Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti, hükümetle ekonomik konularda farklı bir bakış açılarının olmadığını söyledi.
Abone olSerdengeçti, ekonomik konularda hükümetle tam bir birliktelik olduğunu bildirdi. Başkan Serdengeçti, ''(Merkez Bankası olarak) hükümetle ekonomik konularda farklı bir bakış açımız yok. Detaylarda her zaman olabilir, bunlar her zaman müzakere edilebilir, geçmişte de edilmiştir. Ama ülke ekonomisini istikrara ulaştırmak ve kamu borcunu çözmek açısından, farklı bir bakış açısı olacağını ben düşünemiyorum zaten'' şeklinde konuştu. Faiz dışı fazla hedefinin önemini vurgularken, bu hedefin siyasi değil, teknik bir değişken olduğunun altını çizen Serdengeçti, sözlerine şöyle sürdürdü: ''Yüzde 6.5'lik faiz dışı fazla hedefi, borçların sürdürülebilmesi açısından çok yeterli bir hedeftir. Yüzde 6.5 zaten yüksek bir hedef, geçen yıl hedefte bir aksama oldu zaten. Bizim bu yıl, kamu borcunun sürdürülebilirliğini sağlamak açısından, mümkün olduğunca yüksek bir faiz dışı fazla hedefine ulaşmamız gerekiyor. Devamlı tartışılan kamu borcu sorununun sürdürülebilirliği açısından da, bu hedefin mutlaka gerçekleştirilmesi gerekir. Bu hedef, yalnızca kamu borcu değil, enflasyonla mücadele açısından da çok önemlidir.'' FAİZ DIŞI FAZLANIN ÖNEMİ Büyümeye öncelik vermek için faiz dışı fazladan feragat edilmesi durumunda, tam tersi bir sonuç alınabileceğine işaret eden Serdengeçti, ''Bir yandan kamu borcunu sürdürülemez bir hale getirirsiniz, bir yandan enflasyon yeniden problem olarak ortaya çıkar. Bütün bunlar ekonomik bekleyişleri olumsuz etkiler ve beklediğiniz büyüme sonucunu da alamazsınız'' dedi. Fiyat istikrarı, geçen yıl olduğu gibi öncelik olarak alınır ve bu yönde de hareket edelirse, beklenilen ötesinde, büyümede de olumlu sonuç alınabileceğini vurgulayan Serdengeçti, ''Büyümede de beklediğimizin ötesinde bir sonuç alınca, kamu borcunun sürdürülebilirliği konusu da, daha az sorun olarak devam eder'' şeklinde konuştu. DIŞ ŞOKLARA HAZIRLIK VE FİYAT İSTİKRARI... Bu arada dışsal şokların, öngörülememesi nedeniyle dikkat edilmesi gereken bir konu olduğunu belirten Serdengeçti, bu konudaki tedbirler konusunda da şunları söyledi: ''Irak gibi bir dışsal şok halinde, Merkez Bankası, finansal istikrar tedbirlerini hayat geçirerek, şokun etkilerini enaza indirmeye çalışır. Bu tedbirler hem döviz hem de TL cinsinden likidite pencerelerinin anında ve etkin şekilde uygulamaya sokulmasıdır. Irak gibi, 11 Eylül olayları gibi ya da 1999'daki deprem gibi bizi etkileyebilecek olan, ama öngörülmesi mümkün olmayan olayları dışsal şok olarak tabir ediyoruz. Programımızda ne kadar kararlı olup mesafe alırsak, dışsal şoklara direncimiz o kadar sağlam ve bunların olumsuz etkisi de daha az olur.'' Dalgalı kur rejiminde Özerk Merkez Bankası'nın, fiyat istikrarını ana amaç olarak hedeflemekte beraber, finansal istikrarı da destekleyici amaç olarak gördüğüne dikkati çeken Serdengeçti, devamla sözlerini şöyle sürdürdü: ''Irak gibi bir dışsal şok halinde, Merkez Bankası, finansal istikrar tedbirlerini hayat geçirerek, şokun etkilerini enaza indirmeye çalışır. Biz 11 Eylül olaylarının ardından, bu finansal istikrar tedbirlerini ilan etmiştik. 2002 yılı para politikası duyurusunda da bunları koyduk. Bu tedbirler hem döviz hem de TL cinsinden likidite pencerelerinin anında ve etkin bir şekilde uygulamaya sokulmasıdır. Daha önceki krizde para politikası değişikti, ortada bir kur taahhüdü vardı ve dalgalı kur rejimi yoktu. Kur taahhüdünün olduğu yerde, içeriye açacağınız kredilerin de kısıtlı olması gerekiyor, bu krizlerde (dalgalı kur öncesi krizler) likidite sorununun ortaya çıkması bu nedenden kaynaklanıyor.'' ENFLASYON VE UYGULANAN EKONOMİK PROGRAM Serdengeçti ayrıca, 30 yıldan buyanaki en büyük enflasyonla mücadele programı 2001 yılı itibarıyla başladığını ve 2002 yılı sonu itibarıyla enflasyonda hedefin tutturulduğunu bildirdi. ''Henüz işin başındayız, tam bir fiyat istikrarına varmak için tahminen önümüzde 2.5 yıl daha var'' diyen Serdengeçti, bu konuda şöyle konuştu: ''Rehavete kapılmadan, başlıca sorunumuz olan enflasyonu düşürmek için çalışmalıyız. 2003 yılı için TÜFE cinsinden yüzde 20 olan enflasyon hedefiyle, yüzde 5 olan büyüme hedefimizi yakalamak için tüm gayreti göstereceğiz. Bütün politikalarımızda bu hedeflere ulaşmak yönünde olacak. Geçmiş programlarda olduğu gibi, bu programda da Türkiye ekonomisinin kırılgan bir yapısı var ve en küçük bir hatada kendimizi zor durumda buluyoruz. Ekonominin kırılgan yapısı da enflasyonun sürekliliğinden kaynaklanıyor. Ekonomide yeniden zor duruma düşmemek için programın sapmadan yürütülmesi gerekiyor. Kamu maliyesi, sapmadan sıkı şekilde devam etmeli. Çünkü enflasyon kadar, kamu borcu sorununu da çözmek gerekiyor. Ekonomide verimliliği sağlayacak olan yapısal reformların da, kararlı şekilde sürdürülmesi lazım. Bütün bunların yanında, para politikasının da sıkı şekilde devam etmesi lazım.'' ENFLASYON HEDEFLEMESİ HAZIRLIKLARI Serdengeçti, enflasyon hedeflemesinin, ekonomik istikrar yolunda en önemli çapa alternatiflerinden biri olduğunu ve Merkez Bankası olarak bu konudaki hazırlıkların büyük ölçüde tamamlandığını da bildirdi. Önceki programda, kur bazlı bir istikrar programı uyguladıklarını, burada enflasyon hedeflemesinin söz konusu olmadığını, çünkü döviz kurunun, ekonomide istikrarı sağlama açısından çapa görevi gördüğünü hatırlatan Serdengeçti, ekonomik istikrara ulaşırken, para politikası açısından üç tane çapa alternatifi olduğunu belirtti. Serdengeçti, bunlardan birincisi olan ''döviz kurunun'' çapa olduğu sistemin çöktüğünü, diğerinin şu anda uygulanan sistem olduğunu anlatarak, şöyle devam etti: ''Geriye bir alternatif çapa kalıyor, o da enflasyon hedeflemesi rejimi altında, enflasyonu çapa haline getiren para politikasıdır. Biz ön koşullarını oluşturup, bu rejimi uygulamak için çalışıyoruz. Şu anda Merkez Bankası'nın hazırlıkları, büyük ölçüde tamamdır. 2003 yılının tamamı için kamu maliyesi resminin ortaya çıkmasıyla beraber, bunun olabileceğini düşünüyoruz. Tabii ki dışsal şok riskleri ayrı bir faktör.'' SOSYAL SORUNLARIN NEDENİ ENFLASYON... Sosyal sorunların temelinde kronik enflasyonun bulunduğuna da işaret eden Serdengeçti, şunları söyledi: ''Türkiye'de çok ciddi sosyal sorunlar var, bunların da kaynağı, Türkiye'de 30 yıldır enflasyonun olmasıdır. Özelde fiyat istikrarını, genelde de ekonomik istikrarı sağlamamız halinde, sosyal sorunları çözmenin yolunu da aşmız olacağız. Herhangi bir demokraside, herhangi bir hükümetin, ülkenin büyüme ve istikrar sorunları kadar, sosyal sorunları da çözme arzusunda olması gayet normaldir. Ancak kamu maliyesinde de bir yandan sıkı gitme gereği de var ama her zaman değişik fikirler ortaya çıkabilir ve değişik uygulamalar da olabilir.'' REEL FAİZLER Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti, programın tam olarak uygulanması halinde, reel faizlerin 2003 içinde gerileyeceği ve kabul edilebilir seviyelere ineceğini belirtti. Serdengeçti, şunları kaydetti: ''Biz programı sıkı ve kararlı şekilde uygulamaya devam edersek, 2002 yılının Mayıs ayında olduğu gibi, beklenen reel faizlerin oldukça düşük seviyelere doğru indiğini görebiliriz. Uygulamaya devam etmemiz halinde, reel faizlerin kabul edilebilir seviyelere gerilediğini görebiliriz. Faiz bir sonuçtur ve uygulama sonucuna göre zaman içinde netice verir.''