Operasyonlar sırasında büyük ölçüde yıkılan Sur ve Silopi için hükümet ‘acele kamulaştırma’ kararı alırken, Belediye'den karara sert tepki geldi.
Abone olDİYARBAKIR’ın Sur ve Şırnak’ın Silopi ilçelerinde hükümet ‘acele kamulaştırma’ kararı aldı.
SİT alanı içinde yer alan Sur’da, çatışma ve sokağa çıkma yasağının olduğu 6 mahallenin yanı sıra diğer mahalleler de Bakanlar Kurulu kararıyla kamulaştırıldı. Kamulaştırılan yerler arasında Dört Ayaklı Minare, Ulu Cami, Meryemana Kilisesi, Cemilpaşa Konağı, Hasanpaşa Hanı, Çiftehan ile Sur Belediye Binası gibi yerler de bulunuyor.
Diyarbakır’ın Sur ilçesi 2012 yılında; Şırnak’ın Silopi ilçesindeki 8 mahalle ise 6 Şubat 2016 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla ‘riskli alan’ ilan edilmişti. Dünkü Resmi Gazete’de yayımlanan 21 Mart 2016 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla ise her iki yerde de ‘acele kamulaştırma’ yapılmasına hükmedildi.
BELEDİYEDEN SERT TEPKİ
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Gültan Kışanak yaptığı açıklamada kmulaştırma kararına sert tepki gösterdi. Kışanak "Bu Suriçi’nin tamamına el koyma kararıdır. Bu yanlışı ne Diyarbakır ne Suriçi’ndeki mülk sahipleri ne vicdanlar ne de hukuk kabul eder. İlçenin yüzde 82’sine el koymak akıl alacak bir durum değil, hukuksal mücadele başlatacağız.” dedi.
Suriçi’nde toplam 7714 parsel olduğunu, 6300 parselde kamulaştırma öngörüldüğünü kaydeden Gültan Kışanak, “Bu Suriçi’nin yüzde 82’sine tekabül ediyor. Geri kalan yüzde 18’lik kısım ise TOKİ’nin daha önce kentsel dönüşüm kapsamında kamulaştırdığı alanları ve bazı caddeleri kapsıyor, bu nedenle kapsama alınmamış, yani aslında Bakanlar Kurulu’nun aldığı karar gerçek anlamda Suriçi’nin tamamına el koyma kararıdır.” dedi.
“Acele kamulaştırma kararı” denilerek durumun vahametinin hafifletilmeye çalışıldığını belirten Kışanak, Kamulaştırma Kanunu 27. Maddeye dayanılarak alınan kararın normal bir kamulaştırma olmadığını, el koymayı öngördüğünü söyledi. Kışanak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu karar, hukuki bütün mücadele yollarını da büyük ölçüde tıkamayı öngören bir karardır. Devlet Suriçi’nde halkın malına mülküne el koymak için bir karar almıştır. Bu büyük bir yanlış, bu yanlıştan mutlaka dönülecektir. Bu yanlışı ne Diyarbakır ne Suriçi’ndeki mülk sahipleri ne vicdanlar ne de hukuk kabul eder. En nihayetinde hukuk çerçevesinde mülkiyet hakkı en dokunulmaz haklardan birisidir. İnsanların mülküne bir sabah kalkıp ‘ben el koydum’ diyemezsin. Hukuki olarak da son derece problemli bir karar. Eminim bu karar değişecek, değişmesi içinde herkes elinden geleni yapacak.”
YIKILMAYAN YERLER DE
Türkiye Mimarlar Odası Diyarbakır Bölge Başkanı Şerefhan Aydın, dün sabah Resmi Gazete’de kamulaştırma kararını gördüklerinde büyük bir şaşkınlık yaşadıklarını belirterek, şöyle konuştu: “Çatışma olan 6 mahallenin dışındaki, hiç yıkım olmayan 12 mahalle de kamulaştırmaya dahil edilmiş. Alelacele bu karar alınmış. Öyle ki Sur’da Süleymangazi diye bir mahalle yok; orası Süleymannazif mahallesidir. Adını bile yanlış yazmışlar. Sur kararı yaklaşık 100 bin kişiyi etkiliyor. İptali için hukuki mücadele başlatacağız.”
Diyarbakır Mimarlar Odası’nın tespitlerine göre, kamulaştırma kararı UNESCO Kültür Mirası Listesi’nde bulunan ve Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin önünde suikasta kurban gittiği tarihi Dört Ayaklı Minare ile Ulu Cami, Surp Giragos Ermeni Kilisesi (tapusu Ermeni Katolik Kilisesi Cemaati Vakfı’na ait), Meryemana Kilisesi (Süryani Kadim Meryemana Kilisesi Cemaati Vakfı’na ait), Cemilpaşa Konağı, Hasanpaşa Hanı, Çiftehan, Sur Belediye Binası, Dicle Fırat Kültür Merkezi gibi yerleri de kapsıyor.