BIST 9.636
DOLAR 34,66
EURO 36,36
ALTIN 2.930,51
HABER /  GÜNCEL

Hükümetten reform sinyali

Bakanlar Kurulu toplantısı reform sinyaliyle sona erdi. Hükümet kamu personel rejimiyle ilgili reform hedefliyor. Ne gibi değişiklikler planlanıyor? İşte ayrıntılar...

Abone ol

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, 657 sayılı Devlet Mamurları Kanunu'nun öngördüğü mantık ve sistemin bozulduğuna, personel dağılımında düzensizlikler, aynı görevi yürüten personel arasında statü ve maaş farklılıkları ortaya çıktığına dikkati çekerek, ''Kamu personel rejimi, bir bütünlük içinde, reformcu bir anlayışla ele alınmalıdır'' dedi. Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Bingöl Karlıova'daki depremin ardından Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak'ın, deprem bölgesine hareket ettiğini, valilik ve kaymakamlıklarla Acil Durum Genel Müdürlüğü'nün gerekli temaslarda bulunduğunu, Kızılay ve diğer devlet kuruluşlarının işbirliğiyle, bölgeye bin çadır, 2 bin battaniye, 4 seyyar mutfak gönderildiğini bildirdi. Çiçek, hasar tespiti yapıldıktan sonra vatandaşlara gerekli desteğin ulaştırılacağını ifade etti. Çiçek toplantıda, Vakıflar Kanunu ve Mali Suçları Araştırma Teşkilatı'nın Kuruluşuyla ilgili Kanun (MASAK) konusunda görüşmeler yapıldığını belirterek, bu iki tasarının TBMM'ye gönderilmesine karar verildiğini bildirdi. Toplantının esas gündem maddesinin, Kamu Personel Rejimi olduğunu söyleyen Çiçek, kamu personeli rejiminin, Türkiye'nin en temel problemlerinden birisi olduğunu ifade etti. Bu konunun, her hükümetin yasalaştırmak zorunda olduğu konulardan biri olduğunu kaydeden Çiçek, ''Ancak kabul etmek gerekir ki söylendiği gibi kolay bir konu değildir'' dedi. PERSONEL REJİMİNDE KARMAŞA Personel rejiminin yarım yüzyıllık bir geçmişi olduğunu, bu sürede ortaya çıkan her ihtiyacın, temel yaklaşım yerine, birer ikişer maddelik değişikliklerle karşılandığını anlatan Çiçek, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 133 defa değiştiğini anımsattı. Bu değişiklikler de yetmediği için kanun hükmünde kararnameler çıkarıldığını, bu da yetmediği için her bakanlığın kendi personelinin özlük haklarını iyileştirmek için çeşitli çalışmalar yaptığını ifade eden Çiçek, kamu personel rejiminin bugün itibariyle fevkalade dağınık ve karmaşık bir vaziyet aldığını söyledi. Çiçek, bunun sonucu olarak da 657 sayılı kanunun öngördüğü mantığın, sistemin bozulduğunu, personel dağılımında düzensizliklerin ortaya çıktığını, aynı görevi yürüten personel arasında statü ve maaş farklılıklarının oluştuğunu anlattı. Böylesine karmaşık bir ortamda sistemin de teşvik edici olmadığını belirten Çiçek, çalışanla çalışmayanın aynı maaşı aldığını ifade etti. Çiçek, ''Hatta bugün birçok noktada daha az maaş verilmiş olmasına rağmen herkesin devleti tercih etmesinin sebebi bu işe giren insanın 65 yaşına kadar garantiyi de beraberinde getirmiş olmamasıdır. Çalışmayı teşvik eden bir özelliği de kalmamıştır'' dedi. Kurumlar arası ücret dengesizliği ve adaletsizliğinin ortada olduğunu, maaş hesaplamalarında farklı kriterlerin uygulandığını vurgulayan Çiçek, ''Tek ödeme tutarları neredeyse esas maaşı geçmiştir. Kamu görevlisinin eline geçen maaş bu, şu miktardır ama bu rakamın elde edilmesinde en alt derecedekinde en az 5 faktör esas alınmakta, 17 faktör arasında hususlar devreye girmektedir. Böyle olunca da kimin neden dolayı maaş alacağını belli bir dengeye oturtmakta ciddi sıkıntılar var. Tüm bu nedenlerden dolayı Kamu Personel Rejimi'nin bir bütünlük içinde, reformcu bir anlayışla ele alınması gerektiğine işaret eden Çiçek, tüm bunları amaçlayan bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Çiçek, bu doğrultuda bugün konuyla ilgili ilk sunumun yapıldığını, bundan sonra konunun tarafları olan kamu sendikaları, akademisyenler, diğer kuruluşlarla bir bütünlük içinde, katılımı da sağlamak suretiyle, bu tasarıya en son şeklini vermek için bir çalışma daha başlatılacağını bildirdi. Cemil Çiçek, toplantıda, her bakanın taslaktan beklentilerini dile getirdiklerini, bunların da değerlendirildiğini kaydederek, taslakla üzerinde bir süre daha çalışmaya ihtiyaç olduğunu söyledi.