CHP de bugün 'Madem yetkiyi bize vermedi, o zaman seçim hükümetine girmeyiz' deyince Ankara'da hesaplar alt üst oldu.
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu’nun iade ettiği görevi Saray’ın CHP’ye vermeyeceğini açıklamasının ardından gözler seçim hükümetine çevrildi. MHP, seçim hükümetine girmeyeceğini zaten açıklamıştı. CHP de bugün 'Madem yetkiyi bize vermedi, o zaman seçim hükümetine girmeyiz' deyince Ankara'da hesaplar alt üst oldu. Geriye ise 2 zor formül kaldı: Ya AKP, uzunca bir süredir eleştirdiği HDP ile seçim hükümeti kuracak. Ya da Erdoğan hükümet kurma görevini 7 Haziran’dan ikinci parti çıkan CHP'ye verecek.
7 haziran seçimleri sonrasında, Türkiye'nin çok kısa bir süre içinde yeniden seçime gideceği kesinleşti. Ancak, TBMM'de temsil edilen siyasi partilerin hükümet kurmaları için sadece 4 gün kala, hala ülkeyi seçime götürecek hükümet formülü ortaya çıkmadı. Seçimlerden 1. Parti olarak çıkan AKP Lideri Ahmet Davutoğlu'nun hükümati kuramaması, MHP'nin ise kandini her türlü formülün dışında tutması üzerine, ülkeyi seçime götürecek hükümet konusunda sadece iki ihtimal kaldı;
CHP azınlık hükümeti ya da sadece AKP ve HDP'nin yer alacağı Anayasal seçim hükümeti. Türkiye'yi hangi hükümetin seçime götüreceğine ise, 9 Temmuz'da başlayan 45 günlük hükümet kurma süresinin bitmesine sadece 4 gün kala, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan belirleyecek.
Erdoğan'ın önündeki iki alternatifin ayrıntıları şöyle;
AKP VE HDP'DEN OLUŞACAK SEÇİM HÜKÜMETİ
MHP'den sonra, CHP de bugün, Anayasa uyarınca Cumhurbaşkanı'nın kararıyla kurulacak ve ülkeyi en geç 90 gün içinde seçime götürecek 'seçim hükümetine' girmeyeceğini açıkladı. Bu durumda, seçim hükümetinde AKP ve HDP'den isimler birlikte görev yapacaklar. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Anayasa 116. Madde uyarınca kurduracağı seçim hükümetinde, yine Cumhurbaşkanı'nın açık ve çok sert ifadelerle eleştirdiği HDP'nin de yer alması bir Anayasal zorunluluk. HDP dün yaptıgı MYK toplantısında, 'olası bir seçim hükümetinde temsil edilme' kararı almıştı.
7 Haziran seçimleri öncesinde, Türkiye'de en çok konuşulan konu, iki sene boyunca çözüm sürecini birlikte götüren AKP ile HDP'nin, seçim sonrasında da ortaklığa devam edip edemeyecekleri üzerinde yoğunlaşmıştı. Türkiye'de, AKP ile HDP'nin birlikte hem çözüm sürecine devam edecekleri, hem de ülkeye Başkanlık sistemini getirecekleri söylentisi yayılmıştı.
Bu söylentilere karşılık da, HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye siyasi tarihine 'en kısa TBMM grup toplantısı' olarak geçen toplantıda, 'Recep Tayyip Erdoğan seni başkan yaptırmayacağız' çıkışını yapmıştı. HDP seçim sonrasında da bu politikasına devam etti.
7 Haziran'dan sonra artan terör olayları üzerine, AKP yetkilileri de, başta Genel Başkan Ahmet Davutoğlu olmak üzere, doğrudan HDP'yi ve Eşbaşkanları Demirtaş ile Figen Yüksekdağ'ı hedef alan konuşmalar yaptılar. Gerek AKP sözcüleri, gerekse Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP yöneticilerinin terör bağlantısı nedeniyle cezalandırılmaları gerektiği mesajını da birkaç kez verdiler.
7 Haziran seçimleri konusunda karşılıklı en sert mesajları veren iki parti, şimdi şartlar gereği birlikte, aynı hükümette yer alma ihtimaliyle karşı karşıya kaldı.MHP Lideri Devlet Bahçeli, daha önce Anayasa 116. Madde uyarınca kurulacak bir seçim hükümetende partisinin yer almayacağını açıklamıştı. CHP de bugün resmen, seçim hükümetinde yer almaya ağını kamuoyna duyurdu. CHP Sözcüsü Haluk Koç gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Koç, 'Yok sarayın adresini biliyormuş. Yere batsın senin Saray'ın.' dedi. Koç ayrıca seçim hükümetinde olmayacaklarını belirterek, "Eğer CHP Anayasa’nın 114-116’sı çalışır ise böyle bir teklifi kabul edecek olsa zaten kısa süreli seçim hükümetinde, AKP’nin teklifini kabul ederdi. O yüzden CHP’nin böyle bir hükümette yer alması mümkün değildir." dedi.
CHP AZINLIK HÜKÜMETİ
Erdoğan'ın çok eleştirdiği HDP'yi hükümete sokmak istememesi halinde, önünde bir yol daha bulunuyor; Hükümet kurma görevini 7 Haziran seçimlerinden 2. Parti olarak çıkan CHP'ye vermesi. Cumhurbaşkanı'nın hükümet kurmak için ilk görevlendirmeyi 9 Temmuz'da yapması nedeniyle, anayasa'nın koyduğu '45 gün şartı' çerçevesinde, yeni görevlendirme için sadece 4 günü bulunuyor. CHP, Cumhurbaşkanı'nın görev vermesi halinde bir azınlık hükümeti ile ülkeyi seçime götürebileceği işaretini daha önce vermişti. Ancak Erdoğan bugünkü konuşmasında, Saray’ı boykot eden CHP’yi ima ederek, “Beştepe’nin adresini bilmeyenlerle vakit geçirecek zamanımız yok” demiş, bu sözleriyle de kapıyı CHP'ye kapatmış izlenimi vermişti. Ancak CHP’nin “Seçim hükümetine girmeyiz” restiyle hesaplar yeniden karıştı.