Hükümet 'destek'i benimsemedi

Irak savaşının ekonomiye etkilerinin azaltılması amacıyla Bakanlar Kurulu'nda tartışılan 'bağış' konusu ilgi görmedi.

Irak savaşının Türkiye ekonomisine etkilerinin azaltılması amacıyla geçtiğimiz hafta yapılan Bakanlar Kurulu'nda tartışılan 'bağış' önerisi hükümet içinde kabul görmezken, 'ulusal dayanışma tahvili' çıkarılması önerisi de geçici olarak rafa kaldırıldı. Ekonominin içinde bulunduğu darboğazdan çıkarılması ve savaşın etkilerinin azaltılması amacıyla alınacak çeşitli önlemler görüşülürken, vatandaşlardan ve çeşitli kuruluşlardan gelen yardım taleplerinin 'bağış' olarak değerlendirilmesi de gündeme gelmişti. Vatandaşların ve gönüllü kuruluşların katılacağı bu kampanyaya milletvekillerinin de öncülük etmesi görüşü dile getirilmişti. Bu öneri, vatandaşın elindeki paranın, birikiminin alınmasının doğru olmayacağı ve ileride beklenen etki sağlanamazsa tepkinin farklı olacağı endişesiyle hükümet içinde kabul görmedi. 1999 yılında yaşanan depremler gözönünde bulundurulduğunda, bu yolla sağlanacak kaynağın 500 trilyonu geçmeyeceği ifade edildi. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da, bazı vatandaşlar tarafından gönderilen para ve altının geri gönderildiğini belirterek, "Devlet bugün asla hibeye muhtaç değildir" dedi. Unakıtan öncelikli olarak iç kaynakların harekete geçirileceğini ifade etti. TAHVİLLE EN FAZLA 5 KATRİLYON Ekonomiyi ayakta tutabilmek ve savaşın etkilerinin asgari düzeye indirilmesini sağlamak üzere getirilen önerilerden 'ulusal dayanışma tahvili' çıkarılması üzerinde çalışma başlatıldı. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan başkanlığında oluşturulan komisyon, 3 ya da 5 yıl vadeli, düşük faizli tahvil çıkarılması üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırdı. Bu konuda yasal düzenleme yapılması gerekmesi önemli bir engel olarak görülürken, bu koşullarda gerçekleşebilecek borçlanmanın en fazla 5 katrilyon lira olacağı hesaplandı. 2003 yılı bütçesinin büyüklüğü ve yıl içindeki borçlanma gereği gözönünde bulundurulduğunda bu paranın oldukça düşük olduğu kanaatine varıldı. Bunu sağlamak için öncelikli olarak iç kaynakların harekete geçirilmesi benimsendi.