BIST 9.673
DOLAR 35,27
EURO 36,71
ALTIN 2.967,59
HABER /  GÜNCEL

Hukukçular, DYP'yi umutlandırdı

Dünden Bugün'e konuşan Vural Savaş'a göre, seçimler iptal olmaz, DYP direk Meclis'e girer.

Abone ol

Vural Savaş, Yargıtay'ın DEHAP'ın sahtekarlık yaptığına ilişkin kararı onaylaması durumunda seçimin iptal olmayacağını, ancak DYP'nin 62 milletvekili ile Meclis'e girebileceğini söyledi. Yargıtay Cumhuriyet Eski Başsavcısı Vural Savaş, Yargıtay'ın, "DEHAP seçimlerde sahtecilik yapmıştır" kararını onaylaması durumunda, seçimlerin iptal olmayacağını, ancak DEHAP'ın oylarının düşüleceği için, DYP'nin barajı aşarak Meclis'e gireceğini söyledi. Savaş, 11 Eylül'de açıklanması beklenen ve siyasilerin heyecanla beklediği DEHAP kararı ve sonrasında yapılması gerekenler hakkında, Tercüman'a değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'de bir "seçim hukuku" oluştuğuna işaret eden Savaş, "Seçim hukukuna göre tam kanunsuzluk hali varsa, ne zaman ortaya çıkarsa çıksın önemli değil, bu mazbataların iptal nedenidir" dedi. Seçim hukukuna göre, 'sahtekarlık' kavramının 'tam kanunsuzluk' hali sayıldığının altını çizen Savaş, DEHAP'ın sahte belgelerle seçime girdiği iddiasıyla dava açıldığını ve mahkumiyet kararı verildiğini hatırlattı. Savaş, Yargıtay'ın kararı sonrasında neler yapılması gerektiğini, şöyle açıkladı: Sahtecilik yapıldığına ilişkin karar, Yargıtay tarafından onaylanıp kesinleşirse YSK, artık 'DEHAP sahtekarlık yapmamıştır, seçime girme hakkını kazanmıştır' diyemez. Anayasa'nın 138'inci maddesi gereğince, mahkeme kararları tüm mercileri bağlar. YSK da bu nedenle ayrı bir değerlendirme yapamaz. Tam kanunsuzluk hali de bu şekilde oluştuğuna göre, normalde DEHAP barajı geçseydi, yine mazbataların otomatikman iptali gerekecekti. Sahtekarlık, hiçbir zaman kazanılmış hak da doğurmaz. Sahtekarlığı ha kendiniz yapmışsınız, ha dolaylı yoldan başkaları yararlanarak milletvekili seçilmiş, hiçbir şekilde sonuç değişmez. Sahtekarlık dolayısıyla, hakiki hak sahiplerinin hakları ihlal edilmiş oluyor. DYP BARAJI GEÇERDİ Vural Savaş, Yargıtay Eski Başkanı Sami Selçuk'un, "Yargıtay, DEHAP'ın seçime sahte evrakla katıldığına ilişkin kararı onaylarsa, seçimlerin yenilenmesi gerekir" görüşüne katılmadığını belirtti. "DEHAP seçime girmeseydi, DYP barajı geçmiş olacaktı" diyen Savaş, "Sayın Sami Selçuk 'yeniden seçimlere gidilir' diyor. Oysa 1354 sayılı ilke kararı gereğince, böyle bir durumda sahte belgelerle seçime katılmış partilerin oyları hesaba katılmadan yeniden bir değerlendirme yapılması gerekiyor. 3 Kasım seçimlerinde geçerli kabul edilen 31 milyon 528 bin 783 oydan, DEHAP'ın aldığı 1 milyon 960 bin 660 oy düşülecek. Önce YSK, gerçek geçerli oyun 29 milyon 568 bin 123 olduğunu belirleyecek ve 3 milyonun üzerinde oy alan DYP'nin barajı geçtiği kabul ve ilan edilecek" diye konuştu. DYP'nin barajı geçtiği illerin ilan edilmesinden sonra, hak sahiplerine mazbatalarının verileceğini kaydeden Savaş, "YSK'nın tamamen hukuki bir değerlendirme yapması gerekir" görüşünü savundu. KAOS DOĞMAZ Yargıtay Cumhuriyet Eski Başsavcısı Vural Savaş, seçimin iptal edilmemesi, ancak CHP ve AK Parti'den milletvekillerinin düşmesi durumunda, yasama çalışmalarının "tartışmalı" hale geleceği görüşüne de katılmadı. Savaş, "İptal edilinceye kadar, o milletvekillerinin milletvekillikleri geçerlidir. Yeni milletvekilleri Meclis'e girecek. Eskilerin ise, mazbataları iptal edilinceye kadar kullandığı oylar, yaptıkları Anayasa değişiklikleri geçerli olacak. Hiçbir şekilde kaos doğmaz" dedi. YSK PRİM VEREMEZ YSK'ya da örtülü uyarılarda bulunan Savaş, "YSK sahtekarlığa prim verecek, teşvik edecek, önlenmesine yardımcı olmayacak karar verirse, benim gözümde bu kararları verenler hakim değildir. O şekilde kararlar, sahtekarlık yüzünden hak kaybedenlerin haklarını da almamasına neden olur" görüşünü savundu. Savaş, "DEHAP'ın aldığı oylar geçersiz sayılırsa, DEHAP seçmeninin oylarını DYP'nin sayamazsınız. DEHAP seçmeni CHP ya da AK Parti'ye de oy verebilir. Bunu kimse belirleyemez" görüşünü savunanlara da şu karşılığı verdi: Bu mazbata tek bir kişi için bile iptal edilse, otomatikman, o kişi girmeseydi yerine kim girebiliyorsa, ona mazbata verilmiştir. Sahtekarlık hallerinde hiçbir zaman, 'bakalım o girmezse başkasına mı verilirdi' diye düşünülmemiştir. Şimdiye kadar yerleşmiş seçim hukukuna, uygulamalara göre konuşuyorum. Hem bu durumda, ne ilave masraf olacak, ne yeniden seçim yapılacak, ne de büyük mahsurlar doğacak. YSK'nın görüş değiştirmesi için bir neden yok. Seçimlerin yenilenmesini isteyenler, daha ziyade seçimi kaybetmiş ve bir daha seçim olursa barajı geçebilirler mi diye düşünenlerdir" diye konuştu. CHP'YE ŞAŞIRIYORUM Vural Savaş, CHP milletvekillerinin bu konudaki yaklaşımlarını da eleştirdi ve "Ben en çok CHP'ye şaşırıyorum. Hep dürüstlük iddiasında. Hem milletvekillerinin, sahtekarlıktan yararlanarak milletvekili olduğu mahkeme kararıyla tescil edilecek, hem de 'aman düşmesin, sahtekarlıktan yararlananlar kalsın' görüşü benimsenecek. Bunlar, dürüstlük iddialarına uymuyor" diye tepki gösterdi. ABD TAKİP EDİYOR Amerikan Büyükelçiliği'nden bir yetkilinin YSK'ya gittiğine de dikkat çeken Savaş, "Amerika takip ettiği işlerde Türkiye'de çok iyi sonuç alıyor. Ama bunlar hukuk değil. Aksine şimdiye kadar ilke kararlarını çiğneyerek, sahtekarlıkla milletvekilliği olmuş kişilerin mazbatalarını iptal etmeyerek, hakiki hak sahiplerine mazbatalarını vermeyen kişilere ne hakim derim, ne de buna hukuk derim" Vural Savaş, sözkonusu durumların, derin devlet'ten kaynaklandığı iddiaları hakkında ise, "Keşke iddia edildiği gibi derin devlet olsa. Bu iddialar daima ortaya atılmıştır ama hepsi spekülasyon" dedi. Tercüman, Yargıtay Eski Başkanı Sami Selçuk'un, "Yargıtay, DEHAP'ın seçime sahte evrakla katıldığına ilişkin kararı onaylarsa, seçimlerin yenilenmesi gerekir" sözlerini manşete taşımıştı. Selçuk'un bu görüşü, Ankara'nın gündemine bomba gibi düşmüştü. Şeyda Apaydın / Tercüman