Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasına ilişkin kararı sonrasında toplanacak İslam İşbirliği Teşkilatı için, "Kınamadan öte bir duruşun, tutumun ortaya çıkması lazım" dedi.
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bozdağ, ABD'nin Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanımasına ilişkin "Türkiye, Filistin-Kudüs konusunda bugüne kadar zikzak çizmeyen, çok net, çok açık politikaların hep müdafisi olmuştur. Bundan sonra zikzak çizmeden, net ve açık politikaların sahibi olmaya ve bunu savunmaya Türkiye devam edecektir. Bu konuda yalnız kalsa dahi Türkiye'nin kanaati, görüşü değişmeyecektir." diye konuştu.
Bozdağ'ın açıklamalarından satırbaşları: Trump'ın bu karar tartışmasız uluslararası hukuka tamamen aykırıdır.Baktığımızda BM'nin tarihi statüsünü reddederek aldığı bir karar söz konusu. Bakın çok net söylüyorum bu karar bölgeyi ateşe atmıştır. Tarihi reddeden bir karardır. Bu karardan sonra bölgede barış süreci sona ermiştir.
İSLAM ÜLKELERİNE KUDÜS TEPKİSİ: Eğer İslam ülkelerinde bir birlik bir beraberlik olsa Trump bırakın bu kararı almayı, bu kararı aklından bile geçiremezdi. Ama verilen tepkilere bakıyoruz. Sırf neden tepki vermediniz denmesin diye bir tepki veren var biraz daha sert tondan tepki veren oluyor. ama tam anlamıyla bir birlik sağlanamıyor. Ama Müslüman ülkeler burada ortak bir tavır koyma eksikliği var. İşte ayın 13'ünde sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında İstanbul'da bir zirve yapılacak. Buradan ortak bir duruş, bir tavır ortaya çıkacaktır.
TERÖR ÖRGÜTLERİNİN KİRLİ İLİŞKİSİ: Bölgede dini istismar eden bu terör örgütlerinin kimin hizmetkarı olduğunu son dönemde yaşananlarla çok net gördük. Bu din düşmanlarına, bu vatan, millet düşmanlarına herkesin net bir tavır koymasını bekliyoruz.
İSRAİL İLE İLİŞKİLER KOPAR MI: Bakın Kudüs konusu Filistinlileri aşan bir davadır. Filistin ve Kudüs davası bütün Müslümanların ortak davasıdır. Sadece orada yaşayanların davası değildir. Filistin konusunda en net duruşu Türkiye Cumhuriyeti devleti koymuştur. herkes aynı tavrı koymuş olsa buradan netice alınırdı. Ortaya tam bir irade konulursa bu karardan vazgeçirilebilir.
NE ZAMAN NE OLACAĞINI KESTİRMEK İMKANSIZ: Bakın şimdi ortaya çıkan bu karar zar zor süren barış sürecini yok etmiştir. Bundan sonra ne zaman ne olacağını kestirmek mümkün değildir. Ne tür yangınlar çıkacak kimsenin kestirme imkanı yok. Türkiye'nin buradaki duruşu yeni yangınlar çıkmadan bu işin çözülmesidir.
Bu kararı alanlar bu çatışma risklerini de göze almışlardır. Ama sayın Cumhurbaşkanımız ne dedi; bu tarz planlı, hesaplı işlere karşı da uyanık olun. biz hukuk çerçevesinde, her türlü mücadeleyi yapmak hakkıdır.
RIZA SARRAF DAVASI: 17-25 Aralık'ta Türkiye'de hükümete karşı bir darbe girişimi yapıldı. Bugün ABD'deki davada aynı sorularla bir mahkeme kurdu. Fakat 17-25 Aralık sonrası Türkiye'de bu konularda bazı yargılamalar oldu, bunun yanında TBMM'de komisyonlar kuruldu. Yüce divana sevk etmeme kararı çıktı. Türkiye bu olayların üzerine gitti ve bunun FETÖ eliyle Türkiye'ye bir darbe girişimi olduğu ortaya çıktı. Şimdi ABD'de lojistiğini FETÖ'nün yaptığı bir dava açılmış FETÖ'cü polisler tanık olarak davaya destek veriyor. Savcı ve Hakim FETÖ'cüler tarafından ağırlanmış ve 17-25 Aralık sürecinde Türkiye'yi suçlayan bir organizasyona katılmış. Şimdi bu davanın Türkiye'ye karşı bir komplo olduğu ortaya çıktı.
CHP'NİN TAVRI
Bu dava ile Türkiye'ye karşı hem siyasal hem ekonomik bir darbe girişimi olduğu görülüyor. Elbette Türkiye burada olup biteni yakından takip edecektir. Burada bizi üzen bir şey var bu komplo ABD'de başladığı gibi Türkiye'de CHP aynı anda saldırılara başladı. Burada 15 Temmuz davasını takip etmeyen CHP, ABD-FETÖ işbirliği ile yapılan bu komplo davasını Amerika'ya gidip takip ediyor. Naıl olur da Türkiye partisi olduğunu iddia eden bir muhalefet partisi Türkiye'yi yargılar?
AMAÇ TÜRKİYE'Yİ EKONOMİK OLARAK ZAYIFLATMAK
Burada başka bir amaç daha var Türk ekonomisini zayıflatmak, Türkiye'nin komşuları ile olan ekonomik işbirliğini baltalamak ve Türkiye'yi zor duruma düşürmek.
KILIÇDAROĞLU'NUN YALANI ORTAYA ÇIKTI
Kılıçdaroğlu gurup toplantısında çıkıp gösterdiği kağıt parçaları Kılıçdaroğlu'nun yalan söylediğini zaten ispatladı. Gördünüz belgeleri basına dağıtamadı, götürüp savcıya veremedi. Ta ki savcılık soruşturma başlatıp kendisinden belgeleri isteyene kadar. Şimdi Kılıçdaroğlu'na buradan sesleniyorum: Şimdi alçak kim?
CHP'Lİ İLGEZDİ'NİN GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILMASI
Şimdi Kılıçdaroğlu, yargıçları suçluyor, sayın Cumhurbaşkanı'nı suçluyor, hükümeti suçluyor, CHP'li bir belediyenin yolsuzluğu ortaya çıkınca herkesi suçluyor. Fakat Rıza Sarraf veya FETÖ olaylarında kendileri adına yargıçlığa soyunuyor. İşin doğrusu yargının kendi insiyatifi doğrultusunda işleyişini tamamlamasıdır.
YENİ BİR KHK GELİYOR: Önümüzde çıkacak önemli bir KHK var, inşallah yakında yayınlanacak. Fakat içeriği ile ilgili bilgi vermeyi doğru bulmuyorum. OHAL komisyonu önümüzdeki hafta bazı kararlarını açıklayabilir.