BIST 9.836
DOLAR 35,27
EURO 36,70
ALTIN 2.966,78
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Hükümet'ten şike davasına ilk yorum

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Aziz Yıldırım'ın tahliyesi ve şike davası hakkında açıklamalarda bulundu...

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın tahliyesine ilişkin, ''Aziz Yıldırım'a ve arkadaşlarına 'geçmiş olsun' diyorum'' dedi.

Arınç, AK Parti Beşiktaş İlçe Teşkilatı'nca Ortaköy'de düzenlenen ''Büyük Beşiktaş Buluşmaları''nda yaptığı konuşmanın ardından, katılımcıların sorularını cevapladı.

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın tahliye edilmesini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Arınç, ''Öncelikle tahliye olanlar için 'geçmiş olsun' demek isterim. Yıllarca ceza avukatlığı yapmış bir insanım, her tahliyeyi bir sevinçle karşılardık'' diye konuştu.

Bir hükmün verildiğini de ifade eden Arınç, ''Bu, bir yargı sürecidir. Temyizi olacaktır. Ama merak ettiğim için kararı aldım, okudum. Belli maddeleri hakim uygulamış, belli yasaklar getirmiş. Ama bütün bunların geçerlilik kazanması yüksek Yargıtay'ın bu kararı tasdik etmesiyle mümkün olacak. Ama tahliye edilmiş olmasının hem camiasına hem ailesine hem kendisini sevenler için bir sevinç olduğu kanaatindeyim. Ben de 'geçmiş olsun' dileklerimi iletiyorum'' dedi.

Arınç, burada taraf olduğu bir konu olduğunu da dile getirerek, şunları söyledi:

''Geçtiğimiz yıl bu aylarda sporda şiddetin önlenmesiyle ilgili bir kanun çıkmıştı. Adı, şike yasası değil ama içerisinde bazı hükümler taşıyordu. Bu kanun, Faruk Özak beyin devlet bakanlığı zamanında çıktı, ben de kısmen takip ettim. Özellikle kulüplerin, federasyonun talebiyle çıkarıldı. 3 ay sonra bazı olaylar sebebiyle bu kanun değiştirilmek istendi. 4 partinin imzası ile bir kanun teklifi olarak geldi. Ben bunu uygun görmedim. Çünkü '3 ay evvel yalvar yakar bize gelip de, 'bu kanunu çıkartın' diyenler, 3 ayda ne değişti de bugün, 'değiştirin' diye geliyorlar' diye ilkesel olarak karşı çıktım. Ama değişti.''

Kanunu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün veto ettiğini, kendisinin de bunu takdir ettiğini hatırlatan Arınç, veto edilen kanunun Meclis'e döndüğünü ve o kanunun Meclis'in sahip çıkmasıyla geçtiğini anlattı.

Arınç, ''Ben, sadece kanunla ilgili endişelerimi dile getirmiştim. Bütün bunların Türkiye'de yaşandığını ve bu kanun iyi uygulanırsa şike gibi, teşvik primi gibi, şiddet gibi olayların bundan sonra yaşanmayacağını düşünüyorum. Çünkü fair play denen şey spor kadar önemlidir. Eğer holiganizm Türkiye'de etkili olacaksa, böyle spor olmaz olsun'' dedi.

Spor denince sadece futbolun da hatırlanmaması gerektiğine vurgu yapan Arınç, işin içine şiddet, para, tarafgirlik girdiği zaman o işten hayır gelmeyeceğini ifade etti.

Arınç, ''Ama bu Aziz Yıldırım'ın şahsı ile ilgili bir durum değildir. İsmi geçen veya geçmeyen pek çok insan için bu tür suçlamalar karşısında çok caydırıcı bir kanun olmalı ki, bundan sonra bunlar yaşanmamalı diye düşünüyorum. Somut olay olarak da, Ben Aziz Yıldırım'a ve arkadaşlarına 'geçmiş olsun' diyorum'' şeklinde konuştu.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Suriye'de halkın iradesi ne zaman iktidar olacak? Bu, Suriye'nin kendi iç meselesi. Yani bizim Suriye'de mevcut rejimi fiili bir güç olarak yıkmak, değiştirmek gibi bir görevimiz yok'' dedi.Arınç, AK Parti Beşiktaş İlçe Teşkilatı'nca Ortaköy'de düzenlenen ''Büyük Beşiktaş Buluşmaları''nda yaptığı konuşmanın ardından katılımcıların sorularını cevapladı.

''Suriye'de halkın iradesi ne zaman iktidar olacak?'' sorusu üzerine Arınç, Suriye'de acı olaylar yaşandığına işaret ederek, Türkiye'nin bu konuda çok dikkatli olduğunu ifade etti.

Arınç, ''Suriye'de halkın iradesi ne zaman iktidar olacak? Bu, Suriye'nin kendi iç meselesi. Yani bizim Suriye'de mevcut rejimi fiili bir güç olarak yıkmak, değiştirmek gibi bir görevimiz yok. Ancak şiddet devam ediyor ve insanlar ölüyor, sayıları 10 binleri buldu. Bu konuda feryat eden ve bu insan hakları ihlallerini dünyanın gündemine getiren sadece Türkiye. Maalesef Suriye hem komşu bazı ülkelerin hem de Güvenlik Konseyi'nde Rusya ve Çin'in desteğini almakta'' dedi.

Uluslararası hava sahasında Suriye tarafından bir Türk uçağının düşürülmesine ilişkin de Arınç, bu olayın üzerinden uzun zaman geçmediğini, Türkiye'nin teyakkuz durumunda olduğunu ve yapılacak bir ihlale karşı cevap vermek noktasında görevine devam ettiğini anlattı.

Suriye'nin kendi içinde bir muhalefetin var olduğuna dikkati çeken Arınç, Suriye'nin büyük bir kısmının muhalefetin kontrolüne yavaş yavaş girdiği konusunda da istihbarat geldiğini ifade etti.

Arınç, ''Suriye'de ne olacaksa kendi dinamikleriyle olacak. Türkiye'nin fiili bir duruma iştirak etmesi söz konusu değil. İnsani olarak yardım sağlıyoruz'' dedi.

Türkiye'deki kamplarda barınma sağlayan sığınmacı sayısının 40 bine yaklaştığını da belirten Arınç, bunlar için insani amaçlı yardımların devam ettiğini anlattı.

Arınç, en son Cenevre'de yapılan toplantıya da atıfta bulunarak, burada Rusya'nın ikna edilmesi için çaba sarf edildiğini hatırlattı.

Türkiye'nin uluslararası sahada itici bir güç olarak Suriye'deki bu şiddetin durması için bütün gayreti ile çalıştığını da söyledi.

Türk uçağının düşürülmesi

Türk uçağının düşürülmesi konusuna da değinen Arınç, ''Suriye'nin bizim uçağımızı düşürmesi konusu mütecaviz bir davranıştır. Biz burada haksızlığa uğramış olarak kendimizi görüyoruz. Kendimizi aldatmıyoruz. Elimizdeki radar ve diğer veriler uçağımızın uluslararası hava sahasında düşürüldüğünü ama bunların kara sahasına düştüğünü gösteriyor. Onlar bunun karşıtı olarak ortaya bir şey koyamadılar. Biz BM'ye de NATO'ya da diğer bütün örgütlere de elimizdeki dokümanları verdik. Esasen dünya kamuoyunun Rusya haricinde Türkiye yanında tavır almasının sebebi de budur'' diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Arınç, Türkiye'nin müeyyide uygulayacağını ve uygulamakta da olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

''Aynı zamanda angajmanlarımızı kaldırdık. Suriye'den sığınmacı olarak Türkiye'ye gelenlere Suriye tarafı tecavüz ediyor. Bomba atıyor, silah atıyor, helikopterleriyle vuruyor. Hatta zaman zaman kampları vuracak şekilde ateş ediyordu. Bugüne kadar bunlara onların yaptığı şekliyle cevap verilmemişti. Hatta helikopterleri birkaç defa bizim sahamıza girdiğinde ikaz edilmişti, düşürülmemişti. Ama Başbakanımızın açıkladığı günden itibaren şu anda sınır ihlallerine karşı sıfır tolerans ihlal gösteriliyor. Helikopterler yaklaştığı zaman uçaklar kalkıyor, tehdit ediyorlar ve sınırdan uzaklaştırıyorlar. Bir ateş vuku bulursa aynı şekilde mukabele göreceklerini çok iyi biliyorlar.''

Bülent Arınç, bütün meselenin Suriye'nin kendi içindeki şiddetin bitmesi olduğunu ifade ederek, bu konuda dünya kamuoyunun harekete geçmesi gerektiğini de kaydetti.