BIST 9.765
DOLAR 35,22
EURO 36,81
ALTIN 2.979,33
HABER /  MEDYA

Hükümet ile cemaat sulh mu yaptı?

Ruşen Çakır, cemaatin kendini geri çektiğini hükümetin adımını beklediğini söyledi.

Abone ol

İNTERNETHABER- Ruşen Çakır, AK Parti ile cemaat arasındaki sulh tartışmalarını değerlendirdi. Bu görüntünün kısa süreli olacağına inandığını söyleyen Çakır, cemaatin gelecek hamlelere cevap vermek için kısa süreli de olsa kendini geri çektiğini iddia etti. Çakır'a göre bir sonraki hamle Erdoğan'dan gelecek.

Gazeteciler Habertürk'te hükümet ve cemaat arasındaki kavgayı değerlendirdi. Hüseyin Gülerce'nin twitleri ve Fethullah Gülen cephesindeki sessizliği değerlendiren gazeteci Ruşen Çakır, kavgadan hem hükümetin hem de cemaatin yara aldığını iddia etti. Hükümetin yıprandığını; ancak mutlaka bu hamlelere cevap vereceğini söyleyen Çakır, AK Parti'nin son 12 yılın en zor günlerini yaşadığını anlattı. İşte Çakır'ın konuşmasından bazı satır başları;

"Normal olarak hükümet çok ciddi biçimde hırpalandı, çok ağır yaralar aldı. Dört bakanın kabine dışında kalması zaten başlı başına çok büyük bir olay. Rüşvet, yiyicilik çok büyük paralar telaffuz ediliyor. Hükümetin açıklamaları da buna yönelik, bunların komplo olduğundan başka bir açıklama yok. Bu anlamda hükümet çok ciddi biçimde zorda. Belki de 12 yıla yaklaşan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin en zor dönemini yaşıyor. İstifalar oldu bu arada. Cemaatin çok ciddi bir zarara uğradığını görmüyoruz an itibariyle. Görevden alınan polisler ve bir kaç savcının dışında çok fazla zarar almış gözükmüyor. 

"BEDDUA KIRILMA YARATTI"

Fethullah Gülen'in kimine göre lanetleşme kimine göre beddua dediği o video yayınla birlikte bugüne kadar biriktirdiği çok şeylerden feragat etti. Yani onun özellikle muhafazakar camiada çok ciddi soru işaretleri doğurduğunu görüyoruz. Son 12 yılda bu ülkede hem AKP hükümetinin hem cemaatin trendi yükseldi. Uzun bir süre de beraber hareket ettiler. Bu dönem içerisinde her iki tarafa sempati duyan bir kesim oluştu, özellikle genç kuşak arasında. Hem Tayyip Erdoğan'a hem de Fethullah Gülen'e belki de eşit ölçüde seven insanların bir kaç aydır yaşadığı bir dramı görüyoruz. Kafaları karışmış durumda, nereye yöneleceklerini bilmiyorlar. Yani siyasi anlamda AKP'yi ama toplumsal açıdan cemaati tercih eden, yardım eden, çocuklarını okullarına gönderen bir kesim var. Bu beddua meselesi o anlamda çok büyük bir kırılma yarattı.

"GÜLEN HAREKETİ SİYASİ HAREKET OLUŞTURDU"

Artık Fethullah Gülen hareketi bir siyasi hareket çok net biçimde. Fethullah Gülen de bir siyasetçi bu anlamda. İşte Başbakan inlerine gireceğiz diyor uzun uzun cevap veriyor. "Allah kimler inlerde yaşıyor biliyor" lafı da resmen ben değil sensin inde demek. İşin içinde Başbakan'ın ismi geçmiyor ama resmen ben değil sensin demek. Onun çok büyük kırılma yaşattığını görüyorum. 

"SAVAŞ GÖRÜNMEYEN TARAFLA"

Hükümetin yapacağız, edeceğiz, inlerine gireceğiz lafları dışında hükümetten bir şey görmedik ama göreceğiz. İçişleri Bakanı bugün yayında çok açık biçimde bunu söyledi. Başbakan da zaten hazırlık olduğunu söylüyor. Yapar mı yapamaz mı ya da yaparsa nasıl yapar belli değil. Dolayısıyla cemaat teyakkuzda. Şimdi cemaatin bir görünen yüzü var bir de görünmeyen yüzü. Devletin şu anda sorunu olan yüz görünmüyen yüzü, yani devlet içerisindeki yapılanma. Sadece onlara mı yönelecekler, aynı zamanda cemaatin görünen yüzüne de mi yönlenecekler bilmiyoruz, karışık bir durum var.

"CEMAAT FRENE BASTI"

Burada benim gördüğüm kadarıyla hem cemaat kendi imaj kaybına yönelik olarak hem de hükümetten gelecek muhtemel adımı en azından hafifletmek için biraz ayağın frene basmış durumda. 

"HEDEFTE ERDOĞAN VAR"

Unutulmamalıdır ki bu operasyonların hedefinde Tayyip Erdoğan var. Ailesi, en yakın bakanları, en yakın arkadaşları. Soruşturmada adı geçen iş adamları kendisine çok yakın isimler, bunu bilenler. Biz gazeteci olarak biliyoruz herhalde bunu yapanlarda biliyor. Başbakan Erdoğan zaten kendilerinin dile getirdiği Erdoğansız AKP projesi diye bir şey söylediler, Gezi'yi de oraya yamadılar biliyorsunuz. Böyle bir şeyin ardından buna cevap vermemesi, yediği bu darbelere karşı cevap vermemesi söz konusu değil. Ya bir şey yapacak, bu savaş yani.

"HÜKÜMET HAMLE YAPACAK"

Şu anda bu savaş durmuş gibi ama galiba bundan sonraki hamle hükümetten gelecek. Bu hamleye bağlı olarak karşı tarafından mutlaka cevap verilecek gibi görüyorum. Sulh görüntüsü aldatıcı olabilir. Şunu da söylemek gerekir ki her iki tarafın çıkarı barıştan yana. Şu anda olay kapansa her iki taraf mutlu olacak ama cin şişeden çıktıktan sonra onu tekrar içeri koymak mümkün değil. Olsa olsa kısa süreli ateş kes olur bu durumda.