YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'in türban yasağındaki ısrarı, hukuk çevrelerinden kabul görmedi. İşte Anayasa hukukçularının türbanla ilgili görüşleri:
Abone olYÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararından sonra başörtüsü yasağının Anayasa ve yasa değişiklikleriyle kaldırılamayacağı görüşü, Anayasa hukukçuları tarafından kabul görmedi. Prof. Dr. Zafer Üskül, AİHM'nin Türkiye'nin özel konumuyla ilgili bir değerlendirme yaparak Türkiye şartlarında üniversitelerde uygulanan başörtüsü yasağının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne ve iç hukuka aykırı olmadığı yönünde karar verdiğine işaret etti. Prof. Dr. Burhan Kuzu ise AİHM'nin kararının ferdi olduğunu vurgulayarak, “Eğer AİHM kararlarının bağlayıcılığı bu kadar katı yorumlanırsa Kürt sorunuyla ilgili kararlar nedeniyle Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü bile tehlikeye girebilir.” dedi YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, dün Radikal gazetesinde Neşe Düzel'in kendisiyle yaptığı söyleşide, üniversitelerde başörtüsünün serbest bırakılamayacağını söylemişti. “Artık Anayasa ve yasaları değiştirerek konuyu çözme imkânımız hukuken yok.” diyen Teziç, Anayasa'nın 90. maddesinde yapılan değişikliğe göre uluslararası anlaşmalar iç hukuka göre daha üstün bir hale getirildiği için Anayasa değişikliğiyle bile başörtüsü yasağının kaldırılamayacağını savunmuştu. Ancak bu görüş, Teziç'in meslektaşları tarafından desteklenmedi. Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, AİHM'nin kararının üniversitelerde başörtüsü yasağını zorunlu kılan bir ilke kararı niteliği taşımadığını söyledi. Kuzu, başörtüsü nedeniyle okuldan atılan Leyla Şahin adlı bir üniversite öğrencisinin yaptığı başvuruyla ilgili olarak AİHM'nin verdiği kararın ferdi bir karar olduğunu ifade etti. Söz konusu kararı 'Türkiye'yi bağlayan bir karar' olarak değerlendirmenin doğru olmadığını söyleyen Kuzu, "AİHM, Kürt sorunuyla ilgili yapılan birçok başvuruda Türkiye aleyhine karar vermiştir. Bu konuda ileride farklı kararlar da çıkabilir. Eğer AİHM kararlarının bağlayıcılığı bu kadar katı yorumlanırsa Kürt sorunuyla ilgili kararlar nedeniyle Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü bile tehlikeye girebilir." dedi. AİHM de dahil olmak üzere zamana ve duruma göre mahkemelerin içtihatlarını değiştirdiğine işaret eden Kuzu, hukukun donmuş, katı kurallardan ibaret olmadığının altını çizdi. Kuzu, AİHM kararına rağmen Avrupa'da hiçbir üniversitede başörtüsü yasağı olmadığını hatırlattı. Prof. Dr. Zafer Üskül ise AİHM'nin ‘özel konumu dikkate alındığında Türkiye şartlarında üniversitelerde uygulanan başörtüsü yasağının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne ve iç hukuka aykırı olmadığı yönünde karar verdiğine’ işaret etti. Üskül, ancak bu kararın Türkiye'de üniversitelerde başörtüsünün yasaklanmasının zorunlu olduğu ve bu yasağın asla kaldırılamayacağı şeklinde anlaşılmaması gerektiğini söyledi. YÖK Başkanı Teziç'in Anayasa'nın 90. maddesinde yapılan değişiklik gereği Türkiye'nin AİHM kararlarını dikkate almak zorunda olduğu yönündeki sözlerinin doğru olduğunu ifade eden Üskül, buna karşılık belirli bir olay üzerine verilmiş bir kararın genelleştirilmesi ve türban yasağının hiçbir şekilde çözülemeyeceği yönündeki yaklaşımı ise eleştirdi. Prof. Üskül, Türkiye'nin AB'ye üyelik için müzakere tarihi almaya hazırlandığının altını çizerek, “Avrupa üniversitelerinde türban serbest olmasına rağmen AİHM, Türkiye'nin özel konumunu dikkate alarak bu yasağın uygulanabileceğini kabul etmektedir. Ancak hukuk donmuş, değişmez bir olgu değildir. Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde bu özel şartlar da kalkacağı için AİHM'nin bu konudaki yaklaşımı da değişecektir.” diye konuştu. Haber: Murat Aydın Kaynak: Zaman Gazetesi