Hükümet kanadından çok sayıda isim 28 şubat soruşturmasını değerlendirdi. Arınç, CHP ve Kılıçdaroğlu'nu hedef aldı.
Abone ol28 Şubat soruşturmasına hükümetten tam destek geldi. Bakan Hayati Yazıcı, operasyonla ilgili "Demokratik alanda temizlik yapmak anlamına geliyor diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Kamuoyu 28 Şubat operasyonuyla sarsıldı. Post modern darbe olarak nitelenen 28 Şubat'ın kudretli generalleri bu kez sanık sandalyesinde.
Gözler darbenin yıl dönümünde "28 Şubat'ın mağduru olarak bugün gururla ayaktayız buradayız" diyen Erdoğan'a ve AK Parti kurmaylarına çevrildi. O dönemin son izini eğitim sistemini değiştirerek yapan iktidar adına en sert çıkışı Erdoğan, eğitim tartışmalarında 15 Mart'ta yapmıştı: "Topla tankla geleni biz milletin iradesiyle ortadan kaldıracağız."
Şok operasyon sonrası hükümet adına sessizliği bozan ilk isim Bakan Hayati Yazıcı oldu. Gümrük ve Ticaret Bakanı Bakan Hayati Yazıcı 28 Şubat soruşturması kapsamında yapılan aramalarla ilgili olarak konuştu.
"HAYIRLI SONUÇLAR DOĞURACAĞINI UMUYORUM"
"Bu tür operasyonlar, bu tür sorgulamalar, bu tür yargılama süreçleri de demokratik alanda var olan engelleri ortadan kaldırmak, bir de o alanda temizlik yapmak anlamına geliyor diye düşünüyorum. Hayırlı sonuçlar doğuracağını umuyorum. Türkiye'de gerçekten hak ve özgürlüklük alanında, demokratik standartlar açısından baktığımızda trend yükseliyor, bunlar sevindirici. Hukuk devletinde kimsenin kaygıya, endişeye kapılmasına gerek yok. Çünkü hukuk devleti herkesin ne hukukun altında ne de üstünde olmasını öngörüyor."
HÜKÜMETTEN KİM NE DEDİ?
ARINÇ: CHP DARBECİLERE HER ZAMAN MİNNETTAR OLDU
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: Türkiye darbelerle yüzleşiyor. Darbe döneminin geride kaldığına, Türkiye'de demokrasinin geldiği noktada hepimiz şahidiz. Sayın Kılıçdaroğlu, 28 Şubat sürecine yönelik operasyonlardan sıkıntı duymaktadır. Kendisi genel başkan değildi. O zamanki genel başkan Sayın Deniz Baykal, o süreci en çok alkışlayanlardan biriydi. CHP, 28 Şubat sürecinde, Refah-Yol hükümetinin devrilmesini temin eden Milli Güvenlik Kurulu ve Türk silahlı Kuvvetleri etkisine her zaman minnettar olmuştur. Batı Çalışma Gurubu marifetiyle bürokraside ve toplumda irtica avı adı altında insanlarımız fişlenmiş ve mağdur edilmiştir. Tanklar yürütülmüş, çeşitli kuruluşlara birifingler verilmiş, gazeteciler andıçlanmış. Yargı, soruşturmanın her aşamasında hassas davranmalıdır. Özellikle gözaltılar konusunda yeni mağduriyetlere meydan verilmemelidir.
KILIÇDAROĞLU ÇİFTE STANDART YAPIYOR
Bu arada Sayın Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını da doğru bulmuyorum. Kılıçdaroğlu burada çifte standart yapıyor. Galiba Sayın Kılıçdaroğlu, 28 Şubat'ın yargılanmasından dolayı üzülmüş görünüyor. Kılıçdaroğlu’nun daha işin başında “adalet intikamla aranmaz” sözlerini 28 Şubat Postmodern darbesine yönelik başlatılan bir soruşturma üzerine söylemesini bir siyasetçiye yakıştıramadım.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ: 28 Şubat, Türkiye demokrasisinin kara tarihlerinden birisidir. Dolayısıyla mutlaka 28 Şubat'la ilgili mağduriyetlerin ortaya konulması, araştırılması, gerekenlerin yapılması lazım. Bu hususta biliyorsunuz, dün itibariyle de TBMM'de 28 Şubat'ı da içine alan darbelerle ilgili bir meclis araştırması bütün partilerimizin oy birliğiyle kabul edildi. Türkiye demokratikleşiyor. Türkiye demokratikleştikçe, özgürlükle genişledikçe, gemişte milletin iradesinin üzerine ipotek koyanlarla alakalı yaptırımların ortaya konması çok tabidir.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: Türkiye, son yıllarda gerek demokratikleşme gerekse temel hak ve özgürlükler anlamında çok önemli mesafeler katetti. Bunu, milletin desteğiyle yapabildik. Bugün gelinen nokta, milletin iradesini üstün kılma çabasının bir sonucudur. Bugünkü operasyonları da o çerçevede görmek lazım. Bunlar tabii ki yargının aldığı kararlardır.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu: Türkiye'nin demokratikleştiğini, geçmiş olaylarla ilgili herşeyin hukuki süreç içerisinde ele alındığını gösterir. Bu anlamda ülkemize, demokrasimizin güçlenmesi, davaların kendisinden bağımsız olarak, yürütülen hukuki süreçlerin kendisinden bağımsız olarak, böyle bir yüzleşme her zaman ülkemizin itibarını artırır. Demokratik olgunluğumuz, gücümüz arttıkça da halkın bu anlamdaki sözü ve etkisi arttıkça da uluslararası itibarımız artacaktır.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz: Bir 28 Şubat mağduru olarak sevinemiyorum, keşke olmasaydı. Demokrasinin yarleşmesi için adil yargılama sürecinin süratli devreye girmesi gerekiyor. Herkesin, yargılama sürecine sağduyu ve saygıyla katkı yapması lazım. Yargılama sürecinin en kısa sürede hızla sonuçlanması gerekir.