BIST 9.550
DOLAR 34,57
EURO 36,22
ALTIN 2.961,23
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Hükumet Van depremi enkazında kaldı!

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Van'da binaların enkazlarının kaldırıldığını; ama Hükümetin enkaz altında kaldığını belirterek, "Vanlılar 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde bu doğal afeti yaşamıştır. Ancak Vanlıların bu tarihten itibaren yaş

Abone ol

Tanrıkulu yaptığı yazılı açıklamada, Vanlıların depremi 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde yaşadıklarını hatırlattı. Vanlıların bu tarihten itibaren yaşadıkları trajedinin arkasında "AK Parti hükümetinin afetinin" yattığını öne süren Tanrıkulu, şunları ifade etti:

"Van depreminde 644 kişi hayatını kaybederken, yaklaşık 3 bin kişi yaralandı. Sonraki süreçte, hükümetin skandal sayılabilecek uygulamalarından dolayı, binlerce vatandaşımız çadırlarda, çetin kış koşullarında yaşamaya çalışırken, bazı çadırlarda çıkan yangınlarda da insanlar hayatlarını kaybetti. Hamile kadınlar çocuklarını düşürdü, çocuklar ağır travmalar yaşadı. Bölgede eğitim-öğretim sistemi işlemez hale geldi. Bunun kanıtı da YGS'de Van'ın en başarısız illerden biri olmasıdır. Esnaf iflas bayrağını çekti, alım gücü düştü. Hasarsız görünen konutlarda kiralar iki katına çıktığı için vatandaş ikinci defa sarsıldı. Binlerce insan, başını sokacak sıcak bir yer bulamadığı için göç etmek zorunda kaldı. Van Valisi, depremden sonraki ilk 23 Nisan kutlamaları sırasında, "Bahar geldi de, sıkıntılarımız azaldı' diyerek, acılar içindeki Vanlılarla adeta alay etmişti. Başbakan'ın 23 Ekim 2012 tarihinde alay-ı vâlâ ile Erciş'te gerçekleştirdiği konut teslim töreni sırasında attığı kahkahalar, depremde hayatını kaybeden Yunus'un fotoğrafını maharetmiş gibi hediye olarak alması, depremzedelerin hafızasında birer yara olarak kaldı."

-"AFETİN ÜSTESİNDEN ANCAK DAYANIŞMAYLA GELİNEBİLİR"-

Hükümetin başından itibaren Van'da yaşanan trajediyi görmezden geldiğini dile getiren Tanrıkulu, şunları ekledi:

"Halen konteynırlarda yaşam mücadelesi veren 200 ailenin barınaklarına bile göz dikildi. Depremzedeleri konteynırları boşaltmaya mecbur bırakmak için elektrik ve suları kesildi; mescit, oyun parkı, etüt salonu gibi sosyal alanlar kaldırıldı. Kira yardımı yapılacağı vaadiyle konteynırlardan çıkarılan bazı aileler, vaat edilen yardımı alamamaktan şikayetçi. Sağlıksız koşullara rağmen konteynırlara bile razı olan bazı yurttaşların, buradan çıkarılmamak için açlık grevine girmesi ise hükümet açısından yüz kızartıcı olmalıdır. Bayram Oteli'nin enkazı kaldırılırken, enkazın başına giden Beşir Atalay'a sesini duyurmak isteyen halka coplarla, gaz bombalarıyla müdahale edildi. Daha sonra Van Ferit Melen Havalimanı'nın önünde çadır bekleyen halka, o korkunç soğukta tazyikli su sıkıldı. AKP hükümeti, asgari insani tepkilere bile tahammül edemedi o dönemde. Dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, soğuktan titreyen çadırdaki depremzedelerle alay edercesine, "Saray gibi yerlerde yaşıyorsunuz' dedi. Sayın Başbakan, çadır talep eden halkı provokatörlükle suçladı. Van Belediyesi'yle ilişkiler adeta askıya alındı. Vanlıların taleplerini, tepkilerini aktaran gazetecileri bizzat Başbakan şeytana benzetti. Böylece basına yönelik de baskılar arttı. Van'ın sesi duyulmaz oldu. Van'da belki binaların enkazları kaldırıldı ama hükümet o enkazın altında kaldı. Depremden sonra Türkiye'nin dört bir yanından dayanışma yardımında bulunan yurttaşlarımıza da, Van'ı ve Vanlıları unutmamaları, dayanışma duygularını kararlılıkla sürdürmeleri çağrısında bulunuyorum. Depremin de hükümetin de yarattığı afetin üstesinden ancak dayanışmayla gelinebilir."