE OLACAK"

Silopi ilçesinde riskli alanların tespit edilmesi, detaylı son derece titiz bir çalışma, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca tamamlanmıştır. Burada yapı stoğunun yenilenmesi, sağlıksız yapıların kalitesinin düzeltilmesi perspektifiyle çok ciddi kentsel dönüşüm planı uygulamaya konulacaktır. Silopi’deki uygulama pilot uygulama olacak.

"RUSYA SİVİLLERİ VURUYOR"

Türkiye Suriye sınırında olan her konuyu yakınen takip etmektedir. Suriye'de olan her konu için Türkiye'nin tedbir alması Türkiye'nin ulusal

egemenliği için gereklidir. Orada daha fazla mahsum insanın kanın akmaması için mücadele edilmektedir. Suriye'de barışı isteyen bütün ülkelerin Rusya'ya karşı sesini yükseltmesi gerekiyor.Yapılan saldırılarda yüzde 90 muhalifler ve siviller vuruluyor.

PYD ve DAEŞ unsurlarına verilen karşılık ulusal çıkarlarımız içindir.

AZEZ SALDIRISI BM'YE TAŞINMALI

Esasında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne getirilmesi gereken konu, daha dün Azez bölgesinde hastaneye, sivil bölgelere yapılan saldırı, savaş alanında korunması gereken, ortak olarak savunması gereken alanlara yapılan saldırıların Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne taşınmasıdır.

"HADİ BAKALIM AMERİKA VE RUSYA..."

Hadi bakalım Amerika ve Rusya. Eğer samimiyseniz buyurun birlikte BM Güvenlik Konseyi'ne gidin ve deyin ki 'Suriye'de şu bölgeler uçuşa yasak bölgelerdir ve hiçbir ülke burada uçaklarını uçurmasın.' Eğer gerçekten bir tarafta İsviçre'de ve Almanya'da barış masaları kuruyorsanız, o barış masalarından samimi olarak bir sonuç elde etmeyi umuyorsanız, buyurun burada BM'de de uçuşa yasak bölge ilan ederek savaşın gayri insani boyutlarını hiç olmazsa hemen önleyin ve barış masasının elini güçlendirin.

Birleşmiş Milletler'de gücü olanın her türlü katliamı yapabileceği bir zemini hazırlayacaksınız hem de ondan sonra barış masasını kurduğunuzu iddia edeceksiniz. Bu çelişkinin ortadan kaldırılması, Birleşmiş Milletler'in itibarının korunması için de zaruridir. Türkiye olarak da bunu bir kere daha açık yüreklilikle dile getiriyoruz, hem Amerika Birleşik Devletleri'ne hem de Rusya'ya, bu tarihi sorumluluklarını hatırlatıyoruz. Allah muhafaza sorun çözülemez, bu anlamda duyarsız kalınarak uluslararası toplum Suriye meselesinde barışı yakalayamazsa buradaki çatışmaların çok daha uzun süreli çatışmaların habercisi olduğu da aşikardır.

"TÜRKİYE'Yİ SONU OLMAYAN BİR MACERAYA ATMAYIZ"

Hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki Türkiye'nin bütün ulusal çıkarlarını koruyacak her türlü tedbiri alıyoruz, her türlü hazırlığımızı yapıyoruz. Ama sonuçta biz Türkiye'nin, sonu belli olmayan hiçbir maceranın içerisine atılmasına razı olmayız. Denge içerisinde, basiret içerisinde, feraset içerisinde bu bölgedeki bütün gelişmelerin nereye doğru evrildiğini bilen bir anlayışla Türkiye'nin hem milli egemenliğini koruma konusundaki kararlılığımızı koruruz hem de Türkiye'nin bir maceranın içerisine atılmasını da istemeyiz."

Kamuoyunun rahat olmasını temenni ediyorum. Bazen sağdan soldan savaş lobilerinin, savaşa dair seslerinin yükseldiğini görüyoruz. İnşallah Türkiye, bu bölgesel türbülansın içerisine girmeyecektir ve inşallah Türkiye bu bölgede bir an evvel barışı sağlayacak perspektifi dünya kamuoyuyla paylaşmaya devam edecek ve barışın sağlanmasına katkıda bulunacaktır.