BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Hükümet refarandumu takmıyor

Fransa'da AB Anayasası'na 'hayır' oyu çıkması Türkiye ile ilgili de soru işaretlerine yol açtı. Hükümet, sonucun Türkiye'nin üyeliğini etkileyemeyeceğine inanıyor.

Abone ol

Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Fransa'daki AB Anayasası oylaması sonucunun Türkiye için sürpriz olmadığını belirterek, ''Fransa'daki referandum, hiç şüphesiz, bakımından bir ön şart değildir'' dedi. Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Fransa'da referandum öncesindeki kamuoyu yoklamalarından bugünkü tablonun aşağı yukarı belli olduğunu ifade eden Çiçek, referandumun, Fransa'nın kendi iç dinamikleri ile ilgili bir durum olduğunu ifade etti. AB sürecinin yarım asırı aşan bir süreç olduğunu anımsatan Çiçek, bu süre içerisinde AB'nin bir taraftan genişlediğini bir taraftan da kendi içinde bazı sorunlar yaşadığını anlattı. Her defasında bu sorunların aşıldığını anımsatan Çiçek, Haziran ayında AB üyesi ülkelerin liderlerinin bir değerlendirme toplantısı yapacağını bildirdi. AB Anayasası'nın, uzun bir hazırlık dönemi sonucu ortaya çıktığını ve Türkiye'nin de buna katkı sağladığını anlatan Çiçek, ''Aslında AB Anayasası dediğimiz şey; bugüne kadar imzalanmış çok değişik anlaşmaların Anayasa'da tek bir metin haline getirilmesidir'' diye konuştu. Bu metnin ortaya çıkmasının ardından her ülkenin oylamaya gittiğini, bazı ülkelerin parlamentoya, bazı ülkelerin de halk oylamasına başvurduğunu anlatan Çiçek, şunları kaydetti: "u süreçle ilgili olarak Türkiye olarak değerlendirmemiz şudur; Türkiye'nin, hem ekonomide, hem siyasette, hem de dış politikasında, yolu bellidir, yol haritası bellidir. O referandum, hiç şüphesiz, 3 Ekim müzakereleri bakımından bir ön şart değildir. Türkiye'nin, 3 Ekim müzakerelerinin başlaması açısından neleri yerine getirmesi gerektiği, 17 Aralık 2004 zirvesinde, zaten kararlaştırılmıştı. Dolayısıyla, bu referandumun, Türkiye ile doğrudan ilgisi bulunmaması sebebiyle biz, 3 Ekim müzakerelerine yoğunlaştık'' Türkiye'nin Devlet Bakanı Ali Babacan'ı müzakereler için görevlendirdiğini anımsatan Çiçek, Türkiye'nin kararlığını sürdürdüğünü belirtti. Çiçek, Pazar günkü oylamayı; ''işsizlik, bıkkınlık, Anayasa'nın fazla neo-liberal olması ya da Anayasa'nın yeteri kadar anlaşılmaz olmasının'' olumsuz etkilediğini belirterek, bu sonucun, Fransa'nın kendi iç dinamiklerinin konusu olduğunu ifade etti. Bakan Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısında yerel yönetimlerle ilgili konuların da masaya yatırıldığını belirterek, ortaya çıkarılan tasarının yasallaşması halinde yerel yönetim gelirlerinin yüzde 25 artacağını bildirdi. Vatandaşlara götürülen hizmetlerin önemli bir bölümünün mahalli idareler tarafından yerine getirildiğini, bu yüzden mahalli idarelere daha bir önem verilmesi gerektiğini anlatan Çiçek, bu hizmetlerin yerine getirilmesi için mahalli idarelere gerekli kaynağın aktarılması gerektiğine işaret etti. Çiçek, Belediyeler Kanunu ve İl Özel İdareleri Kanunu ile bir kısım merkezi hizmetlerin önemli ölçüde mahalli idarelere verildiğini anımsatarak şunları kaydetti: ''Köy hizmetleri kapatılmıştır ve onunla ilgili hizmetler mahalli idareler tarafından yürütülecek. Bununla birlikte genel bütçeden mahalli idarelere verilen payın artırılması gerekir. Üzerinde uzun süre çalıştığımız bu yasa ile belediyelerin ve il özel idarelerinin, vergi, harç, katılma payı, hizmet karşılığı ücret ve diğer gelirleri ile bunların konusu mükellefi, matrahı, oran ve tarifeleri, istisna ve muafiyetleri, tahakkuku ve tahsisi, bu idarelere genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılacak paylara ilişkin usul ve esasları konuştuk. Şu an genel bütçeden, esas itibarıyla, mahalli idarelerden belediyelere yüzde 6 pay ayrılmaktadır, özel idarelere ise 2'ye yakın 1,5-2 arasında bir miktar genel bütçeden kaynak aktarılmaktadır. Bu yeni getirilen düzenleme ile bu nispetler esas itibarıyla aynı kalmakta, fakat havuzun kapsamı genişlemektedir. Yani bu havuza giren paranın miktarında önemli artışlar olacaktır. Bunu bir yüzde olarak söylemek gerekirse, eğer bu yasa tasarısı kanunlaşırsa, şu an belediyelerin ve il özel idarelerin genel bütçeden aldıkları pay yüzde 25 oranında daha fazla artırılmış olacaktır.'' Genel bütçeye dahil bir kısım vergi ve harçların tümüyle belediyelere ve il özel idarelerine devredildiğini anlatan Çiçek, bazı gelir girdilerinin de yüzde itibarıyla artırılacağını kaydetti.