BIST 9.911
DOLAR 35,41
EURO 36,29
ALTIN 3.068,38
HABER /  GÜNCEL

Hükümet tutuklamanın dışında değil!

Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu, Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın tutuklanmalarının siyasi iktidarın dışında olamayacağını savundu...

Abone ol

İNTERNETHABER.COM- Gazeteci Ahmet Şık ile Nedim Şener'in tutuklanmasının siyasi iktidarın dışında olmadığını öne süren Ali Bayramoğlu lafı hiç eğip bükmeden konuştu: "Eğer aksi bir durum sözkonusu ise burada çok ciddi bir bürokrasi var demektir"

NTV'de Banu Güven'in sunduğu Artı programında konuşan Ali Bayramoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz neyi tartışıyoruz. Biz Ergenekon davasının tümünü mü tartışıyoruz. Yoksa Ergenekon'un etrafında dönen şeyleri mi tartışıyoruz. Ben dünkü durduğum pozisyonun arkasındayım. Tutukluluk meselesi tam bir rezalettir. Kim bunu yapıyor, niye bunu yapıyor?"

HÜKÜMETİN DIŞINDA OLAMAZ

Tutuklamaların hükümetin dışında olamayacağını savunan Bayramoğlu şöyle devam etti:

Hükümetin sorumluluğuna baktığınız da bu düzeyde bir gazetecinin tutuklanması siyasi iktidarın dışında olamaz. Eğer oluyorsa burada ciddi bir bürokrasi var demektir. 

SİYASAL İKTİDARA DÜŞEN GÖREV
 
"Burada hükümete düşen iki tane iş var. Bunlardan bir tanesi iklimi değiştirerek özgürlükçü bir yöne doğru gitmek" diye konuşan Bayramoğlu, Nedim Şener, Ahmet Şık ve Hanefi Avcı gibi isimlerin Emniyet'in içinde Ergenekon'u soruşturan polislerle yaptığı mücadeleye dikkat çekti:

Nedim Şener'in başına gelenler çok rahatsız edici. Nedim Şener, Ahmet Şık ve Hanefi Avcı Ergenekon mücadelesini yürüten polis grubuyla ciddi çatışması oldu. Şener, Ergenekon soruşturmasını yürüten polis grubunun Dink meselesiyle ilgili olduğunu yazdı ve üzerine gelmeye başladı. Bence Ergenekon davasını bu çatışmada zemin olarak kullanan polis grubunun olduğunu düşünüyorum.

BU İŞ BİR AN ÖNCE ŞEFFAFLAŞMALI!

Bu polis grubu sıkça 'Biz Ergenekon soruşturmasını yürütüyoruz. Bize yapılan her türlü saldırı Ergenekoncular tarafından yapılan saldırılardır' diye bir fikir verdi. Tutuklamaların olması bize şunu gösterdi. Ya bu iş bir an önce şaffaflaşacak. Aksi takdirde Türkiye'deki basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü üzerinde şüpheler artacak ve haklı bir davanın meşruiyeti azalacak.